MÜLAKAT

Benim inandığım mülakatçılık zaten bunların adayın aleyhine kullanılmadığı bir versiyon..

MÜLAKAT
Herkese merhaba

*Mülakatlarda adayı anlamakla adayı işe almamak için çabalamak arasında hassas bir çizgi vardır. Eğer o çizginin art niyetli olan tarafına daha yakınsanız( bu durum keşke olmasa ama oluyor) "Evli misiniz?", "Çocuğunuz kaç yaşında?", "Anneniz ne iş yapıyor?" gibi sorularınızın hepsi adaya onu dezavantajlı duruma düşürmek için açık aradığınızı hissettirir. Sonra da aşikar olan bu niyetinize duyduğu öfke ile neden bu soruları sorduğunuza dair gayet haklı bir isyanla bu mecrada paylaşımlar yapabilir. Hakkıdır. 

*Benimle mülakata girmiş adaylar bilirler, ben her adayımın ailesinin hikayesini, kardeşlerinin nerede okuduğunu, eşlerinin mesleğini, çocuklarının isimlerini öğrenmeye çalışırım.

Ama bu zamana kadar bunları asla "Çocuğunuz var mı? Kaç yaşında? Bu başvuruyu yaptığınıza göre tekrar çocuk planı yok sanırım?" diyerek öğrenmedim. Sadece gerçekten hikayelerini merak ettim, çünkü bu saydığımız unsurlar bizi biz yapan şeylerdir. İnsan bunların cevaplarından bağımsız düşünülemez, ve çok üzülerek söylüyorum ki insanı "ceteris paribus" ilkesi ile değerlendirmeye çalıştığınızda ibrenin bir yerde şaştığını er ya da geç görürsünüz.

*Velhasılı, ben bir mülakata başlar başlamaz adaya "Bana biraz kendinizden bahseder misin?" demek yerine,
*ilk 10 dakika kendimi, o kurumda hangi pozisyonda ne zamandır çalıştığımı,
*şirketimizin geçmişini ve varsa kardeş şirketlerini,
*kaç kişilik bir ekibimiz olduğunu, ekip profilimizi,
*pozisyon için mülakat sürecini nasıl tasarladığımızı,
*süreci bitirmeyi planladığımız tarihin ne olduğunu anlatırım. Ve bunları paylaşırken hiç "Acaba benim verdiğim bilgilerden hareketle cevaplarını yönlendirip gerçek olmayan bilgiler verir mi?" diye düşünmem, çünkü benim işim gerçek olmayan bilgi verildiğini anlamaktır. (Eğer gerçek olmayan bir bilgi verildiğini anlayamıyorsam bu adayı bilgilendirdiğim için değil, bu benim bazı noktalarda gelişmem gerektiği içindir. 

*Ve bu hikayenin sonunda ne olur biliyor musunuz?
Babalarının esnaf olduğunu bu yüzden satışın onlardan sorulduğunu, aylardır bebek bakmaktan gece uykusunun ne demek olduğunu unuttuklarını ve bunaldıklarını, eşlerine yaptıkları işten dolayı hayran olduklarını anlatmaya başlarlar. Ağızlarından çıkanların onlara sonrasında birer birer geri dönüp vurmayacağını, karşılarındakinin tek derdinin onları anlamak olduğunu fark ederler.

Ve görüşmeyi birbirini gerçekten tanıyan iki kişi olarak bitiririz.

(*Adaylara şu soruları sormayın diyen arkadaşlarımın, adayların yazının başında bahsettiğim dezavantajlı durumları yaşamasını istemedikleri için bunları söylediklerini biliyorum. Ama benim inandığım mülakatçılık zaten bunların adayın aleyhine kullanılmadığı bir versiyon, ben asıl bunları konuşmadığımızda bir sorun olduğunu düşünüyorum. Uzun zamandır. Ve ülkemizdeki mülakat sisteminin buna evrilmesini istediğim için burada her gün insana dair bir şeyler yazıyorum. 

Tercih sizin, benden söylemesi!

Sevgiler,
Meliha

Meliha AKIN

Kurucu @personayazılımdanışmanlık | Organizasyonel Gelişim, Kültür, İşveren Markası | Mülakatçı Mentoru
Bu resim için alternatif metin açıklaması yok