Sahi biz nasıl hukukçu yetiştiriyoruz?

Yargı hizmetinin kalitesinden şikâyet eden o kadar akademisyen avukat var ki…

Sahi biz nasıl hukukçu yetiştiriyoruz?
Sahi biz nasıl hukukçu yetiştiriyoruz? Yargı hizmetinin kalitesinden şikâyet eden o kadar akademisyen avukat var ki… Bu bana çok acı geliyor. Şikâyet ederek çözümün parçası olamadıklarına göre en azından “akademisyen” sıfatları dolayısıyla sorunun bir parçası oldukları sonucunu çıkarıyorum. Bir yandan ofis yönetmek, dava üstüne dava almak diğer yandan da üniversitede tam zamanlı öğretim üyesi olarak kaliteli hukukçu yetiştirme misyonunu bihakkın üstlenmek acaba ne kadar olasıdır? Tabii ki hukuk eğitimimize dair yegâne sorun bu değil. Kanımca öncelikle öğrenme yöntemlerine odaklanmak ve bu alanda temel eğitim almak gerekiyor. Ben hem doktoradan sonra İstanbul Üniversitesinde aldığım pedagojik formasyon kursunun hem de geçen dönem Akdeniz Üniversitesinde katıldığım sertifika programının büyük yararını gördüm. Eğitim bilimleri de -adı üstünde- bir bilim alanı. Akademisyenliğe geçerken bu alanda yetkinlik aranmıyor, hâlbuki akademisyenliğin eğitim öğretim boyutu en az araştırmacılık boyutu kadar önemli. Yaratıcı ve işlevsel öğrenme yöntemlerini tasarlayıp uygulamaya geçirebilmek için önce insanın nasıl öğrendiğini, neyin yapılıp neyin yapılmaması gerektiğini kavramak şart. Öğrenim ve akabinde eğitim çok ciddi bir iş. Üzerinde kafa yormadan, emek harcamadan akademisyenliğin bu yönünün güçlenmesi mümkün değil. Hazır yeni dönemin başlamasına sayılı günler kalmışken çok işe yaradığını sahada deneyimlediğim bir yöntem önermek istiyorum; eleştirel karar incelemesi. Öğrencilere hukuki kavramların uygulamasını kararlar üzerinden anlatmak ve sonra onlardan bu uygulamanın doğru yapılıp yapılmadığı konusunda kendi görüşlerini oluşturup gerekçeli olarak yazmalarını istemek o kadar etkili ki… Hem araştırma becerileri ve analitik düşünme yetenekleri gelişiyor hem de inisiyatif alıyorlar ve özgüvenleri gelişiyor. Soyut hukuki kavramlar gözlerinin önünde canlanıyor ve ezberden kurtulup kavrayışa geçiyorlar. Ülkemizin nispeten daha başarılı, algıları yüksek, azimli gençleri (ilk 125 binden öğrenci alıyoruz, üst sıralardaki fakülteler 15-20 binden kapatıyor) bize iyi birer hukukçu olarak yetiştirilmek üzere emanet ediliyor. Milletimizin bu emanetine sahip çıkmak kutlu davamızdır. Aman bu davayı kaybetmeyelim, bedeli ağır olur… Verimli ve keyifli bir eğitim-öğretim dönemi diliyorum. #hukukeğitimindekalite

Prof. Dr. Ayşe Odman Boztosun

Robert Kolej/ İÜHF/ MJur-MSt University of Oxford Doktora
Resim önizleme