BEYİM

Bin bir türlü keder sarmış âlemi

BEYİM
BEYİM
Bin bir türlü keder sarmış âlemi
Gözyaşı sel ile akıyor beyim
Yürekler hıncahınç yığmış elemi
Yarına şüpheyle bakıyor beyim
Kimi işsiz güçsüz paya koşarken
Kimi evsiz barksız garip yaşarken
Kimi yorgun argın engel aşarken
Yollar hep tersine çıkıyor beyim
Sineye çekenler gülse de bazen
Suretten tanınır canından bezen
Şüphesiz dağları karıdır ezen
Omuzlar erkenden çöküyor beyim
Anayla başlayan yaşam sanatı
İnsanın çocukluk tek saltanatı
Büyümek kırıyor kolu kanadı
Dert, derdi kendine çekiyor beyim
Aldanıp erkenden bahara açan
Yalancı kokuyu etrafa saçan
Kalkınca ardına bakmadan geçen
Ayağa çelmeyi takıyor beyim
Hâl hatır soranlar haksız oluyor
Hazanı gördükçe gonca soluyor
Boş aklı buldu mu şeytan doluyor
Karınlar kurdeşen döküyor beyim
Bu çağ ki vermiyor haksıza ayar
Pişkinlik kendini hizmetkâr sayar
Var mıdır sadık dost kimdir bahtiyar
Mahzenler rutubet kokuyor beyim
Herkesin ufkunda farklı manzara
Aldattı çoğu kez beyazla-kara
Z’amansız düşünce bülbülde zara
Kargalar yerine şakıyor beyim
Yıldızî gurbette gözler ırağı
Sitemi sözünde sabır durağı
Tavında döverken usta çırağı
Ağalar bileği büküyor beyim.
Nezahat Yıldız Kaya
Bir 1 kişi ve iç mekan görseli olabilir