Markalar için hayatın bundan sonra hiç kolay olmayacak

Buyrun size Adidas, aktivizm ve sahte basın bültenleri üzerine ilginç bir kriz hikayesi..

Markalar için hayatın bundan sonra hiç kolay olmayacak

Markalar için hayatın bundan sonra hiç kolay olmayacak.. Buyrun size Adidas, aktivizm ve sahte basın bültenleri üzerine ilginç bir kriz hikayesi..

Adidas, geçen hafta kendisini şirketlerin uygunsuz faaliyetlerine dikkat çekmek ve sosyal meselelere ilişkin endişeleri dile getirmek için mücadele eden aktivist gruplar Clean Clothes Campaign ve The Yes Men tarafından organize edilen bir "komplo krizinin" ortasında buldu.

Olaylar, işçilere adil ödeme yapılmasıyka ilgili bir sözleşmeyi imzalaması için baskı yaratmak amacındaki aktivist grupların, çeşitli medya kuruluşlarına "Adidas'tan geliyormuş gibi gösterilen üç sahte basın bülteni göndermesiyle başladı.

Bu gruplar bir süredir Adidas'ın özellikle Kamboçya'da işçi ve insan hakları sorunlarına neden olduğunu iddia edip markayla mücadele halindeydi.

Bültenlerden ilki, eski Kamboçyalı fabrika işçisi ve sendika lideri Van Ya Nak Phoan'ın "tüketicilere Adidas ürünlerinin en etik ürünler olduğu konusunda güvence vermek" için markanın eş CEO'su olarak atandığını söylüyordu.

2. bültende Adidas'ın yeni sosyal planı kapsamında işçilere geçmişe yönelik hakları olan ödemelerin yapılacağı, Kamboçya'da işten çıkarılan işçilerin geri alınacağı ile ilgili bilgiler vardı.Kamboçyalı işçilere derhal 11,2 milyon Euro maaş ödeyeceğini bilgisi verildi.

Sonuncu bülten , Adidas tarafından hazırlanan REALITYWEAR adlı yeni bir koleksiyonun lanse edileceğini ve koleksiyonun "Adidas'ın işçi haklarına olan yenilenmiş taahhüdünü vurgulayan ileriye dönük tasarımlardan oluştuğunu duyuruyor ve tarih/lokasyon bilgisi vererek insanları ve basını lansmana davet ediyordu.

Hatta sahte bir web sitesi bile yaratıldı.

Bazı medya kuruluşları ve haber siteleri Adidas'tan geldiğini sandıkları bültenleri baz alıp haber yaptılar.

Belirtilen gün ve saatte etkinliğe gidenler Kamboçyalı içileri temsilen hazırlanmış eski, plastiki yırtık giysilerden oluşan tasarımlarla karşılaştılar. Ve aktivist grup temsilcileri Adidas'ın süre gelen işçi hakları sorunlarını anlattı.

Grup liderleri "Adidas'ın bir konuşma başlatması ve sorunları görmezden gelmeyi bırakması ulaşmak istediğimiz şey. Kampanyacılar ve STK'larla konuşmaya ve ilişki kurmaya başlamalarının zamanı geldi." şeklinde açıklamalar yaptılar.

Adidas ise "Bu sabah bir basın bülteni gördüyseniz, bu meşru değil ve gönderen Adidas değil” şeklinde bir açıklamada bulundu.

Aktivist grupların nasıl organize planlarla markalara ilişkin negatif durumları dünya gündemine sokabileceğinin inanılmaz bir uygulamasına şahit olduk.

Markalar için önemli dersler de var. Artık Vegas'ta olan bir Vegas'ta kalmıyor ve eskiden halının altına kolayca spürülen konular da artık halı altında kalamıyor. Adidas için iddia edilen şeyler doğru mu net olarak bilmiyorum ama bu olay her markanın etik, insan hakları odaklı olarak davranmak zorunda olduğunu ve aktivistlerin şakası olmadığını bir kez daha gösteriyor.

En iyi kriz yönetimi kriz çıkarmamaktır hatırlatmasının da tam yeri sanırım.

Prof. Dr. Çisil Sohodol

BAU Global