KABİLE DEVLETİ GİBİ

BAKANIN İSTİFA SÜRECİNDE TUHAFLIKLAR

KABİLE DEVLETİ GİBİ

Merkez Bankası Başkanının görevden alınması ve arkasından ekonomiden sorumlu Damat Bakanın istifası sürecinde yaşananlar binlerce yıllık devlet tecrübesi ve gelenekleri olan bir ülkeye yakışmadı.

16 ay önce, önceki Başkan “söz dinlemediği için görevden alınmıştı.” Soyadı gibi “Uysal” olan Merkez Bankası Başkanı atandıktan sonra kendisine ne denildiyse yapmıştı. Ekonomiden anlayan herkesin ciddi faiz artırımı gerektiğini söylediği zamanlarda dahi faizleri artırmadı, hatta düşürdü.

Çünkü “söz dinlemezse” gideceğini biliyordu ve Cumhurbaşkanının “faiz enflasyonun sebebidir” tezi gereğince eli kolu bağlanmıştı.

Hem enflasyonu ve hem de faizi birlikte düşük tutma çabası boşa gitti. Hazine’nin 100 milyar doları kurlar artmasın diye harcandı ama yine de döviz ve altın fiyatları karşısında TL’nin değeri serbest düşüşe geçti. Enflasyon coştu.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı, Saray’dan çıkıp parti kongreleri için gittiği, yurtiçi gezilerinde “açız” diyen, “evimize ekmek götüremiyoruz” diyen vatandaşlarımızı gördü.

Cumhurbaşkanı, ekonominin direksiyonundaki Maliye ve Hazine Bakanı damat Berat Albayrak’a sormadan, T.C. Merkez Bankası Başkanını görevden aldı. Bakanın hiç istemediği birini TCMB Başkanı yaptı.

Bu görev için düşünülen bazı saygın ekonomistler bağımsız çalışamayacakları düşüncesiyle kendilerine yapılan TCMB Başkanlığı teklifini kabul etmemişler. Yeni atanan TCMB Başkanı Naci Ağbal siyasi bir kimlik. Merkez Bankası geleneğinden gelmeyen mühendis kökenli eski bir bürokrat ve Maliye Bakanlığı yapmış bir siyasetçi.

Damat Bakan, kayınpederi ile görüşmek çabaları netice vermeyince, Instagram’dan istifasını duyurdu. Çünkü bu türlü siyasi bildiriler için kullanılan Twitter hesabı kapatılmıştı. (Bakanın Twitter hesabını kim kapattı, kimin talimatıyla kapatıldı, eski paylaşımlar neden silindi henüz öğrenemedik.)

Bakan siyasi mesajlar için alışık olunmayan bir mecrayı, Instagram’ı kullandı.

Instagram Instagram olalı böyle bir paylaşım görmemişti.

Türk devletleri tarihinde de böyle bir istifa süreci yaşanmamıştı.

******************************

BAKANIN İSTİFA SÜRECİNDE TUHAFLIKLAR

* İstifa devlet geleneğimize hiç uymayan bir yöntemle açıklandı. Normal olarak Cumhurbaşkanına verilen bir dilekçe ve/veya bir basın toplantısı ile açıklanması gerekirdi.

* Instagram’dan mesajını yayımlayan Bakan kayıplara karışmış ve kimse kendisine ulaşamıyordu. Bu satırların yazıldığı saatlerde halâ hiçbir muhabirin müstafi Bakana ulaşamamış olması ilginçti.

* Ekonominin kaptanının istifası konusunda Cumhurbaşkanlığından da 27 saat boyunca bir açıklama yapılmadı, bu süre içinde yerine Bakan atanmadı.

* 27 saat boyunca Türkiye’de bulunan 1780 TV kanalından sadece 5 tanesi bu haberi verebildi. Devletin Anadolu Ajansı Cumhurbaşkanlığından talimat beklediği için haberi yazamadı. Seçimlerde oy sayımının kritik süreçlerinde uzun süre bilgi vermeyi kestiği gibi davrandı. Bu beş kanal ve sosyal medya dışındaki yayınları izleyenler 27 saat boyunca böyle önemli bir gelişme olduğundan haberdar olamadılar.

* Türkiye’de bağımsız ve tarafsız medyanın bir elin parmaklarını geçmediğini, “yaygın medya” ve “yandaş medya” denilen kurumlarda gerçek gazetecilik yapılamadığını utanç verici bir şekilde tekrar öğrendik.

* “İstifa” açıklandığında herkes sosyal medya, yurtdışı kanallar ve beş TV kanalındaki yayınlardan duymuş, doğruluğunu soruşturuyordu. Resmî açıklamadaki “Bakanın görevden af talebinin kabul edildiği” ibaresi hemen TV kanallarında “istifa” kelimesinin yerine monte edildi. Oysaki Instagram’ da yayımlanan istifa duyurusunda “görevden af talebi” yoktu.