Önceki İçerik
Sonraki İçerik
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 18, 2020 0
Editor Temmuz 1, 2020 0
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 15, 2020 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 26, 2024 0
Editor Haziran 6, 2021 0
TÜRKİYE’NİN BAŞKA YERİNDE BİR ÖRNEĞİ YOK
Editor Ağustos 1, 2021 0
Bir yanda aşı karşıtları, bir yanda aşı olmakta tereddüt yaşayanlar var.
Editor Ekim 15, 2020 0
Uzun bir aradan sonra Artweeks@Akaretler; sanatçılara ve galerilere sanatseverlerle...
Editor Mayıs 9, 2020 0
Hub-Edu öğrencilere katkıda bulunuyor
Editor Eylül 22, 2020 0
“Bir kavmin efendisi, onlara hizmet edendir.”
Editor Haziran 3, 2021 0
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş Atatürk’e yapılan hakaretlere...
Editor Ağustos 24, 2021 0
Genetik ve beslenme faktörüne dikkat: Her 100 çocuktan 5’inde böbrek taşı problemi...
Editor Kasım 14, 2020 0
‘Tesisatçılar Buluşması’nı İstanbul’da bulunan Fulya Mağazası’nda gerçekleştirildi.
- Hayatına bir anlam kazandırma şansını yitirmiş olmaktan korkuyorsun. Her reddediliş, her hayal kırıklığı seni buraya getirdi. Bu âna.”
… cümleleri / diyaloğu bu yılın Oscar'ını alan Her Şey, Her Yerde, Aynı Anda filminde geçer. Temelde, insanın anlam arayışını konu alan film özetle der ki:
Her şey, her yerde, aynı anda yaşanabilir ve bu anlamsızlık değil, anlamın ta kendisidir. Nietzsche felsefesinin beş temel özelliğinden birini oluşturan “Amor Fati”ye de gönderme yaptığını düşündüğüm film, dünyanın, kaderin, hayatın sevilmesi, olumlanması gerektiğine işaret eder.
Nietzsche’ye göre, eğer bir anlamdan bahsedilecekse bu içeriden yani insanın kendi bireysel iç dünyasından hareketle inşa edilecektir. Çünkü, mutlak doğru, mutlak iyi, mutlak güzel diye bir şey yoktur.
Nitekim, daha önce de farklı yazılarımda bahsettiğim, İkinci Dünya Savaşı sırasında toplama kampına düşen Avusturyalı Psikiyatrist Viktor Frankl da İnsanın Anlam Arayışı kitabında şu örneği verir:
Hayatın anlamı nedir? sorusunu genelgeçer bir şekilde cevaplamak, bir satranç şampiyonuna şunu sormaya benzer:
Söylesene usta, dünyadaki en iyi hamle nedir?
Bir oyundaki durumdan ve rakipten bağımsız belirlenebilecek en iyi hamle hatta “iyi hamle” diye bir şey yoktur.
Aynısı insan varoluşu için de geçerlidir.
Herkes hayatında tamamlanması gereken bir ödevi beraberinde getiren bir iş veya misyonla karşı karşıyadır. Kimsenin yerine başkası geçemez ve kimse hayatını tekrar yaşayamaz. Hayatın anlamını üç yolla keşfedebileceğimizi anlatır Frankl:
1. Bir üretimde bulunarak veya bir iş yaparak.
2. Bir şeyi deneyimleyerek ya da biriyle temas ederek.
3. Kaçınılmaz olan “ıstırap”a karşı aldığımız tavırla.
*
Nerede duruyor hayatının anlamı?
Yakın dostlarıma bir süredir sorduğum bir soru bu...
Kimisi için yaşla beraber değişiyor bu anlam; kimisi için kariyer ve aile, kimisi bunun üstünde henüz düşünmemiş.
Ben ise, Victor Frankl'ın ikinci maddesindeki gibi "deneyimlediklerinde" hayatın anlamını bulan biriyim. Bilmediğim bir kültürü keşfetmek, kendi öğrenme ve gelişme sürecime yatırım yapmak ve gönüllü yapacağım bir iş bulup, onun diğer insanlar üstündeki faydalarını görmek yaşamıma anlam katıyor. En azından 20 yıldır böyle.
Salt, soru üstünde kafa yormanın bile insanı harekete geçiren bir yönü olduğunu düşünüyorum.
O yüzden, sizi de bir cevap oluşturmaya davet edeyim ve Nietzsche ile başlamıştım, yine onun bakış açısıyla bitireyim:
Hayatında bir nedeni olan insan her türlü nasıla katlanabilir.