Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 18, 2020 0
Editor Temmuz 1, 2020 0
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 15, 2020 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 26, 2024 0
Editor Temmuz 5, 2021 0
Ülke ekonomisi ve sektöre katkısı sürecek
Editor Ağustos 8, 2021 0
YAZ AYLARINDA SAĞLIKLI BESLENMEYE DAİR ALTIN ÖNERİLER
Editor Temmuz 5, 2020 0
“HASTA ODASINDA SOLUNAN HAVA İLE AMELİYATHANEDE SOLUNAN HAVA AYNI”
Editor Mayıs 12, 2020 0
Sağlığımızı ve çevremizi korumak için doğallıktan vazgeçmemeliyiz.
Editor Şubat 21, 2021 0
Önemli kişilerin değerli olmak diye bir derdi, sınırı, kırmızı çizgisi, ölçüsü,...
Editor Ağustos 30, 2021 0
Sabri Ülker Vakfı’nın derlediği bilgiler obezitenin insülin direnci üzerinde risk...
Editor Kasım 20, 2020 0
Görünümünde pozitif etki yaratmak isteyenlerin ilk tercihlerinden biri de bu tip...
Editor Mart 17, 2021 0
En çok girişimci Anadolu Üniversitesi, ODTÜ ve Yıldız Teknik Üniversite’sinden çıktı
Editor Şubat 22, 2021 0
“Türkiye’nin gençlerinin, birilerinin siyasi rantı için feda edilmesini reddediyoruz”
Ankara'da merkeze yakın bir köy. Girişteki mezarlığın oralarda tek başına bir çocuk. 10 yaşında ya var ya yok. Yoldan geçmekte olan bir cip durur ve bu çelimsiz küçük çocuğa köy mezarlığının yanında ne yaptığını sorar.
Çocuk abisinin hayvanlarıyla ilgilendiğini söyler. Cipin içindekiler "Annen baban yok mu? Burada tek başınasın neredeler?" diye sorduklarında, çocuk annem ve babam öldü der.
Kendi aralarında tam aradığımız bir çocuk diye konuşurlar ve çocuğa "okumak istermisin?" diye sorarlar. Yakındaki köy okulunda okuyan çocuk heyecanla,
"Evet isterim hem de çok isterim" der.
"Gel bin abinin evine götür bizi" derler ama "hayvanlar kaybolur bırakamam" diyerek araca binmeyi reddeder. "Öyleyse bize abinin evini göster" derler ve evi tarif eden çocuğu orada bırakıp köyün içine yol alırlar.
Gelen aracın sesiyle şaşıran abi evden dışarı çıkıp ciptekileri görünce heyecanlanır ve buyur eder. Ciptekiler devlet görevlisidir. Kendilerini tanıtıp, yolda gördükleri çocuğu yatılı okulda okutmak istediklerini anlatırlar.
Abi çok heyecanlanır, o arada heyecanla köye dönen çocuk da artık konuşmaya katılmıştır.
Abi koşulları öğrenir bir kefalet belgesi imzalaması gerekmektedir. Eğer kardeşi okumaz bırakırsa ödemesi gerekecek bir kefalete imza atar.
Ve, bu öksüz yetim köy çocuğu Hasanoğlan Köy Enstitüsü'ne kaydolur.
17 yaşında öğretmen olur ve Mardin Savur İlçesi Cevze Köyüne tayin olur. 55 yaşında ölünceye kadar önce öğretmenlik sonra okul müdürlüğü yaparak tüm yaşamı eğitimle geçer.
İnsan, sanat, demokrasi merkezli toplumsal dönüşüm projesi diye nitelendirilen müthiş bir eğitim sistemi içerisinde yetişmiş bu köy çocuğu, kısacık ömrünü Cumhuriyet ve Atatürk sevdalısı olarak binlerce öğrenci yetiştirmeye adamış ve kendi çocuklarının da iyi eğitim alabilmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmamıştır.
Nurlar içinde yatsın Kıymetli Babam Kemal Yanık'ın hikayesi.
Babamın hikayesi önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün;
"Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir”
sözünün en güzel örneklerinden biridir.
Yokluğunda bile yolumu açmaya devam eden özlemi her gün daha da artan canım babam rahat uyu 100. YILI KUTLUYORUZ.
Babama yol açan amcam Mehmet Yanık mekanın cennet olsun. Amcam daha doğmadan savaşa giden dedem Zeynel Yanık, yıllarca Yemen'de esir kalır. Ailemizin 'Yanık' soyadı da buradan geliyor. Herkes öldüğünü düşünür. O 7-8 yıl sonra döndüğünde hiç görmediği, varlığından bile haberdar olmadığı amcama, oğluna koca kalabalığın içinde oğlum diye sarıldığı hep anlatılır. 5 çocukları daha olur. Babam daha 6 yaşındayken önce annesi bir yıl sonra da babası ölür. Toparladığımız aile anılarımızdan Ankara'yı ve o günleri anlatan kitabı yayımlamayı dilerim bir sonra ki 29 Ekim'de başarabilirim.
100. Yılını görme şansı yakalamış bir Cumhuriyet Kadını olarak eşsiz kahraman, büyük lider Mustafa Kemal Atatürk'e en derin şükran ve saygılarımı sunuyorum.
#100.yıl