Reçete yazanlara degil, ilaç olanlara inanın

Doğru insana karşı duyulan sevgide ne zaman, ne emek, ne de ömür boşa geçmez.

Reçete yazanlara degil, ilaç olanlara inanın
Doğru insana karşı duyulan sevgide ne zaman, ne emek, ne de ömür boşa geçmez.

Tomris Uyar'ın dediği gibi:
"Biz kadınlar cesur adamları severiz. Akışına bırakıp kenarda bekleyenleri değil. Gidişatı değiştiren, yön veren, bahaneler altında ezilmek yerine çözüm üreten adamları severiz."

İnsan yaşadıkça sır yerkürenin içindeki mananın sırrına tam muaffak olamasa da bir çok şeyi doğru yerden görmeyi ''ÖĞRENİYOR'' zamanla !

Yaşadıkça, yaşamın içine aktıkça içindeki öz söyleşir, gönül penceresi açar kapılarını.
Zamanla birlikte sorular doğruysa hangi duvar yıkılmaz, hangi gönül penceresinden tülü kaldırmaz !
İnsanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu, her insanin içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu görürsün.
Bu ikilemi, kişinin nasıl yontabildiğini ve hangısını öne çıkarabildiğini etkileşime geçtikçe, yaşadıkça anlarsın.
Sonra insan tenini o tenin altında bir ruh bulunduğunu, ruhun tenin üstünde olduğunu görürsün.
Aydınlanmanın yollarını ararsın aydınlanmadan, karanlığın yırtılmayacağını görürsün.
Birlikte yaşamanın önemli olduğunu, bunun için ''bölüşmeyi,hakkaniyeti,sosyal adaleti'' öğrenmenin yaşı olmadığını ve insanca yaşamak için elzem olduğunu öğrenirsin.
İnsanların ''kendilerine rağmen'' gidecek yol bulabildiklerini görür, şaşırırsın.
Kalıplar içinde düşünmenin, düşünce boyutlarını nasıl örselediğinin farkına varırsın...
Gerçeklerin kimine göre gerçek, kimine göre değil bunu öğrenirsin.
Baktığın yerle, durduğun yer arasında nasıl ince ayarlar olduğunu anlarsın.
Senin doğrunla benim doğrumun aynı evrende farklı olabileceğinin şaşkınlığını yaşarsın.
Kapalı pencerelerin ardından hayata bakmakla, gökyüzünde uçan bir kuşun bakışıyla bakmanın farkına, farkındalığına yaşadıkça varırsın.
İnsanın insana üstünlüğü nedir diyen sorular içerisinde bulursun kendini.
Sonra üstünlüğün kıstaslarında kendine bir yol bulmaya çalışırsın, kendi yüzünü aynada görmeye başlarsın, gördüğün seni yanıltmaz, kendine aydın, kendine adıl kendine insaflı olmayı da öğrenirsin.

Kendine yolculuklar başlar olgunlukla birlikte, kendine saygısı olmayanın yanında saygı aramazsın.
Mücadele etmekle, gereksiz kavgaları birbirinden ayırırsın.
Ve sabrın değenler için bir mücevher olduğunu, gereksizlere harcandığında ise yerini keşkelere bıraktığını anlarsın.
Vicdan sahibi olmak, vefa...bunlar var ise diğerleri zaten eşlik eder...farkına varırsın.
Namusun ''insan vicdanı'' olduğunu anlarsın ve yalanın ocağı olmadığını, iyiliğe duran hiç bir yerde yeşermediğini.
VE sevmenin yazılı hiç bir kuralı olmadığını, sevmenin yaşamanın ruh kapısı olduğunu anlarsın.
Anlarsın ''CESARET'' edip yaşamadan, hiç bir gerçekliğin farkına tam olarak varamazsın, ANLARSIN !!

#OlcayKasımoğlu