DEĞERLERİN KARARLARA ETKİSİ

Değerler de değişir

DEĞERLERİN KARARLARA ETKİSİ

Aldığımız tüm kararların arkasında değerlerimiz yatar. Pek çok değerimiz vardır, onların da bir öncelik sırası vardır. Kararlarımızı etkileyen, değerlerimizin öncelik sırasıdır. Hepimizin değerleri ve öncelik sırası farklıdır.

Kararlarımızı verirken değerlerimizi göz önüne aldığımızın farkında olmayız. Örneğin başarı, değerler sıralamanızda sağlıktan önce geliyorsa, sağlığınızı kaybetme pahasına işinize daha çok vakit ayırırsınız. Eğer davranışlarınızın değişmesini istiyorsanız ve bunda zorlanıyorsanız değerlerinizi gözden geçirin ve öncelik sırasını değiştirin.

Kişisel Değerleriniz

Değerleri iki kategoriye ayırmak mümkün:

·        Ulaşmaya çalıştığımız değerlerimiz ( sevgi, dürüstlük, güvence, sağlık, özgürlük, rahatlık, serüven, güç, başarı, yakınlık, ihtiras, tutku gibi)

·        Kaçmaya çalıştığımız değerlerimiz ( küçük düşme, yalnızlık, suçluluk, onaylanmama, öfke, depresyon, başarısızlık, hırslanma gibi)

Örneğin dürüstlük ulaşmaya çalıştığımız birinci sıradaki değerimiz, onaylanmama korkusu ise kaçmaya çalıştığımız birinci sıradaki değerimiz olsun. Bu iki değerden birisi diğerinden daha fazla etkilidir ve kararımızı belirler. Diyelim ki; bir arkadaşımıza farkında olmadan yaptığı bir hatasını söylemeyi düşünürüz. Dürüst olmak bizim için önemlidir ve amacımız onu düşebileceği zor durumdan kurtarmaktır. Ancak bunu ona söylediğimizde bize içerleyeceğini düşünüyorsak söylemekten vazgeçeriz. Neden? Onaylanmaya verdiğimiz değer, dürüstlüğe verdiğimiz değerin önüne geçer. İnsanlar çoğunlukla kaçmaya çalıştıkları değerlere göre karar verir, ulaşmaya çalıştıkları değerleri ikinci plana atarlar. Çünkü acıdan kaçmak daha önemlidir.

Bizim için hangi değerlerin önemli olduğunu oturup düşünmeliyiz. Hangisinin önemli olduğunu anlamak için verdiğiniz kararlara bakın. Hayattaki amacınız, ulaşmak istediğiniz yer neresi? Nasıl bir insan olsaydınız oraya ulaşmanız daha kolay olurdu? Değerlerinizi gözden geçirin. Sizi o noktaya taşıyacak hangi değerleriniz var? Hangi değerleriniz oraya ulaşmanızın önünde engel yaratıyor?

Şirket Değerleriniz

Şirketlerde yazılı olmayan kurallar vardır. Adalet, dürüstlük, başarı, tasarruf, yenilikçi olmak, paylaşmak, dostluk, çözüm odaklılık gibi değerler yazılı olmayan kurallarla kendini belli eder.

Bu kurallar, çalışanların nasıl takdir edildiği, kuralların nasıl alındığı, toplantıların ne kadar sürdüğü hakkında pek çok ipucu verir. Stratejik kararların nasıl hayata geçeceğini ya da geçmeyeceğini belirler. Şirket kültürü ile uyumlu olmayan hiçbir stratejik karar maalesef uygulamaya geçmez. Ünlü yönetim gurusu Peter Drucker’ın dediği gibi ‘Kültür stratejiyi kahvaltı niyetine yer’.

Şirketlerde kültür bir gecede yaratılmaz. Uzun yıllar tutum ve davranışlarda tutarlılık sonucunda ortaya çıkar. Kalabalık bir ortama ilk defa giren bir birey kısa zamanda bu kültüre adapte olmaya başlar. Çok farklı bir kişiliğe bile sahip olsa zamanla kültüre alışmaya ve onun bir parçası olmaya çalışır. Eğer bunu başaramazsa da topluluk onu reddeder. Örneğin askeri okullar, hastaneler ve camilerde yazılı olmayan kurallara uymadığınız zaman uyarı alırsınız. Buralarda ne zaman, nasıl davranmanız gerektiği size anlatılmasa bile bir süre içinde yaşadığınız zaman görür ve öğrenirsiniz.

Şirketlerde de durum aynıdır. İşletmenizi yönetirken aldığınız kararlar, elemanlarınızın çalışırken gösterdiği performans, müşterilerinizin size sadık olup olmaması, yeni müşteri çekip çekemediğiniz bunların hepsi şirket değerlerinizle ilgilidir.

Bazı şirket değerleri birbiri ile çelişki içinde olabilir. Örneğin para ve israftan kaçınmak sizin için önemli iki değerse bunlar birbirini sabote edebilir. Çok iyi bir elemanınıza hak ettiğinden az maaş vererek onu mutsuz eder ve işten ayrılmasına sebep olabilirsiniz. Halbuki o kişi daha yüksek maaşa belki de size daha çok para kazandırabilecek kişidir.

Ortak bir vizyonu, hedefleri, değerleri paylaşan sıradan çalışanlar büyük başarılara imza atarlar. Dünyanın en iyi oyuncularını bir araya getirip takım oluştursanız, şampiyonluk kazanabilir misiniz? Aralarında ortak değerler, hedefler yoksa mümkün değil. Kültür uyumu yoksa, herkes bireysel başarısı için oynayacak, bu da oyuncular arasında çatışmaya yol açacaktır. Birbirlerini dinlemeyecek, ihtiyaçlarını görmezden geleceklerdir. Hem organizasyonel, hem de bireysel hedeflerinize ulaşmak ancak ortak değerlerle mümkündür.

Şirketler kendi ihtiyaçlarını karşılarken, kişiler de kendi gereksinimlerini karşılayabiliyorsa başarı kendiliğinden gelecektir. Örneğin Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine göre en temel ihtiyaçlardan biri olan güven sağlanmalıdır. Aksi takdirde çalışanlar eleştiriden korktuğu için fikirlerini açıkça söyleyemeyecek, belki de sadece işten çıkarılma korkusuyla minimum katkı sağlayacaktır. Bu tür bir çalışan performansını sergileyemez. Hatta zamanla şirkete yabancılaşmaya başlar ve hiç beklemediğiniz bir anda işten ayrılma kararı verir.

Değerler de değişir

Çalışanlarınızın, müşterilerinizin, sizin, işletmenizin değerleri üzerinde ne sıklıkla çalışıyorsunuz? Değerlerimiz içinde bulunduğumuz durumlara göre zamanla değişebilir. İşteki başarısı çok önemli olan biri sağlık sıkıntısı ile karşılaşırsa bir anda aile, dostluk, eğlence daha ön sıraya çıkabilir.

Hedeflerimiz, amaçlarımız değiştikçe değerlerimizi onlara hizmet edip etmediği yönünde sorgulamamız gerekir. Hangi değerlerimiz bizi hedeflerimize taşır? Hangi değerlerimiz hedeflerimizin önünde engel oluşturur? Başarıya giden en kestirme yol önce önümüzdeki engelleri kaldırmaktır.

Bereketli günleriniz olsun.

Gülfidan Bereket

ActionCOACH – İşletme Koçu