Sinan Ateş'in katilini kaçırmak için iki araç kullanmışlar:

İkinci aracı kullananın kimliği de ortaya çıktı!

Sinan Ateş'in katilini kaçırmak için iki araç kullanmışlar:

Karar Gazetesinin Haberinde Sinan Ateş cinayetinin tetikçisi Eray Özyağcı'nın iki araçla kaçırıldığı ortaya çıktı. Bu araçlardan birinin MHP’ye, diğerinin Ülkü Ocakları’na tescilli olduğu belirlendi. İkinci aracı kullanan kişinin kimliği ortaya çıkarken, savcının iddianamede siyasi bağlantıları karartmaya çalıştığı iddia ediliyor.

Sinan Ateş cinayetinin tetikçisi Eray Özyağcı'nın iki farklı araçla kaçırıldığı ortaya çıktı. Araçlardan biri MHP’ye, diğeri Ülkü Ocakları’na tescilli. Gazeteci İsmail Saymaz'ın haberine göre, araçlarla ilgili detaylar ve soruşturmanın eksik bırakılan kısımları, iddianamede siyasi bağlantıların saklandığı iddialarını güçlendiriyor. Bu kaçırma planının ikinci aracını kullanan kişinin, Ülkü Ocakları’na tescilli aracı yöneten Serdar Öktem olduğu belirlendi.

1-010.jpg

Sinan Ateş cinayeti hakkında hazırlanan iddianamede eksik bilgiler olduğu öne sürülüyor. MHP’ye tescilli 06 AT 5021 plakalı Audi marka araç ve Ülkü Ocakları’na tescilli 06 DB 7018 plakalı Passat marka aracın, tetikçi Eray Özyağcı'yı kaçırmak için kullanıldığı belirlendi. Her iki aracın da MHP ve Ülkü Ocakları ile bağlantılı olduğu, bu bilgiler ışığında iddianamenin eksik hazırlandığı tartışılıyor.

2.jpg

3.jpg

İKİNCİ ARACIN SÜRÜCÜSÜ BELİRLENDİ

Araştırmalar sonucunda, Ülkü Ocakları’na tescilli 06 DB 7018 plakalı aracı kullanan kişinin, avukat Serdar Öktem olduğu tespit edildi. Öktem’in aracı ile birlikte Bolu’ya gittiği ve tetikçi Özyağcı'nın kaçırılmasında etkin bir rol oynadığı öne sürülüyor. Ancak, savcılık tarafından bu aracın varlığının ve Serdar Öktem’in isminin iddianamede yer almaması, soruşturmanın bütünlüğü konusunda endişeleri artırıyor.

4.jpg

ATEŞ’İN İFADESİNE İDDİANAMEDE YER VERİLMEDİ

Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in, savcılıkta 19 sayfalık ifade verdiği halde, iddianamede sadece üç satır ile temsil edilmesi dikkat çekti. Ayşe Ateş’in ifadesinde yer alan, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ve diğer üst düzey yöneticilere yönelik suçlamaların iddianameye dahil edilmemesi, soruşturmanın eksik bırakıldığının en önemli göstergelerinden biri olarak görülüyor.