KOÇLUK
Güven, insanın en temel ihtiyacı...
Editor
0
Günlerden perşembe, çaylarımızı da aldıysak..
Hadi başlayalım.
Çünkü ne diyoruz?
hashtagKoçluk görüşmesi sırasında veya sonrasında koçluk alan kişilerden şöyle cümleler duyabiliyoruz;
“Ben bunu nasıl sizinle paylaştım, bilmiyorum. Daha iş konuları etrafında konuşacağımızı düşünüyordum.”
Bu ifade o anlık süreç içinde elbette birçok anlama gelebilir. Ben bugün koçluk ilişkisinde güven üzerinden ele almak istiyorum.
Güven, insanın en temel ihtiyacı.
İnsan beyninin bilinçdışında sıklıkla kendi içinde sorduğu ve buna göre sistemimizi düzenlediği bir soru var;
‘Güvende miyim?’
Bu sorunun bilinçdışında verilen cevabına göre tetik halinde de olabiliyoruz, daha akışta ve daha az filtreli de..
Güvenin koçluktaki fonksiyonuna gelirsek tabii ki etkin bir koçluk sürecinin olmazsa olmaz, en temel ayağı diyebilirim.
Neden?
Yapılan çalışmalar koçluk sürecinde güven olmadığında psikolojik derinliğin oluşmadığını söylüyor. Psikolojik derinliğin oluşmadığı görüşmelerde de mevzular daha yüzeysel ilerliyor diyebiliriz.
Güvenin mekanizması çok karmaşık. Hala da tam çözülemediği belirtiliyor. Ama insan beyninde güven deyince karşımıza çok tanıdık bir nörotransmitter çıkıyor;
Oksitosin.
Devam edelim.
Psikolojik derinliğe ek olarak yapılan çalışmalarda güven oluşmadığında Koç’un kişiyi yeterince zorlayamadığı saptanmış. Bu da koçluk sürecinin verimi ile yakından ilişkileniyor.
Ne demek istiyorsun, Zeynep?
Koç işini ne kadar düzgün yaparsa yapsın, ne kadar yetkin olursa olsun koçluk süreci aynı zamanda bu sürecin diğer bileşeni koçluk alan kişi ve kişinin yaklaşımı ile kurulan bağ üzerine oturur ve gelişir.
Karşılıklı güven oluşmamış ise taraflar ne kadar yetkin olursa olsun bilinç dönüşümünü körükleyecek derin bir koçluk sürecinin ana ayaklarından biri eksik demektir.
Şimdi bir çay daha alalım.
Düşünelim.
*Kurumların yöneticilerine koçluk eğitimi aldırarak uygulamaya aldığı pek sevdiği iç koçluk süreçleri bu bakış açısıyla nasıl etkin işler?
Haftaya perşembe görüşmek üzere.
