Bugün 'Hıdırellez' 

İnsanlığın somut olmayan kültürel mirası olarak UNESCO listesinde.

Bugün 'Hıdırellez' 
Bugün yeşil meyve dalından koparılmaz,
Ev temizlenmez,
Çamaşır yıkanmaz... yapılmayacaklar listesinde ilk aklıma gelenler. Neden mi bu yasaklar gün bayram tadında geçsin diye. Bugün zamanın asla unutturamadığı bir geleneğin günü!

Bugün 'Hıdırellez' 

İnsanlığın somut olmayan kültürel mirası olarak UNESCO listesinde.
Bir gelenek, bir inanış, kendini iyi hissetme hali...

insanları, doğayı, iyiliği ve cömertliği seven, bereketin simgesi olan Hızır ve İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gün. Birisi karaların diğeri denizlerin koruyucusu, her yıl sadece bir kez bir araya gelip doğayı bahara dönüştürüp, bolluk ve bereket yağdırdıkları gün.

Anadolu'da Hıdırellez umudun diğer adı.

Hıdırlıktepe; tarihte Hızır ile İlyas’ın uğradığına inanılan ve Hıdırellez kutlamalarının yapıldığı yerlere verilen ad. Bir çok kentte bu adla anılan yerler var.
Ankara'daki Hıdırlıktepe'den, 17.yüzyılda Ankara’ya geldiğinde, Evliya Çelebi “Hazret-i Hızır ziyaretgahı" olarak bahseder. Hz. Hızır'ın Allah’a yakın olabilmek için gittiği yerlerin en yüksek noktasına çıktığı söylenir. Bir rivayete göre bu tepeye de Hızır uğramış ve bundan sonra adı Hıdırlıktepe olarak kalmış.
Hıdırlıktepe, Ankara’nın eski merkezinde yer alan, Ankara Kalesi ve Hacı Bayram Veli Türbesi’nin iki yanını tanımladığı, 1.400 metrelik rakımıyla Ankara manzarasını izleyebileceğiniz bir tepe.

Benim anılarımda ise babamın teyzesinin yanında kaldığı günlerin mekanı. Ve babamdan dinlediğim sayısız öykünün dilek tepesi.
Ne kadar zorlasam da 3-4 yaşında gittiğim için hiç bir yerini hatırlayamadığım, sadece dinlediklerimden kalan izleriyle benim için aile yadigarı bir yer.
.
.
.
Ve bugün hızır günlerinin başlangıcı olarak kabul ediliyor. Dileklerin gerçekleşeceğine, kısmetlerin açılacağına inanılıyor ve hazırlanan dilek mektupları gül ağacının altına bırakılıyor.

Çocukluğumdan beri dinlediğim onlarca Hıdırlıktepe öyküsünün etkisiyle de kendimi bildim bileli 5 Mayıs'ta gül ağacının altına Hızır'a bırakılacak hep bir dilek mektubum olur.

Zorlu günler...
'Bolluk-bereket'... hele bugünlerde ne çok ihtiyaç var.
.
.
.
Gerçekten aç olan yoksulların karnını doyurabileceği ve tok olsa da kendini aynı yoksulluk içinde hisseden nice gözü açların da ruhunu doyurabileceği bereket günü.

Her neyse dileğiniz siz gönülden yazın, mektuplarınızı hazırlayın ve bırakın bir gül ağacının altına... gününüz kutlu olsun.
.
.
.
İyi pazarlar

Dr. Nejla Kılınç, PhD

'Ufuk Planlama' Kurucusu, Şehir Plancısı (A Grubu), Öğretim Görevlisi, Yazar
Resim önizleme