Sağlık olmayınca gelecek olmuyor.

Süperkritik Akışkan Tesisi'nin Türkiye'de yapılışına tanık oluyorum.

Sağlık olmayınca gelecek olmuyor.
Gıda sektörünün en büyük oyuncularından birinin Ar-Ge'sinin başındaki çok sevdiğim bir kişi bana "Sen çok iyi bir ruhsun Can, hiç durmadan yoluna devam etmelisin" demişti babamı kaybettiğimde başsağlığı dilemek için yazdığı WhatsApp mesajında.. O gün o kadar çok etkilenmiştim ki.. Evet, ben de biliyordum.. Devam etmeliydim..

Aradan zaman aktı.. Bugün Türkiye'nin en büyük ve Dünya'da belki de parmakla gösterilebilecek sayıda olan Süperkritik Akışkan Tesisi'nin Türkiye'de yapılışına tanık oluyorum. Bu o kadar büyük bir gurur ki benim için anlatamam..

Ben üretilen ve işleyen her cihaza, tesise "aaa ne güzel ürün üretiyor" diye bakmam. O tesisten çıkan ürünlerin, kaç kişinin sağlığını kurtarabileceğini, kaç kişinin acılarını dindirebileceğini, kaç kişiye güç kuvvet sağlayacağını, kaç kişiye şifa olabileceğini, kaç kişiyi doyurabileceğini de düşünürüm. Yani etki ettiği, ulaşabildiği insan sayısını da hesaplamaya çalışırım.

Düşünsenize bu tesiste örneğin aronyaların işlendiğini.. Bir seferinde 2 ton.. Günde belki 10 ton aronya işleyecek tesis.. Öncelikle aronyaları binbir emekle üretmeye çalışan çiftçilerin ürünleri ellerinde kalmayacak. Sonrasında o aronyalardan elde edilen özütler, kim bilir kaç kişinin kan şekerinin düzenlenebilmesi için ürünlere dönüşecek.. Kaç kişinin sağlığının rahatlamasını sağlayacak.. Kaç kişinin sıkıntılarını dindirecek.. Düşündükçe heyecanım daha da artıyor..

Buna ister çarpan etkisi deyin, isterseniz etki alanı.. Sonuçta her şey gözümde Türkiye'deki insanların sağlığını ne kadar etkileyebildiğimizde.. Sağlık olmayınca gelecek olmuyor.. O gerçekleştirmeyi hayal ettiğimiz düşüncelere erişmemiz mümkün olmuyor.. Sağlık her şeyin en tepesinde bence.. Ve sağlık öyle bir şey ki, küçük bir dokunuş bile insanların sağlığının iyileşmesini sağlayabiliyor. Tıpkı çok sevdiğiniz bir dostunuzun omzunuza kolunu attığında hissettiğiniz o güven gibi..

Hayat için şunu çok net bir şekilde deneyimledim. Hayat, sevdiğiniz ya da bir amaç uğruna çalışan insanlarla birlikte bir şeyler başardığınızda, birlikte şarkı söylediğinizde, birlikte dans ettiğinizde güzel ve anlamlı.

Bu hayatta ne kadar zamanım var bilmiyorum. Çok öte zamanlara gitmeyen bir tahminim var kendi adıma. O nedenle süratle ilerlemeye çalışıyorum. Daha ileride ne var, neler katabilirim bu ülkeye diye..

Bu ülkenin çocukları için hayal ettiğim müthiş bir gelecek var. Bu ülkenin gençleri için kurguladığım ve böyle olsa muhteşem olur diye düşündüğüm bir gelecek var. Bunu gerçekleştirmeye çalışıyorum.

Gelecek, bilim üzerine kurulu.. Beden gücü yerini yapay zekaya bıraktığında, insanların kendi yaşamlarında ilerlemeleri için tek ihtiyacı olan bilimsel bilgi ve bu bilginin yaşama uyarlanması yani teknoloji geliştirmesi ve böylece ufkun ötesini görmekle alakalı olacak. Ufkun ötesini göremeyen, ilerlemeyen toplumlar kabile toplumu olarak kalacaklar.

(Fotoğrafta gördüğünüz, 2000 litrelik süperkritik sisteminin ekstraktör dediğimiz ünitelerinin bir kısmı)
Can Kayacılar
Biyolog (Biologist), Davranış Bilimci