Neden hiçbir şey değişmeyecek?

Durum bu şekildeyken Türkiye'de seçimlerin entellektüel derinliği nedir?

Neden hiçbir şey değişmeyecek?
Neden hiçbir şey değişmeyecek?

Ben biyoteknoloji alanında 20 yıllık deneyime sahibim. Bu alanda gösterilebilir tecrübe ve başarılarım var.

Bu dakika sokağa çıksam, kurmak istediğim bir biyoteknoloji şirketine yönelik yatırım toplamak istesem, yatırımcılar on lira dahi verecek olsa bana düzinelerce soru sorarlar...

Ki doğru olan da budur...

Neden? Çünkü sen bir şirketin hissedarı olacaksın. Çalışanı değil... Hissedar... Yani sahipliğine ortak olacaksın. Bir hissedar olarak yatırım öncesinde de sonrasında da açık ve şeffaf olarak dilediğin gibi soru sorabilmeli ve aldığın yanıtlara göre yatırımını sürdürebilmeli, büyütebilmeli veya geri çekebilmelisin.

Bu aslında tam olarak vatandaşlığın da tanımıdır. Vatandaş, Türkiye Cumhuriyeti'nin hissedarıdır. Yönetiminin ortağıdır, bir hünkarın reayası değildir.

Durum bu şekildeyken Türkiye'de seçimlerin entellektüel derinliği nedir?

Cumhurbaşkanı/CEO adaylarının ekonomi, eğitim, tarım, milli güvenlik vs.. politikalarına yönelik hangi hissedar/vatandaş ne kadar bilgi sahibidir veya daha doğrusu ne kadar umurundadır?

Bir dönem önce A partisine/yönetim kurulu adaylarına destek vermiş birisi 5 senelik yatırım stratejisini beğeniyorsa B partisini desteklemeye başlayabilir mi?

Yoksa seçim kararlarımız "yensen de yenilsen de bu sevda bitmez" şeklindeki kendimizi geçtik, torunlarımızı dahi etkileyecek bağnazca takım tutma seviyesinde mi geziniyor?

Eğitime dair, ekonomiye dair, adalete dair temel parametreleri okumayı, buna göre partilerin/yönetim kurullarının başarılarını değerlendirmeyi kaçımız biliyor?

Bir şirkete üç kuruş para yatıracak olsak likidite rasyolarını, karlılık rasyolarını, verimlilik rasyolarını bir saatte çatır çutur öğreniriz ama...

Kendimizi kandırmayalım. Biz hür vatandaş/hür hissedar gibi seçim yapmıyoruz. Biz ideolojilere ve liderlere yönelik popstar yarışması gerçekleştiriyoruz.

Yaptığımız seçimlerimizin kalitesi ve kalibresi bu seviyede...

Maalesef cumhuriyetimizin 100. yılında Atatürk'ün vizyonu olan bağımsız vatandaş olma şuuruna hala kavuşamadığımızı düşünüyorum. Yüz yıldan sonra dahi padişahlardan ulufe bekleyen yeniçeri kafasından çokta uzağa gidemedik.

Ali AKPEK

Doçent Doktor Biyomedikal Mühendisliği & Biyomühendislik, Genel Müdür Alia Girişim
Resim önizleme