ZORDUR KADIN OLMAK

Şunu iyi bil, aracının freni patlar; onarırsın, lastiğin erir, yama atarsın, fakat, “kırık kalpleri” onaramazsın!

ZORDUR KADIN OLMAK
Bir kız çocuğu olarak dünyaya gözlerini açıp merhaba derken, kötü bakışlardan kendini korumanın ne denli zor olduğunu öğrendim! Kadınları sahiplenememenin, iblisin ters giydiği ayakkabıyı “defedememenin” sancısı çok ağırmış, bildim!
Hey adam!..
Zor zanaattır kadın haliyle savaşmak, can havliyle duvarlara perde çekmek; erkekten kendini korumak, içgüdüselliğin rengine ortak olmak, ne çok kötüymüş, kulaklarım duymadan “ruhum” görmüş oldu!
Hey sen, amca!..
Sana bir adres sorsam, bana ters gözle bakınıp, sende mi sahiplenmek isterdin? O koca yüreğine sığdırdığın nice zavallılar gibi, beni de sığdırabileceğini mi sandın? Yoksa, hemencik, meşaleleri, gece olmadan yakmayı mı düşündün? Aklından ne geçiyor hadi söyle bana!.. Sarsılmış yüreğime “cesurca” anlat! Kahrolasıca zamanın çukurlarına atıp, ölümün ucuna itip, yok edecektin hayallerimi, değil mi?
Bizi de büyüklerin sözünü iki etmeyin, kimseye kötü gözle bakmayın diyerek, gözümüzü daha çok küçükken “kör” ettiler!
Ahh, annem, ahh babam, beni “cahil” olarak mı dünyaya getirdiniz, yoksa cahil mi büyüttünüz? Hadi söyleyin bana, lütfen cevap verin!
Şu çirkefleşmiş dünyanın şerefine içmeden normale döner mi insan? Gecenin kızıllığında, gözyaşları sızlarmış, onlar “hep” öğretti, biz sustuk! Ah be kadın neden mevsimsiz gülüyorsun? Daha incir ağaçları mevsimini bile vermedi, “can cana” değmedi, “kırgın ümitler” onarılmadı!
Kelebekler, geceleri öyküleşirken; gündüzleri de şiirleşip âdeta renk renk kokarken, güzellikler serperken yüreklere, şu bitip giden zamanda, sen kendine “çare ol” kadın, evlâtlarının ellerine, hayata asılır gibi asıl ve asla bırakma! Nefesinin iplerini sıkı sıkı sararak, huzurun yelkenlerini açarak, sevginin tohumlarını ek, her bir yanın umut, gönlün “türkü” koksun!.. İçinde esen rüzgâr öylesine derinleşsin ki, dünü, bugünü, yarını bile “sevgiyle” sahiplensin! İnsan olabilmenin erdemliğine sığınan, gözlerindeki hüzün damlacıkları, artık akmasın!
Ey insan!..
Şunu iyi bil, aracının freni patlar; onarırsın, lastiğin erir, yama atarsın, fakat, “kırık kalpleri” onaramazsın!
Hey kadın!..
İnsanlara çok güvenme! Çünkü, onlar yalnızca kendilerine değer vermekle meşguller. O zaman sıra sende, kendine değer vermeyi öğren; ne dersin, şimdi tam zamanı, hadi yolun açık olsun, bahtın “nurla” dolsun!
Mehmet Öksüz
Bir anime tarzı 1 kişi ve çiçek görseli olabilir