Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 18, 2020 0
Editor Temmuz 1, 2020 0
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 15, 2020 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 26, 2024 0
Editor Temmuz 26, 2020 0
Fisher – Price, birbiriyle etkileşime geçen yeni serisi Linkimals ile farklı bir...
Editor Ekim 4, 2020 0
Yesemek insanlık tarihinde yeni bir sayfa açtı’’
Editor Ağustos 23, 2020 0
Bayilik sınavına hazırlanacaklar için yardımcı gerçek kaynak...
Editor Temmuz 4, 2020 0
Covid-19’un lojistik sektöründe brüt katma değerine yüzde 6,1’lik oranda azalmayla...
Editor Kasım 30, 2021 0
DÜNYA AIDS GÜNÜ PANELİ
Editor Temmuz 3, 2020 0
Türkiye’deki bebeklerin Q’i sezeryan ile doğuyor ve bu nedenle mikrobiyota gelişim...
Editor Eylül 16, 2021 0
GOKISAFİLMFEST’
Editor Ocak 6, 2020 0
Devlet demek, vatandaşının can, mal ve namus güvenliğini sağlayan kurum demektir....
Editor Eylül 12, 2021 0
Bu yıl 5. ARTweeks@akaretler’de 8-19 Eylül tarihleri arasında sanatseverler ile...
Editor Ağustos 27, 2021 0
Zafer Sergisi 30 Ağustos tarihine kadar hastaneye gelen herkese açık olacak.
Hayatımda hep "mükemmel" olmak yerine, "özgün" olmayı seçtim. Kendime özgün stilim, düşüncem, kendime özgün giyimim, yaşam görüşlerim oldu hep. Sistemin bizleri zorladığı "mükemmel olmak" görüşünü hiç bir zaman anlamadım mesela. İşin biyolojisi de aslında öyle. Hepimiz birbirimizin genetik olarak %99 kopyası olmakla birlikte, hepimiz parmak izlerimiz gibi özgünüz. Tam da bu özgünlüğü koruyarak, özgünlüğü geliştirerek, geleceğe ilerlemeliyiz. Kendimize "değer" katmalıyız.
Dünyaya "bu ne işime yarayacak" gözüyle bakmaya başladığımızda, bizi duygudan duyguya sürükleyen müziğin, muazzam emekler sergilenerek yapılan her türlü sanatın, hobilerin, hayatınızda belki bir daha gitmeyeceğiniz bir yerde beslediğiniz bir sokak hayvanının, insanlara gülümsemenizin, sevdiklerinizle birlikte güneşin batışını izlemenizin ya da baharda açan çiçekleri gördüğünüzde sevindiğinizin de bir anlamı kalmıyor. Yine Ali Nesin'in dediği gibi, ne işime yarayacak çerçevesinden baktığınızda "insanlar sadece çocuk yapmak için hayatlarında bir iki kere sevişmeli, ama gerçek hiçte öyle değil" diyordu.
Başarının anahtarlarından biri de "bu hayattan keyif almak" bana kalırsa. Çünkü motivasyonun, üretkenliğin, yenilikçiliğin temelinde hep ama hep yaşamdan keyif almak var. Bu keyif illa çok lüks yaşamlar sürmek değil elbette. Köy domatesi satan bir teyzeden kilolarca domates alıp, sevdiğin insanlara domates hediye etmek de bir keyif, ya da sabah işe giderken, önce kendine ve sonrasında birlikte çalıştığın insanlara iyi görünmek için, onlara duyduğun saygıyı göstermek için verdiğin sabah uğraşından sonra arabada giderken biraz sesli bir şekilde, sevdiğin insanlarla dinlediğin Blues müzikler de bir keyif.
İnsanlar bazen merak ederler, "Can bu yaşam motivasyonunu nereden buluyorsun" diye. Hep aynı cevabı veririm: Yaşamayı seviyorum. Ve yaşamayı gerçekten seven insanlarla bir arada vakit geçirmeyi, hep birlikte geleceğe ilerlemeyi, birlikte projeler yapmayı, birlikte insanları motive etmeyi, birlikte bu zamana kadar hiç yapılmamış deneyleri yapmayı, keşfetmeyi, üretmeyi, kısacası yaşamın hakkını vererek yaşamayı seviyorum. Motivasyonumun kaynağı tam olarak bu.
Yaşam nasıl olsa bir şekilde bitecek. Bu hayatı negatif duygularla geçirip, hayatı küfrederek yaşamak ya da hayata sımsıkı bağlanıp, senin yaşaman için atan kalbine bile şükrederek geçirmek.. Tercih bizim.