Kürsünün arkasındaki duvarda, “Haklar ve Özgürlükler İnsanlığın Onur ve Erdemidir.”

“Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller” yetiştirme yolunda böyle ilerleyebiliriz.

Kürsünün arkasındaki duvarda, “Haklar ve Özgürlükler İnsanlığın Onur ve Erdemidir.”

Kendinizi devasa bir salonda hayal edin, hilal şeklinde tasarlanmış, on beş koltuğun dizili olduğu, yaklaşık iki metre yükseklikte bir kürsü… Kürsünün arkasındaki duvarda, “Haklar ve Özgürlükler İnsanlığın Onur ve Erdemidir.” yazıyor. Her yıl birinci sınıf öğrencilerime bu tabloyu tasvir edip “burası neresi?” diye umutla sorarım, hiç bilen çıkmaz. Ne kadar acı değil mi? Felsefi akımları sular seller gibi ezberleyip binom, fonksiyon sorularını çatır çatır çözebilen sevgili öğrencilerim sorumla karşılaşana kadar bu güzide kurumumuzdan hiçbir derste kendilerine bahsedilmemiştir. Haliyle bu kurumun varlığından haberdar olmayınca toplumsal düzenimiz içinde oynadığı yaşamsal rol hakkında da herhangi bir bilgi sahibi olmadan gelip hukuk fakültesi sıralarına oturmuşlardır. Onlar yine şanslı çünkü mesleki formasyonları gereği er veya geç Anayasa Mahkememizi ve işlevini (umuyorum) öğreniyorlar. Peki ya diğer milyonlarca gencimiz?.. Onlar ne zaman öğreniyorlar dersiniz? Yanıtınızı duyar gibiyim… “Hiçbir zaman…” İşte bu açıdan 8 Kasım Vakası bir nevi hayırlı bir vaka olmuştur (teşbihte hata olmaz). Dört yıldır bu amacın peşindeyim ve bu yolda giderek çoğalıyoruz. Toplumumuzun bireylerine vatandaşlık bilinci kazandırmanın yolu anayasa okuryazarlığından geçiyor. “Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller” yetiştirme yolunda böyle ilerleyebiliriz. Hukuk kurallarının varlığını fark ettirme ve bu kurallara uyma bilinci çok erken yaşta kazandırılmaya başlanabilir. Hukuk devleti kurgusu aslında bir inanç sistemidir. Hukuk kurallarının varlığına ve onlara uyulması gerektiğine gerçekten inanırsak onlar da bizim için gerçekten var olur. Bu temel inanç sistemini yerleştirdikten sonra ise ikinci aşamada gençlerimizde vatandaşlık bilincini Anayasamızın kilit maddeleri üzerinden oluşturabiliriz. Düşünsenize 5. Madde dediğinizde karşınızdaki “doğru tabii ki devletin amacı bizim mutluluğumuz” diyor, 6. Madde dediğinizde “egemenliğin bizde yani millette olduğuna şüphe yok” diyor, 10. Madde dediğinizde “haa kanun önünde eşitlik diyorsun yani, tamam anladım, o zaman konuyu bu açıdan değerlendirelim” diyor… Nasıl güzel bir ortak dil oluştururuz ama… Bugün kurduğumuz hayaller yarınımızın gerçekleridir. Lütfen bu yolda hepimiz #anayasacandır diyelim. Anayasa’mızı okuyalım, çevremizle paylaşalım. Gönül bağı kurmak isteyenler Anayasa Candır’ı okuyabilir. Daha güzellerini yazalım. Ne yapıp edelim ancak umudumuzu hep canlı tutalım. Anayasa okuryazarlığı üzerinden vatandaşlık bilincinin geliştirmesi yüzyıl önce vatan toprağımızda verdiğimiz bağımsızlık mücadelesinin devamıdır. İnsanlığın onuru ve erdemi için… #anlatbakalım #anayasacandır

Prof. Dr. Ayşe Odman Boztosun

 Robert Kolej/ İÜHF/ MJur-MSt University of Oxford Doktora-