LinkedIn Dert Köşesi

İtiraf ediyorum burayı genel olarak karalama defteri gibi kullanıyorum. Hoşuma da gidiyor ne yalan söyleyeyim, şekilden şekle girmeden kendimi ifade edeceğim bir alan olması :)

#icerik üzerine karalamalar yaptığımda ise pek ilgi çekmiyor.

Nerede olay çıkaran bir iş var orada toplanıveriyoruz. İşe yararlar babannemin deyimiyle altı ay tereğine atılıyor.

Üzücü bir tespit ama bu söz konusu konuşmak ve yazmak olduğunda hep böyle.
Son üç yıldır sürekli şunları duyuyorum:

-Herkes senin bildiğin kelimeleri bilmek zorunda değil.

-Ben seni tam anlayamıyorum.

-Ama sen zaten edebiyatçısın.

"Pekiyi tatlım senin elli kelime ile hayatını idame ettiriyor olman gerçekten bana uzaylı demen için yeterli bir gerekçe mi?

Sorun bendeyse başım gözüm üstüne ama harika bir imla uzmanı da değilim.
Belgeli diksiyon eğitimim de yok.

Bana karşı dürüst olma ihtimalin varsa çok makbule geçer."

Evet, sesli olmasa bile hep böyle cevap veriyorum :)

Düzgün konuşan hele bir de eli kalem tutan insanları ne biçim dışlıyor toplum aklınız hayaliniz durur.

Bir de hakikaten ulaşılamaz bir yerdeyiz sanıyorlar. Yok efendim, orta son sınıfın dilbilgisi dersini iyi dinlemiş insanlardan biriyim sadece bir de okumayı çok severim.
Okumadan bir gün geçirsem o gün yok gibi geliyor bana.

Vallahi billahi aramızdaki tüm mesafe birkaç kitap kadar. ;)

Vesselam, bugün dert köşesi açtım. Sektörde varlık gösterip de bir araya gelebilen yazar sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor belki bu post altında buluşuruz.

İnşallah amin