Networking de önceliği “verme”ye dayalı bir ilişki kurma biçimi.

Dünyadaki en büyük canlı organizmalardan bir tanesi kavak ağaçlarından oluşan korularmış.

Networking de önceliği “verme”ye dayalı bir ilişki kurma biçimi.

Yıllar önce yurt dışında oturduğumuz bir binanın Faslı bir apartman görevlisi vardı. Evdeki küçük çaplı su basmasına müdahale için bir gün bize geldiğinde, iş bitiminde kendisine kahve ikram ettik. O zamanlar kartvizit kullanımı yaygındı, o da bizden kartvizitimizi istedi ve sonra bir kalem çıkartıp kartın arkasına notlar aldı. Tanıştığı kişilere ait bilgileri ve ilk izlenimlerini oraya not alıyormuş.

Bizim hakkımızda ne yazdı bilmem ama bugün “networking” konusundan bahsedecek olunca ilk bu anekdotu hatırladım.

*

“İletişimi ilişkiye döndürme sanatıdır.” demişti Erdal Uzunoğlu networking için. Bu, bugüne kadar benim en çok hoşuma giden tanım oldu. Biliyorsunuz; “ağ değil, bağ kurmak” veya “mânâlı insan etkileşimi” de networking’e dair en sık karşılaştığımız tanımlardan.

Size geçenlerde okuduğum ve hoşuma giden bir bilgiyi aktarayım:

Dünyadaki en büyük canlı organizmalardan bir tanesi kavak ağaçlarından oluşan korularmış.

Kavak ağacı, kök sisteminden dışarıya filizler çıkartarak ürer; bir filiz, ana bitkiden belirli bir uzaklığa kadar yatay olarak büyür ve köklenerek yeni bir bitki oluştururmuş. Kavak koruları, tek bir ağaç ile bağlantılı olarak büyüyen binlerce ağaçtan oluşurmuş.

Bir ağ oluşturan bu ağaçların kök sistemleri birbirleri ile bağlantılı olduğu için, her ağaç ancak diğer ağaçlar büyüdükçe büyüyebilirmiş.

İşte, bu bilgiden hareketle, biz de bağlantılı olduğumuz ağaçlarla (kişilerle) birlikte hepimiz bir koruyu oluşturuyoruz. Bu ağ, kurduğumuz her yeni ilişkiyle büyüyor; gücünü ise bizim tercihlerimizden, yaşam yolculuğunda beraber yürümeyi seçtiğimiz kişilerden alıyor.

… ve bir ağ, ancak bileşenleri kadar güçlü oluyor.

*

2,5 yıldır, beklentisiz, salt fayda sunma temelinde kullandığım, sizin de yazılarıma bıraktığınız yorumlarla değer kattığınız LinkedIn benim açımdan mânâlı ağ kurmaya en iyi örneklerden birini oluşturuyor. Bilesiniz ki, o yorumlarınızla sadece benim değil; binlerce kişinin hayatına dokunuyorsunuz.

Nitekim, networking de önceliği “verme”ye dayalı bir ilişki kurma biçimi. Birilerinden fayda görme beklentisi içinde olmadan “verme”ye odaklanmak.
“Ben senin için ne yapabilirim?
Evet, seni dinliyorum ve anlattıkların doğrultusunda sana ne katabilirim?”i önceliklendirmek demek.

Kendisini takip etmenizi ve mutlaka ilk fırsatta dinlemenizi önereceğim Erdal Uzunoğlu,
“Peki kime vereceğiz /faydayı kime sunacağız?” sorusunun cevabını da şu şekilde veriyordu:

“Tanıyorsanız; sevdiğiniz, beğendiğiniz, güvendiğiniz kişilere.

Eğer yeni tanıştıysanız da, doğru ipuçları sunan yani doğru tutum sergileyen kişilere.”

*

“Başarının anahtarını tek bir kelimeyle özetleyeceğim: Cömertlik.” der Adam Grant meşhur kitabı Almak ve Vermek’te.

… ve şöyle devam eder:

“Eğer etkileşimlerinizde cömertlik hakimse, bu yaklaşım sonunda size mükâfat olarak geri dönecektir.”

Damla Ömür Tantekin

Founder of D Strategy | Advisor |
Konuya en yakışan fotoğraf da yine sevdiğim fotoğrafçı Sebastien Nagy'den.
MuangBoran kuş bakışı görünüm, Bangkok.
Bu resim için alternatif metin açıklaması yok