Yeni Fobi: Teknoloji

Dünya dijitalleşmektedir. Bu kaçınılmazdır

Yeni Fobi: Teknoloji

#Sosyal medyanın popüler hale gelmesinin ardından #komplo teorisyenleri birbirlerini daha kolay bulabilir hale geldi. Hatta muhtemelen evlenip junior komplocular yapıyorlar :)

İçimize çipler takıldı (!), #nanoteknolojik virüsleri damarlarımıza soktular (!), aldatmalar çoğaldı (burası tartışılır ama erdem serdedir), denizaltına yerleştirilen tuhaf teknolojik cihazlar ile depremler yarattılar (!), uçaklarla tepemize gazlar saldılar (!) vesaire ve bizleri kendilerine köle yaptılar (!).

Çoğunlukla #teknoloji firmalarında dirsek çürütmüş ve teknolojiye ilişkin pek çok #proje içinde bizzat yer almış biri olarak komplo teorisyenlerinin bilimkurgu çabalarını çok iyi anlıyorum. Ancak bilim, düşündüğünüz gibi, oturduğunuz yerden yapılacak bir şey değil. Bunun içine sosyal bilimler de dahil. Bilim, kanıta dayanır, şelale modeli ile ilerler, yani bir bilgiyi elde edip kanıtlamadan bir sonraki bilgiye varsayımlarınızla ulaşamazsınız.

Sosyoloji için de durum aynı. Bundan onlarca ya da yüzlerce yıl önce söylenmiş olan atasözleri ile bugünün toplumunu yargılayamazsınız. Doğruluk payını ve değişimi sürekli kontrol etmelisiniz.

Kuşkusuz devinen ve döngüye giren durumlar olmakla birlikte; değişkenleri ve bunların etkilerini görmezden gelemezsiniz. Hollywood'un başarısı, bilimkurgu yapıtlarında günün, güncel verilerine dayanarak teori üreten bilim insanlarından danışmanlık almasıdır.

Kuşkusuz teknolojiden korkmak çok anlaşılır bir şey. Evet sizin tüm harcamalarınız kontrol ediliyor ve pazarlama aracı olarak kullanılıyor. Evet gittiğiniz yerler izleniyor. İsteseler sizi dinlerler, ya da sizi perdelerin arkasında dahi görebilirler...mi?

Buna siz izin veriyorsunuz. Bilinçsiz teknoloji kullanımı tehlikelidir. Teknolojinin kendisi değil. Ortaya atılan iddiaları kendi beyninizde tartışarak onun için zaman öldürmek yerine #güncel bilgiyi araştırmadığınız sürece, telefonunuzda arkadaşlarınızdan gelen etkileşimleri hemen görebilmek için sürekli aktif olduğunuz sürece, kısacası yaşamınızın her alanında teknolojiyi ve yargıladığınız milletleri/toplumları/ülkeleri bir nevi desteklediğiniz sürece, boykot etmek için klavye kahramanlığı yapmanın, portakal bıçaklamaktan farkı yoktur.

Dünya dijitalleşmektedir. Bu kaçınılmazdır. Çünkü insanın beyni karmakarışık ve yanılmaya çok müsaittir. Eşinizle kavga ettiğiniz bir gün; yaptığınız hataları hatırlayın. Kafanızın kalabalık olduğu bir günde ihmal ettiğiniz rutinlerinizi hatırlayın. Ya da uykusuz kaldığınızda dolmuş şoförüne 5 TL yerine 200'lük uzattığınızı unutmayın. Nüfustaki memurun insan hatası nedeni ile dünyada milyonlarca kişinin adı kimliğine yanlış yazılıyor. İşte bu yüzden dijitalleşmeye muhtacız. Çünkü çoğumuz beynimizi kullanmayı unuttuk. Hayatımızda düzen bozulduğu an panik olan, saçmalayan, ilgi alanı karmaşıklaşan bireylere dönüştük. Çünkü tembeliz. Yorgunuz. Yorgun olmamızın sebebi ise bizzat biziz.

Elbette toplumun geldiği nokta, karar vericilerin baskısı, yaşam mücadelesi de buna eklendiğinde, en ilkel dürtülerimiz ile çarpışan teknoloji aklımızı başımızdan alıyor.

Teknoloji, doğru kullanıldığında işler düzenlenir ve hızlanır. Cep telefonlarınız, chat yapmak için üretilmemiştir. Bunlar etkin #iletişim araçlarıdır. Merak ettiğiniz dostunuzu aramak, hal hatır sormak, bilgi vermek/almak için kullanılır. Ancak sevgili komplocular, sizlerin fikir üretmeniz (!) için sizi uyutan bir düzen de var ve inanın bilimle gerçekten uğraşan, entelektüel birikimine önem veren insanlar bu mecralarda tartışmalara katılmak yerine masa başında, o küçümsediğiniz ve korktuğunuz aygıtlarla araştırma yapıyorlar.

Evet bugün birer kölesiniz.

Sırf adınız üzerine yazıldığı için ve instagrama fotoğraf koymak için bir markanın sizi bile isteye kazıklamasına kölesiniz.

Sosyal medyanızın bildirimlerinin kölesisiniz.

Tavanarasına sakladığınız çalar saat yerine yastığınızın altında tuttuğunuz telefonun alarmına kölesisiniz.

Mutlu görünmeye çalışmanın kölesisiniz. Ben de öyleyim. En azından bazılarında :)

Siz siz olun, ilkel kalın.

Duygularınızda ilkel kalın. Hırslarınızı farkına varın. Sevdiklerinize sarılın. Tabagınızdaki yemeği izinsiz alan kişiye öfkelenin. Bağırarak ağlayın.

Ama otomasyona ihtiyaç duyulan noktalarda, hayat konforunuzu arttırmak için teknolojiden korkmayın. Onu tanıyın. Araştırın. Öğrenin ve teknolojiyi artniyetli kullanmak isteyen güçlere (!) karşı asılsız tartışmalar yapmak yerine onların "bug"larını yakalayın. İşte o zaman birer kahraman olursunuz sahiden.

Bir not: Çip denen bişey gerçekten var. İçinizde değil. Cebinizde, çantanızda, hatta bunları okuyorsanız muhtemelen elinizde.

Seren Kulcuoglu

#Project #Management | #Agile Methodologies | #ERP