GÖZYAŞI ÇEŞMESİ

Çeşmenin üstündeki desenler ve süslerin anlamları da çeşmenin yapılış hikâyesini destekler mahiyettedir

GÖZYAŞI ÇEŞMESİ
GÖZYAŞI ÇEŞMESİ
Her şey Kırım Hanı Kırım Giray Han’ın haremine yeni getirilen Dilara Bikeç /Maria Potocka) adında “Leh” asıllı genç bir cariyeye görür görmez âşık olmasıyla başlar. Maria, Kırım Hanının aşkına karşılık veremeden hastalanır, günden güne eriyip biter ve çok geçmeden vefat eder. Bir rivayete göre haremindeki diğer kadınların bu büyük aşkı kıskandıkları için Dilara/Maria’yı zehirledikleri iddia edilir. Bir diğer rivayete göre ise Maria’ya aşık olan Giray Han, haremindeki gözdesi Zarema’yı ikinci plana itmiştir. Kıskançlık yüzünden Zarema Dilara/Maria’yı öldürür. Bunu duyan Giray Han da Zarema’yı öldürür. Giray Han öylesine üzülür ve kederlenir ki Dilara/Maria’ya olan aşkını ölümsüzleştirmek için bir eser yaptırmak ister. En iyi heykeltraşlarına ağlayan bir heykel yapmalarını emreder. Kırımlı/Bahçesaraylı bir taş ustası ise bunun yerine birçeşme yapmayı önerir. Bir rivayete göre ise İranlı sufi mimar ve ressam Ömer bu amaçla Kırım’a çağrılır. Giray Han ustaya “Bana öyle bir eser yap ki kederimi dünya bilsin!” “Dünya durdukça bu çeşme de benim gibi ağlasın” der. Usta da, mermere acıyı ve yası ölümsüzleştiren bu keder abidesini oyar. Böylece şiirlere konu olan ve dillere destan bu çeşme ortaya çıkar.1764. Çeşmenin üstündeki desenler ve süslerin anlamları da çeşmenin yapılış hikâyesini destekler mahiyettedir :Çeşmenin kurnasında yer alan mermerden yapılmış lotus çiçeği/gonca, gözyaşlarıyla dolu bir göz anlamına gelmektedir. Suyun bu ilk damladığı lotus simgesinin üzerinde “gül” koyulacak bir yer bulunuyor. Ünlü şair Puşkin: oraya: iki aşığı simgelemesi için 2 gül koymuş ve bu gelenek haline gelmiştir. Gözyaşlarını ifade eden kalp gözü (üstteki büyük kurna) keder ve hüzünle doludur.“Gözyaşı Çeşmesi”nin üst kısmından gözyaşları akarak ilk kurnayı “keder”le doldurur. Yani: acının, kalbe balyoz gibi indiği betimleniyor. Buradan taşan damlalar çift küçük kurnaya akmaya başlar. Yani “zaman acıları hafifletir”. Ama çift kurnalar dolunca taşar ve bu kez tekrar ortadaki büyük kurnayı doldurmaya başlar. Yani hatıralar zihinde canlanmakta ve acılar tekrar başlamaktadır. Buradan taşan su en alttaki delikten çıkar ve zemindeki spiralin (çark-ı felek) üzerinden geçerek yer altında kaybolur. Yani “hayat böyle devam eder gider” Zemindeki spiralkısma baktığınızda bir sonsuzluk duygusuyla yüzleşirsiniz. Bu arada: çeşmenin suyunun nereden geldiğinin bilinmediği de söylenmekte… Çeşme öyle bir özelliğe sahiptir ki oluklarından önündeki mermer havuza sızan su, adeta bir insanın gözyaşı gibi akar. Akustiği öğle ayarlanmıştır ki, su damlalarının akışı sırasında ağlama ve hıçkırık sesleri oluşur. Çeşmenin bu halini görenler ister istemez hüzünlenir ve bir aşkın nağmelerini hatırlarlar. Rus Çariçesi II. Yekaterina‘nın direktifiyle çeşmenin yeri değiştirilip bugünkü yerine konunca Gözyaşı Çeşmesinin de orijinalliği bozulmuştur. Çeşme, iki yazıyla süslenmiştir: Üstteki yazı, Kırım Hanı Giray’ı yücelten şair Şeyhiy’in şiiridir: Allah’a şan olsun! Güldü yine Bahçesaray’ın yüzü: Düzenlendi akıllıca Büyük Kırım Hanı’nın lütfu. Çevresine su verdi, sürekli gayreti sayesinde, Ve isterse Allah, yapar daha iyi şeyler bile. Buldu keskin zekasıyla suyu ve düzenledi güzel bir çeşme.
Kim denemek isterse, çıkar su oradan ve görür şunu: Şam’ı da gördük Bağdat’ı da (ve) görmedik onun benzerini hiç! Her susayana okur Şeyhi, bu çeşmenin ağzından şu sözleri: Gelin ve için şifalı kaynağın en saf suyunu! Alttaki yazı ise, Kuran’ın 76. Suresi’nin şu 18. ayetini aktarmaktadır: ( Doğru kimselerin, cennette, su içecekleri ) Bir pınar ki orada “selsebil” olarak adlandırılır.Bir aşk anıtı olarak bu küçük çeşmecik en az “Tac Mahal” kadar özel bir anlama sahiptir. Kimi âşıklar bu çeşmeyi gördüklerinde umutsuz aşklarını hatırla-makta ve Giray Han’ın yüreğini şad etmektedir. Çeşme yapıldığı tarihten beri bu özelliği ile bilinmekte ve su haznesine konan ve her gün tazelenen sarı ve kırmızı güller, birbirine âşık bu iki insanı simgelemektedir. Kırmızı güller ölümsüz aşkı anlatırken, sarı güller ayrılık ve kederden dem vurmaktadır.
Görüntünün olası içeriği: açık hava