Günlerden perşembe, çaylarımızı da aldıysak..

Hadi başlayalım.
Çünkü ne diyoruz? #çaysızolmaz

Şirketlerde #koçluk projeleri görüşmelerinde karşılaştığımız temel sorulardan biri şu oluyor.

İyi güzel Zeynep, ama koçluğun bu ekosistemde işlediğini veya işlemediğini nasıl ölçeceğiz?

Şirketlerin bütçeler ayırarak koçluk projelerine girdiklerini, koç veya koçluk denildiğinde çoğunluk zihinlerde yaşam koçları/koçluğu algısı olduğunu düşünerek bu sorunun cevabının ciddiyet ve eldeki yöntemlerle cevaplanmasının önemli olduğunu düşünüyorum.

Yükseklisans tezimde tek seans koçluk görüşmesinin üniversite son sınıf öğrencilerinin iyi oluş hali, motivasyonu ve problem çözme becerileri üzerine etkileri üzerine çalışmıştım.

Bu ölçmede psikolojik ölçekler kullandık. İyi oluş hali ve motivasyonda pozitif sonuçlar alsak da problem çözme becerileri üzerinde tek seans koçluğun bir etkisi olmadığını saptamıştık.

Tez jürilerimden biri Sinan Canan idi.

Ben üzgün üzgün “Hocam maalesef problem çözme becerisi üzerine bir sonuç bulamadık.” deyince;

“Beynin en karmaşık meselelerinden biri olan problem çözmeye dair tek seansta pozitif etki buldum deseydin teze şüphe ile yaklaşırdım. Bilimde bulamamak da bir sonuçtur.” demişti :)

Nörobilimde mesele görüntüleme yöntemlerini kullanarak beynin içinde neler olduğunu, ne değiştiğini gösterebilmek.

Bu konuda daha gidecek çok yolumuz olduğunu ilgili alanda okuduğumuz her makalenin sonuna eklenen notlardan görebiliyoruz.

Nörobilim deyince meseleler kanıtlanmış olmuyor, bir sürü konu masamızda açık duruyor.

Söz konusu insan değişimi olduğunda faktörlerin karmaşıklığı baş döndürücü.

Ee Zeynep nasıl ölçeceğiz derseniz..

ROI (ölçümlenebiliyor ise, bu da tartışmalı bir konu), bilimsel ölçekler, koçluk öncesi - sonrası bazı test sonuç değerlendirmeleri, ekip ve yönetici geri bildirimleri, gözlem…bunların tamamını masaya koyup bütünsel bir değerlendirme yaparak kişiler için etkili olup olmadığını anlayabiliriz.

Ciddi bir proje yönetimi ve iletişim gerektirir, bence.

Bazen yolu bilim olan insanlar bile koçluk konusunda bilimsel olarak ortaya konulan konuları sorup anlamak yerine algı ile onlara sunulan “koçluk mu koçlar mı he he he hadi gülelim dalga geçelim” şeklinde algılayarak kolaycılığa kaçıyormuş gibi gelse de, bunun da her zihnin kitlesel olarak her an nasıl manipüle edilmeye açık olduğunu kendi adıma da başka konularda da nasıl manipüle edilebileceğimi gösterdiğini düşünerek diyorum ki,

Bu da #insanınevrimyolculuğu neticede.

Herkes koçluğa uygun mudur?

Ne dersiniz, haftaya konuşalım mı?

Aaa bir de unutmadan, ne diyorduk,
Çaysız olmaz.
Yok, olmaz.