Pazarladığınız Ürüne Merhamet Edin!

Pazarlamaya ve satışa konu olan sadece üründür, gerisi hikâye…

Pazarladığınız Ürüne Merhamet Edin!
Pazarlamaya ve satışa konu olan sadece üründür, gerisi hikâye…
Eğer bunu bir pazarlamacıdan duyduysanız, uzaklaşın.
Eğer bunu bir üreticiden duyduysanız uzaklaşın.
Eğer bunu bir müşteriden duyuyorsanız insan olmama ihtimali çok yüksektir ve büyük ihtimalle tehlike altındayız. Lütfen yetkililere haber verin.

Satın alma eylemi, ürünle müşteri arasında kurulan; duygusal, pragmatist, realist ve doğal bir bağ ile gerçekleşir.
Bu yüzden ürüne merhamet edip onun için bir hikâye hazırlayın.
Ben sadece ürünüm diyen bir ürün satın alınma eylemini sonsuza kadar bekleyebilir.
İşin içinde hikâyeyi nasıl kullanacaksınız? Ürüne merhamet etmek ona ona bir hikâye vermek ve kimlik kazandırmak demektir.
Örnekleyelim;
Sonbahardayız hava soğuyor ve evet yeni bir şal fena olmaz.
Herhangi bir yerden herhangi bir şal alarak konuyu kapatacak mıyım? Sanmıyorum, onu beğenmem bütün yıl boyunca moda olan renklerle uyumlu halde sunulması ve kombine ayak uydurması gerekecek.
Evet, bir adım attık bile.
Tasarımcılar çalıştı ve göz aşinalığı olan sezon renk ve desenlerini çıkardı. Üretim gerçekleşti.
Şimdi de satalım.
Ürünü konuşturmadan sattığınızda o ürün sadece bu kışın ürünü olarak kalacağından, burada ona bir hikâye vermelisiniz.
Şalın Anadolu’da dokunarak tüm pazarda dolaşması olabilir,
Alp dağlarının eteklerindeki x bitkisinin soğuğa dayanıklılığından esinlenmiş olabilir.
Size ve satılacak ürüne göre bu şekillenecektir.
Durmadan ve durmadan sabitlendiğiniz hikâyeyi anlatarak zihinde yer edinin ve sempati kazanın.
Aslında şöyleymiş dur sana anlatayım cümlesindeki ürün sizin ürününüz ve sizin hikayeniz olsun.
Satış rakamları üzerine ve karlılık üzerine buradan sonra konuşabiliriz.
Son olarak hikâyenin sonunda satın al demeden satın aldıran mesajı kullanmayı unutmayın.

Banu Horoz

Duende Medya