Gönlümden... Aşık Reyhani- Son

Eskişehre geldim biraz kalmaya, Sıra geldi ameliyat olmaya,

Gönlümden... Aşık Reyhani- Son
Gönlümden...
Aşık Reyhani- Son
Reyhani Ağabey Eskişehir'de Tıp Fakültesi'nde ameliyat olacak, akşam saat 18.00 de ücretli ziyaret oluyor o tarihlerde. Ben de yanıma birilerini alıyor, her akşam ziyarete gidiyorum. Bize şiir okuyor, hatıralarını anlatıyor, dinliyoruz, gülüyoruz.
Bir akşam herhalde gülme faslını biraz abarttık, az sonra o bölümün başkanı geldi, Prof. Dr..... Bize "Burayı kahvehaneye çevirmişsiniz, hastanede sessizlik lâzım" gibi bir şeyler söyledi, haklı, diyecek bir şeyimiz yok. İçimden kızdım ama ne diyeyim. Ama bunları dedikten sonra gidip Reyhani Ağabey'in elini öptü. O sahneyi görünce "Reyhani Ağabey'in elini öpen insan bana ne söylerse söylesin, başımın tacı" diye geçirdim içimden.
Böyle güldüğümüz bir gün hemşire hanım Reyhani Ağabey'e "Siz taburcu musunuz?" diye sorunca, "Yoo, ben alaycıyım" demişti. Bana "burayı kahvehaneye çevirmişsiniz" diyen doktor da almış cevabını gerçi. Ameliyata başlayacakken narkoz vermişler, doktor bey uyuyup uyumadığını kontrol için "aşık bize bir şiir oku" demiş. Reyhani Ağabey prostattan ameliyat olacak ya, şöyle bir dörtlük söylemiş;
"Eskişehre geldim biraz kalmaya,
Sıra geldi ameliyat olmaya,
Azrail gelmiş de canım almaya,
Doktor gelmiş ta şeyimi elliyor."
Konu tamam, hece tamam, kafiye tamam. Ameliyat ekibi gülmekten hepsi bir tarafa dağılmış tabi.
...
Reyhani Ağabey'e ziyarete gidiyoruz, hasta Reyhani ise şiir götürülür ya. .
Bir kaç Kerkük Hoyratı okudum bir gün, dedim ki;
Oku yara/ Aç kitap oku yara,
Sinemde yer kalmadı/ Meğer ok oku yara.
Bir başkası şöyleydi;
Kerkük'ten geçer Hassa/ Hassa batıpdı yasa,
Kerküğü viran etti/ Yad ayyağ basa basa.
Reyhani Ağabey okuduklarımı dinledi, "al eline kağıdı kalemi" dedi ve o söyledi ben yazdım.
Sine yar/ Yar aşkı sine yara,
Sabrettikçe azıyor/ Bu ne tersine yar.
Güle bülbül/ Aşıktır güle bülbül,
Gülün inadı tutmuş/ Koymaz ki güle bülbül.
Eski şehir/ Bu nasıl eski şehir?
Tarih boynun kırılsın/ Böyle mi Eskişehir?
Feyzi Halıcı Ağabey'i kastederek;
Feyzi yara/ Selâmım Feyzi yara,
Bunu herkes yaramaz/ Gele de Feyzi yara.
Rasim Köroğlu'nun sıkıntılı zamanlarıydı;
Rasim ağlar/ Yas tutmuş Rasim Ağlar,
Bu ortak bir dünyadır/ Bir gün mirasım ağlar.
Yara doktor/ Bağrımı yara doktor,
Bilmirem ki ben gidim/ Hangi diyara doktor?
Şahı burda/ Çekerim ahı burda,
Reyhani nere yolun/ Doktorlar şahı burda.
05.04.2002 diye tarih atmışım bu yazdıklarıma.
TRT ye bir programa gitmiştik, orada bir arkadaş Reyhani Ağabey'den bir dörtlük okudu. Dörtlük şu;
"Yâr benden istemiş bir tek hatıra,
Gözlerimden yaş vereyim götürün,
Sevgi ifadesi sığmaz satıra,
Defterimi boş vereyim götürün."
Şiir çok güzel ama devamını da bilmiyor arkadaşımız.
Eskişehir'e döndüm, Reyhani Ağabey'i aradım. Aklımdan geçen de şu; telefonda bu kıtayı okuyayım, devamını da Reyhani Ağabey getirir, şiirin tamamını öğrenmiş olurum. Okudum bu kıtayı, Reyhani Ağabey dinledikten sonra "İyi başlamışsın şiire, bakalım devamını nasıl getireceksin?"
O kadar çok şiir söylemiş ki Reyhani Ağabey kendi şiirini bile hatırlamadı.
...
Reyhani Ağabey çok bilgili, dolu dolu bir insandı. Alvar Köyünden Amerika'ya, Avrupa'dan Asya'ya uzanan bir hayatı olmuştu.
Feyzi Halıcı'nın ifadesi ile yirminci yüzyılın en güçlü aşığıydı.
Mekanı cennet olsun.
"Doktor bey emretti buyurdu bunu
Onun emri üzre yatıyorum ben
Sinir, kriz yüzden yüze yükseldi,
Dostlarıma bile çatıyorum ben.
Çektiğim gizli yaradan benim,
Bazıları der ki töreden benim,
Bilmem ağrılarım nereden benim,
Sıkıldım bacağım atıyorum ben,
Havalar bozuldu esen yel kaldı,
Düşünürüm diyerim dil kaldı,
Ne saatim belli, ne de yıl kaldı,
Bütün organları satıyorum ben.
Satacağım kıymetimde fiyat var,
Öleceğim, ölüm haktır, ayet var,
Hele daha bir senelik niyet var,
Tükenmiş hayatı tutuyorum ben.
Güneş doğar doğmaz kainat zindan,
Geçen günler kayıp oldu aklımdan,
Bütün ömrüm eşit oldu korkumdan,
Hayalim baş koymuş yatıyorum ben.
Söylüyorum, söylüyorum yürekten,
Sana erdim efkar ile meraktan,
Gemide elveda ettim direkten,
Aşık Reyhani''yim yatıyorum ben.
Aşık Yaşar Reyhani
Bu şiir el yazısıyla rahmetli Rasim Köroğlu'nun notları arasında bulunmuş ve üzerine "Aşık Reyhani'nin son şiiri" bilgisi düşülmüştür.
Muhtemelen son gittiği Konya Aşıklar Bayramı'nda götürdükleri doktora söylemiş ve Rasim de orada yazmıştır.
...
Şehitlerimize, bu toprakları vatan yapanlara, atalarımıza, Aşık Reyhani Ağabey'e, Feyzi Halıcı Ağabey'e, Rasim Köroğlu'na, bu toprakları vatan yapanlara Allah rahmet eylesin.
Fatihalarla...
Bir 1 kişi ve sakal yakın çekimi olabilir