ÇALIŞANLARINIZ DOĞRU KOLTUKTA OTURUYOR MU?

Doğru insan doğru koltukta mı oturuyor?

ÇALIŞANLARINIZ DOĞRU KOLTUKTA OTURUYOR MU?

Bugün çalışanlarınıza ödediğiniz yıllık maaşı hesaplayarak başlayalım. Şimdi de onun %34’ünü hesaplayınız. Gallup’un istatistiklerine göre çalışanlara ödediğiniz maaşın %34’ü çöpe gidiyor. Bu para neden çöp? Çalışanlar neden işlerine yeterince bağlı değil ve onlardan beklentilerimizi karşılamıyorlar?

Nasıl daha fazla para kazanırız diye düşünüp, satışlarınızı artırmaya, maliyetleri kısmaya odaklanırken, bir taraftan da çalışan performansı üzerine kafa yormanız lazım ki, buradaki kaçakları engelleyebilelim.

Yine Gallup’a göre çalışanlarınızın sadece %11’i işine gönülden bağlı. Bu ne demek? Kendilerine verilen görevi kaliteli ve zamanında yapıyorlar. Aynı zamanda şirkete başka daha nasıl katkı koyabilirim diye düşünüyorlar. Yani tekneyi ileri götürenler.

Çalışanlarınızın %59’u işine bağlı değil. Sadece kendilerine verilen işi yapıyorlar, gerisine karışmıyorlar. İşlerini bitirdiklerinde oturup etrafı seyrediyorlar, başkalarını gözlüyorlar. Kendilerini ilgilendirmeyen işlere karışmıyorlar. Size bir zararları yok ama teknenin ileri gitmesine de katkıları olmayanlar. ‘Bu benim işim değil’ diyenler.

Çalışanlarınızın geri kalan %30’u ise mutsuz ve bağsız. Bırakın tekneyi ileri götürmeyi, üstüne üstük çapa atarak sizi durduruyorlar. Toksik ilişkileri var. Etrafındaki diğer çalışanları da olumsuz etkiliyorlar. Sürekli şikayet ediyorlar, nasıl olmayacağını konuşuyorlar. ‘Bu bir işe yaramaz. Eski köye yeni adet mi getiriyorsunuz?’ diyenler.

Doğru insan doğru koltukta mı oturuyor?

Çalışanlarınızın mutsuz ve bağsız olmasını ardında pek çok neden yatıyor olabilir. Onları motive etmenin 20 yolunu geçen hafta konuşmuştuk.

Çalışanlarınızın mutsuz ve bağsız olmasında önemli etkenlerden biri de kendi profillerine uygun koltuklarda oturmuyor olmalarıdır. Doğru insanın doğru koltukta oturması yüksek performans için gerekli şartlardan biridir.  Her işin gereklilikleri vardır. Bunlar elbette üzerinde çalışıldığında öğrenilebilir. Bununla birlikte bazı çalışanlar öğrendiklerini uygulama aşamasına geçirmekte zorlanırlar. Doğalarına aykırı işlerde çalışmak onlarda stres yaratır ve başarıya ulaşmalarına engel olur.

DISC Davranış Profili Analizine göre herkes dört tip ana profilden birini yoğunlukla sergiler. Bu profillerin ne olduğunu DISC İLE İLETİŞİM SİHİRBAZI OL yazımızda konuşmuştuk.

Örneğin satış elamanı için alım yaptığınızı düşünelim. Öncelikle ilk karar vermeniz gereken, satış elamanının hangi profil özelliklerine sahip olması gerektiğidir. Dışa dönük, insan ilişkileri kuvvetli, iyi dinleyen, empati yeteneği kuvvetli, çözüm odaklı birisi olmalıdır. Muhteşem bir özgeçmiş ile karşınızda duran kişi C profil ise bu özelliklerden çoğu onda olmayacaktır. C profil; içe dönük, yalnız çalışmayı seven, insan ilişkilerinde pasif özelliklere sahiptir. Mükemmel bir muhasebe elemanı olabilecekken, satış mesleğini seçen bu aday hayatının hatasını yapmıştır. Onu özgeçmişine bakarak satış için işe alırsanız siz de ikinci ölümcül hatayı yapmış olursunuz.

Diyelim ki bu kişiyi işe aldınız, ona gerekli eğitimleri de sağlıyorsunuz. Ancak bu kişi doğal profiline aykırı bir işte çalıştığı için gün içinde yüksek miktarda strese maruz kalacaktır. Müşteri görüşmeleri onu sürekli gergin vaziyette tutacaktır. Başarılı satışçılar profillerine uygun meslek seçenlerdir. Öğrenmek elbette mümkün, ancak öğrendiklerini davranışa dönüştürebilenler, doğal yatkınlığı olanlardır.

Dolayısıyla, işe alım öncesinde hangi koltuğa hangi profilin uygun olduğunu belirlemeniz, kritik pozisyonlar için DISC testini yaparak uygun adaya karar vermeniz, çalışanınızın ilerleyen zamanda iş başarısı ve işe bağlılığı üzerinde olumlu katkı sunacaktır.

DISC testi ne işe yarar?

Öncelikle pozisyonlara uygun adayları bulmanızı sağlar. Daha sonra da ekibinizde sizin için önemli pozisyona sahip çalışan veya yöneticilerinizle nasıl iletişim kurmanız gerektiğini öğrenirsiniz. Bunun için önce kendinizi iyi tanımalısınız.

Kişilerin kendilerini ve karşısındakileri tanımasıyla

•      kurum içi iletişimin gelişmesi,

•      kişiler arasındaki çatışmaların azaltılması,

•      kişilerin motivasyonunun artırılması

ve tüm bunların bir sonucu olarak kurumun markasına ve değerlerine olan sahiplenme duygusunun geliştirilmesi amaçlanmaktadır.

DISC kesinlikle bir kişilik testi değildir. Gözlemlenebilir davranışları modellemek için kullanılır. Hangi davranış karşısında hangi yaklaşımla performansı artırabileceğinizi size söyler. DISC testinizle beraber 39 sayfalık bir rapor elde edersiniz.

DISC raporunuz 3 ana bölümden oluşur:

1. Bölümde kendinizi tanırsınız.

2. Bölümde karşı tarafı tanımayı öğrenirsiniz.

3. Bölümde ise iletişimi ve ilişkiyi kuvvetlendirmek, motivasyonu artırmak için nasıl davranmanız gerektiğini keşfedersiniz.

Ekiplerin ve ilişkilerin başarısız olmasında en büyük etken, davranış farklılıklarının göz ardı edilmesidir. Size göre doğru olan bir davranış karşı taraf için öyle olmayabilir. Kim için hangi davranış iyi veya kötü? Bunu bildiğinizde hoşunuza gitmeyen davranışları daha kolay tolere etmeye ve üzerinize alınmamaya başlarsınız.

Davranışlarına bakarak karşınızdaki kişinin iş yapış şekli, duyguları, karar verme şekli hakkında bilgi sahibi olsaydınız, bu size ne gibi faydalar sağlardı ?

DISC’inizi bilin, insanları bir kitap gibi okuyun.

Bereketli ve bol kazançlı günleriniz olsun.

NOT: Yeni yazılarımız için bildirim almak isterseniz haber bültenimize üye olunuz. Fayda sağlayacağını düşündüğünüz yönetici ve işletme sahipleri ile bültenimizi paylaşınız.

DISC testinizi yapmak için hemen tıklayınız.

Gülfidan Bereket

ActionCOACH – İşletme Koçu