".. Doğa, onu seven kalbi asla ihanete uğratmaz.. William Wordsworth

Ben doğa aşığı bir insanım. Hep öyleydim. Doğanın gücünü çok iyi biliyorum....

".. Doğa, onu seven kalbi asla ihanete uğratmaz.. William Wordsworth

İngiliz şair William Wordsworth'un şu ünlü sözü aklıma geldi sabah sabah.. Diyor ki, "Nature never did betray the heart that loved her.".. Doğa, onu seven kalbi asla ihanete uğratmaz..

Ben doğa aşığı bir insanım. Hep öyleydim. Doğanın gücünü çok iyi biliyorum. Birazdan yazacaklarım sizler için zamanı durduran nitelikte olabilir.

Gül, Türkiye'nin inanılmaz derecede kritik ve önemli bir gücü. Türkiye ortalama 200.000 ton gül ile Dünya'nın gül üretiminin %15'ine hakim. %50 ve üzerindekine de hakim olabilecek potansiyelde.

Süperkritik ekstraksiyon konusuna ilk başladığım günlerde "gül" konusu aklıma gelmişti. Ülkemizde tonlarca gülden, distilasyon yöntemi ile "1 litre gül yağı" elde ediyoruz. Tonlarca ve 1 litre konularına takılmanızı istiyorum. Çünkü konunun tonlarca kısmında yüzlerce insanın emeği var. Gül toplamak kolay bir iş değil. Belki de gül yağı elde etme teknolojimizi yenilememiz gerekiyor, bilmiyorum.....

Süperkritik ekstraksiyon ile gülden 8 kata kadar daha fazla gül yağı elde edilebiliyor. Şu an litresi 9.000 dolarlarda olan gül yağı, süperkritik ile elde edildiğinde litresi 145.000 dolarlara kadar çıkabiliyor. Yani Türkiye, süperkritik teknolojisi ile şu an ürettiğinin 8 katı kadar gül yağı üretebilir ve üretim sırasında elde ettikleri sadece gül yağı değil, gül polifenolleri, lifler vs... Ama konum bu da değil.

Gül, sadece yağ elde etmek için kullanılabilecek bir bitki değil. Çok ama çok değerli. Gül polifenolleri, gül antioksidanları..

Aşağıda kurutulmuş gülden, süperkritik ekstraksiyon sonrası çıkan kokusuz ve renksiz posayı görüyorsunuz. Ne yapmışız? Güle ait her şeyi tamamen almışız :) Geriye gülün lifleri kalmış.. Muazzam bir görüntü bana kalırsa.

Kurutulmuş gülü bu şekilde işlediğimizde elde ettiğimiz antioksidanlar ne işe yarıyor Can derseniz..

* Gül antioksidanları, çok güçlü antioksidanlar.. Yani gül bir antioksidan kaynağı (https://lnkd.in/dQmMvS9s).

*Büyüklerimiz bayramlarda elimize "gül suyu" tutarlardı, sonrasında yerini kolonya aldı.. Neden gül suyu tuttuklarını şimdi daha iyi anlıyorum. Çünkü gül polifenolleri çok güçlü "antibakteriyel" özelliğe sahip. (https://lnkd.in/dgry5raU) (https://lnkd.in/duTyTtFA)

*Gül polifenollerinin ilaç etken maddesi olma potansiyeli de var. Makaleler öyle diyor. Kanser hücre hatlarında denemeler başlamış bile ve sonuçlar olumlu (https://lnkd.in/dNxG_Wju) (https://lnkd.in/dRZR4UQh)

* Gül polifenollerinin ilaçların yan etkilerinden koruyucu özelliği de var. Bunu da keşfetmişler. (https://lnkd.in/dvVXXDkz).

*Ve gül polifenolleri çok güçlü dermokozmetik etkilere sahip. Leke çıkarıcı, nem tutucu, kırışıklık giderici.. Bu çalışmaları hep yapmışlar.. https://lnkd.in/diJ-2NRc

Bu çalışmanın binbir emekle gerçekleştirilmesi için birlikte çalıştığımız değerli İsmail Şengüleç ve ekip arkadaşlarımıza da sonsuz teşekkür ediyorum.

Ülkemizde ister tarımı sonrasında, isterse de işlenmesi sırasında heba olan kaynaklarımızı ve neleri heba ettiğimizi öğrendikçe, gerçekten kahroluyorum. Yahu biz ne yapıyoruz diyorum. Bu sabah gül hakkında, gülün etken maddeleri hakkında okuduklarımı okudukça, tam olarak böyle hissettim. Gül toplanmasına hiç şahit oldunuz mu bilmiyorum ama sabahın erken saatlerinde yüzlerce insan tarlalarda binbir emekle gül topluyor. Gerçekten inanılmaz derecede emek yoğun bir iş.. Biz bu kıymeti, bu emeği çok ama çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Gül, Türkiye'nin muazzam bir gücü. Ama bu gücü kullanamıyoruz. Geleceğimiz için kullanmamız lazım.

Gül için özellikle Isparta, Burdur gibi şehirlerimizde bir "Süperkritik Gül Ekstraksiyon Tesisi" kurmamız gerekiyor. Ama bu küçük bir yatırım değil. Oldukça büyük hacimli bir yatırım olmak zorunda! Çünkü gülleri likit nitrojenle dondurup saklamak, sonrasında süperkritik tesiste işlemek gerekiyor. Ve bu tesisin tonlarca gülü işleyecek bir tesis olması gerekiyor. Yatırım boyutları 15-20 milyon doların üzerinde ama mutlaka yapılması şart. Ülke değerleri için şart. Gelecek için şart.

Ne olacak biliyor musunuz? İklim krizi derinleştikçe ve sıcaklıklar arttıkça, biz Dünya'da gülde gerilere doğru gideceğiz. Çünkü gül uçucu bileşenleri sıcaklığın etkisiyle daha da azalacak. Ve gül yağı verimi geleneksel kullandığımız yöntemle çok düşecek. Bu çok büyük bir tehlike Türkiye için. Bu müthiş değerimizi asla kaybetmemiz gerekiyor. Elimizdeki değeri çok güçlü bir şekilde kullanmak gerekiyor.

Süperkritik ile sadece gül yağı değil, söylediğim gibi gül mumu, gül polifenolleri gibi şeyleri de elde edeceğiz. Ve bunlar gül yağından daha da değerli bileşenler :) Kalan gül lifi bile bir çok şeyde kullanılabilir. Yani "gül atığı" diye bir şey yok.

Gül polifenollerinden etkili kozmetikler yapıldığını bir düşünsenize. Süperkritik gül ekstresi içeren leke çıkarıcılar, muazzam kokuda kremler.. Ve bundan ülke olarak elde edeceğimiz katma değeri.. Değil mi değerli Kürşat İNCİK

Yapmamız gereken çok şey var!

Resmi daha büyük görmek için etkinleştirin,

Bu resim için alternatif metin açıklaması yok

Can KAYACILAR

Biyolog, Davranış Bilimci (Neuroscientist, MSc)