Newsletter: alt_news #1

On ay kadar önce İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi olarak kendimize yeni bir kapı açtık:

Newsletter: alt_news #1

On ay kadar önce İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi olarak kendimize yeni bir kapı açtık: alt_lab. Dijital gramerin ve piksel egemenliğinin kendini iyiden iyiye hissettirdiği dünyada değer yaratmak ve iletişim eğitimini dönüştürmek için yükselen teknolojiler odaklı inovasyon laboratuvarımız alt_lab hizmete girdi (alkışlar).

 

Laboratuvarımız kurulduğu günden bugüne kadar 1000'e yakın insana dokundu. Atölyeler, konuşma serileri, iş toplantıları, proje lansmanları, podcast yayınları (alt_cast adıyla ses evrenindeyiz, bir kulak kabartın), dersler, derslerin üretim odaklı atölyeleri alt_lab'in misyonuna uygun etkinlikler olarak günlerimizi şenlendirdi. Artık alt_lab ikinci fazında projeleri ağırlamaya hazırlanıyor; aceleci birçok proje bu platformdaki yerini aldı bile. Web sitemize göz gezdirerek yapılan her şeyle ilgili bilgi alabilirsiniz: https://alt.bilgi.edu.tr/

Yükselen teknolojiler olarak tanımladığımız VR, AR, AI, 3D Baskı, IoT, CGI, vb. yaşamımızın hız ve kalitesini dönüştürüyor. Bu dönüşümden en çok etkilenen alan (bence) iletişim. Dünya hızla iletişimselleşirken enformasyonun bu yeni dolaşım kipine ve bu kipin teknolojik altyapısına iletişimciler olarak kayıtsız kalabilir miyiz? Elbette hayır. Bu yeni atmosferin yapı taşlarını öğrenmeli, bunları kullanarak yeni öyküler yaratmalıyız.

 

Bu vizyon yalnızca bir iletişim okulu olmamızla ilgili değil. Yeni hız ve yeni öyküleri kim, hangi amaçla tasarlıyor? Yaşam alanlarımızı geri döndürülemez bir yıkıcılıkla dönüştüren bu oluşumlar hakkında ne düşünmeli, ne yapmalıyız? Bu sorulara Üniversite kimliğimizle yanıt vermeliyiz. Korkarım yeni hız ve yeni öykülerin yalnızca bir pazarlama değeri olarak saflaştırıldığı günümüzde, yaşamın kimyasında bulunan sonsuz karmaşa ve zenginliğe veda edeceğimiz günler yaklaşıyor. Bilgiyi topluma gönderirken kodlamanın yanına sanatı, tasarımın yanına iletişimi yerleştirmek gibi bir görevimiz olmalı. Bilmem bunları okuyanlar satır aralarına sızan yeni üniversite tanımının farkına vardılar mı?

 

alt_lab yeni dünyanın sunduğu alternatif fikir, proje ve ürün patikalarının kesiştiği mekan ve platform olmak istiyor. Biliyoruz ki bu patikalar kendine "disiplin" diyen yüksek duvarlı bahçelerde zaten var. Tek yapılması gereken bu duvarların uygun yerlerinde kapılar açarak kapalı dünya gezginlerini buluşturmak. Bu anlamda alt_news'ün bu ilk sayısı aslında bir davet mektubu. alt_lab'e fikrinizle gelin, projelendirelim, ürüne dönüştürelim. Kahveler bizden.

 

Hoşçakalın, bilimle ve bilgiyle kalın. MUTLU YILLAR!

İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı

Prof. Dr. Halil Nalçaoğlu