Tatlı Cadı Ormandan Mağazaya Kaçtı

Bir varmış bir yokmuş, masal bu ya; bir kralın güzeller güzeli bir kızı varmış..

Tatlı Cadı Ormandan Mağazaya Kaçtı

Bir varmış bir yokmuş, masal bu ya; bir kralın güzeller güzeli bir kızı varmış.. Kızımızın adı Pamuk Prenses imiş.. Pamuk Prenses; pamuklara sarmalanmış da büyütülmüş.. Ve sarı saçlı güzel bir genç kız olmuş. Pamuk Prensesin babası olan kral kızı büyüdükten sonra ; "kendime bir hayat arkadaşı edinip bu yolları aynı hevesle yürüyebıleceğimiz dünyadan uzak bir yer bulup orada sarı laleler içinde bir kadınla yaşarız diye düşünmüş..

Ve gökten üç elma düşmüş, birisi Pamuk Prensesin başına, birisi Tatlı Cadı olacak müstakbel Kraliçenin başına ve birisi de Kralın başına... Ah ah, keşke o elma Kralın kafasına hiç düşmeseydi... Ama ne yazıktır ki kral kan revan içinde beyin kanaması geçirmiş ve oracıkta ölmüş..

Sarı saçlı, kahverengi gözlü Pamuk Prenses, bu durumdan şüphelenmiş ve saraydan kaçmış. Bir taraftan da aĝlıyormuş.. Ormanların kralı Aslan ile gezintiye çıkan Prens Mete Han, hemen cebinden ıslak mendili çıkarmış ve Pamuk Prensesin ıslak göz altı torbalarını, göz çevresinde hare hare yayılan kaz ayaklarını silmiş...Ve gözlerine inanamamış. Çünkü Pamuk Prenses'ın botoks yaptırmadığı o kadar net görülebiliyormuş ki....Prens Mete Han, oracıkta aşık oluvermiş ve Pamuk Prensesi Ferrarisine bindirip son sürat gaza basmış.. O sırada Mustafa Sandal'da "Onun arabası var, güzel mi güzel" bestesini yeni yapıyormuş ve bu besteyi onlara adamış..

Pamuk Prensesin elinde ki elma çürümeye başlamış. Bir türlü onu yemekten kendini alıkoyuyormuş. Babası bir elmanın kurbanı olduğu için.. Sarayda tam 7 tane oda varmış ve hepsinde de cüce yaşıyormuş. Meğer bu cüceler de Pamuk Prensesi bekliyormuş.. Çünkü doğduklarında rüya görmüşler ve Pamuk Prensesin getirdiği çürük elmayı yerlerse cücelikten kurtulacaklarmış...

Durumu anlayan Pamuk Prenses elmayı yedi parçaya bölmüş ve cücelere yedirmiş.. Cücelerin hepsi birer Matrix olmuşlar ve başka evrene doğru oltalar elimizde şarkısını söyleyerek yol almışlar...

Kraliçe mirasın kendisine kalması için Pamuk Prensesin izini sürmüş ve O'nu bulmuş.. Eğer bu sarı elmayı Pamuk Prensese yedirirse O ölecekmiş.. Pamuk Prenses bir şartla demiş... Benimle şehirde ki AVM'ye gelirsen ve elmayı da Paşabahçe mağazasının vitrinine bırakıp birlikte öz çekim yaparsak olur demiş...

Kraliçe kabul etmiş. Ancak bilmediği bir şey varmış..Paşabahçede her meyve cam oluyormuş... Ve sarı elma da cam olmuş..

Masal bu ya, Kraliçe birden Pamuk Prensesi sevmiş ve O'na " sana kızım diyebilir miyim" demiş...

Prens Mete Han da, savaş kahramanı olarak atından inip Ferrarisine binerek gelip onları almış ve 40 gün 40 gece analı kızlı çorbasını içerek mutlu mesut yaşamışlar...

Berrin Alpaslan
1 Şubat 2023
Yazarken hiç en başa dönmedim ve sadece anlık yazdım..
Fotoğrafta elimde duran bir elma olunca bu tanıdık masalı hokus pokus yaptım..


Tebessüm edebildiysenız ne mutlu bana..