“İnsanlar kıyafetleriyle karşılanır, ilmiyle ağırlanır, ahlakıyla uğurlanır” demiş Mevlana.

Çünkü insan zihni yaşanan detayları unutabiliyor ancak hissedilen duygular unutulmuyor.

“İnsanlar kıyafetleriyle karşılanır, ilmiyle ağırlanır, ahlakıyla uğurlanır” demiş Mevlana.
“İnsanlar kıyafetleriyle karşılanır, ilmiyle ağırlanır, ahlakıyla uğurlanır” demiş Mevlana.

Daha önce katılanlar bilir, eğitim ve konuşmalarımda her zaman yer verdiğim bir sözdür bu.

Evet kıyafetlerimiz, saçımız, makyajımız, renklerimiz gücü en yüksek olan duyularımızdan “görme” sayesinde, 2-4 saniye içinde bir izlenim bırakıyor.

O anki duruşumuz, güleryüzümüz ve diğer jestlerimizin de desteğiyle, henüz konuşmaya başlamadan bir etki bırakıyoruz. İşte bu etki o kadar değerli ki, ancak insanlar bu izlenime göre bizim “uzmanlığımızı” anlamak için bir fırsat veriyor ya da vermiyor.

Ve tabii ki, imajımızı tamamlayacak bir giyim, aksesuarlar, duruş ve işinde iyi olmak, uzmanlık tek başına yetmiyor ve davranışlarımızın etkisi de hemen devreye giriyor.

Çünkü insan zihni yaşanan detayları unutabiliyor ancak hissedilen duygular unutulmuyor.

Örneğin yıllar önce bana kariyer yolunu açmamayı tercih eden bir yöneticimin o gün nasıl göründüğünü, ne giydiğini hatırlamıyorum. Ancak kendimi ne kadar değersiz hissettiğimi, o koyu gri duyguyu hiç unutmuyorum.

Özetle, pembeleri kırmızıları turuncuları olumlu etkileri için tercih edip giysek de, olumlu duygular hissettiremiyorsak, rengin burada bir önemi kalmaz.
Davranışlarımızla güvenilir olamıyorsak maviler tek başına yetmez.
Hep karamsar olup sürekli olumsuz konuşuyorsak sarı rengin lafı bile kalmaz.

Renklerin etkilerini olmadığımız bir şeyi yaratmak için değil, tam tersine, olduğumuzun etkisini arttırmak için kullanırsak o zaman kişisel imajımızı desteklediğinden bahsedebiliriz.

Ruhunuzu renklendiren bir hafta sonu dilerim.

Bige Gürışık

Colour & Style Consultant || Trainer || Speaker
bigeninstili.com
Bu resim için alternatif metin açıklaması yok