Önceki İçerik
Sonraki İçerik
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 18, 2020 0
Editor Temmuz 1, 2020 0
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 15, 2020 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 26, 2024 0
Editor Nisan 21, 2021 0
Gençler kısa yoldan ekonomik durumunu düzeltmenin derdinde’
Editor Aralık 31, 2021 0
Doğayı koruyan üretim anlayışı
Editor Nisan 29, 2021 0
Ramazan pidesi ve güllaç siparişleri en çok satanlar sıralamasına girdi
Editor Ağustos 8, 2021 0
İstinye Üniversitesi Vadi Kampüsü ile büyüyor
Editor Temmuz 18, 2021 0
Siyah saçlarını sarsan bağrıma Sürmeler mi çektin mavi ağına
Editor Ağustos 26, 2021 0
Sevdiğiniz yiyecekleri hayatınızdan çıkarmak
Editor Temmuz 27, 2019 0
Eski şifonyerleri biriktirir misiniz?
2024 sürdürülebilirlik makalelerine bakmaya başladım.. Geçtiğimiz yıl binlerce makale olduğu için senenin başında "ipin ucunu kaçırmamak" adına hemen taze yayınlanan makalelere şöyle bir bakayım dedim.. Hepsinde İKİ konu eksiksiz işleniyor.. Birinci ve en kritik konu "migration" yani "göç".. Göç, aslında canlıların hayatta kalması adına yaptığı bir eylem.. Dünya üzerinde yaşayan neredeyse tüm canlılar "göç" ediyor. Hayvanların %40'ına yakını göç etmekte üstün yeteneklere sahip.. Kuşlar en bildiğimiz göç eden canlı türü.. Biz onların göçünü ülkeler arası ve de kıtalar arası uçtuğu için biliyoruz. Peki mesela Sapanca'da yaşayan bir böceğin yaz aylarında İznik Gölü'nün kenarında dinlendiğini biliyor muyuz? :) Herhalde bu kadar dikkat etmemişizdir. İşin esprisi bir kenara, tüm canlıların hayatta kalmak için ana yöntemi "göç".. İşte tam da bu nedenle sürdürülebilirlikte insanların göç etmeleri gerektiği, büyük şehirlerin özellikle taşımacılık adına, doğaya uyumsuzluk adına, salgın hastalıkların çeşitlendirilmesi adına yani Dünya'nın Gelecek Karnesi adına negatif notunun olduğu söyleniyor sürekli olarak.
Bu göç olayının daha detayında aslında büyük şehirlerde yaşayan insanların çalışma günlerinin azaltılması, 4 gün çalışmanın getirilmesi, doğa ile uyumun daha fazla güçlendirilmesi, dijital zeka uygulamaları ile iş yaşamının angaryalarından kurtulunması ve daha "üretken" bir gelecek planlanıyor. Sanayi döneminin o sıkı, katı, durmak bilmez çalışma rutinlerinin çok hızlı değiştiğini göreceğiz.
İKİnci konu ise tahıllarda küresel ısınmayla birlikte görülebilecek, özellikle "mantar hastalıkları".. Ve bu mantar hastalıklarının tahılların üretimini, geleceğini tehdit etmesi ve dolayısıyla insanlığın bir "açlık" tehlikesi ile karşı karşıya kalması işleniyor. Isınan havalar, nemin artması ve neredeyse her şeye dirençli mantar enfeksiyonlarının artmasına neden olması çok muhtemel.. The Economist dergisinde bu konu hakkında "Next Pandemic" olarak bahsedilmiş mesela.
Bu konuda da aslında çözümün adresi hep ama hep "biyoteknolojik yeniliklere" geliyor. "Mesela çok güzel bir proje konusu: Tahıllarda görülen mantar enfeksiyonları ve bu enfeksiyonların engellenmesine yönelik biyopestisitler" Böyle bir çalışmayı yapacak olan tüm gençlere desteğim sonsuz!
Göç ve enfeksiyonlar beynimde tek bir adreste kesişiyorlar: "Beslenmenin Sürdürülebilirliği" konusunda.. O da adres ettiği alan: BİYOTEKNOLOJİ