HAYIRLI CUMALAR

“ Okulun odunlarını kıracak biri lazımmış”

HAYIRLI CUMALAR
Meslektaşım Ali Bey anlatmıştı. Burdurun İlyas köyünde öğretmen iken veli toplantısı yapmış. Önündeki gündeme göre eğitim öğretim adına madde madde gerekenleri anlattıktan sonra bir de okulun odunlarını kıracak gönüllü birini istemiş. Toplantı bitmiş. Gelenler evlerine dağılmışlar. Gelemeyen biri gelenlerden birine sormuş
“Ne dedi, neler istedi öğretmen?”
“ Okulun odunlarını kıracak biri lazımmış” demiş o da. O kalmış aklında sadece.
***
Cuma namazlarında imamının minberden inmeden önceki son duyurusu -nedense- bunu hatırlatır bana hep.
Vurgulu, anlaşır şekilde ve Türkçe…
“Muhterem cemaat. Namazdan sonra(falan cami, falan kuran kursu vs için) sizden yardım talep edilecektir. Allah şimdiden yapacağınız yardımlarınızı kabul buyursun”
Cuma hutbesinin parçası haline geldi neredeyse bu yardım işi.
Duyurudan sonra onun gereğini yerine getirecekler belli. Bu işi meslek ve de geçim kaynağı edinmişler var. Safları sıklaştırır başkalarını da almazlar araya. Yardım kutusu onlara emanet. Hoca selam verir vermez kapıda görünür içlerinden birisi;
“Camiye yardım…”.
“Boş geçmeyelim…”
“Hocanın dediği yere yardım”
Son kişi camiyi terk edinceye kadar.
Bir gün de duyurulmaz ki;
“Toplanan miktar şudur. Makbuzu şudur, şurada asılıdır” diye.
Çok kuruluşumuzdaki kayıt dışılık burada da var. Sorgulamaya kalksan “Allah için, din için, camiye, Kuran Kursuna yardıma mı karşısın? ” diyecekler sana.
İstismarların içinde en seviyesizi.
Tanımın dışında kalanları tenzih ederiz elbette.
Bir dönem oturduğumuz semtin imamı para kutusu içeri teslim edilince sesleniyor imam odasından;
“Falan efendi! Gel içeri hakkını al”.
Cemaatten birisi giriyor içeri;
“Ne hakkı hoca bu? Milletten topladığımızı hak olarak mı dağıtıyoruz bir de?”
“Öyle demedim ki. Gel takvimi al” dedim. Diyanet takvimini yani....Onu dedim ben. Yanlış anlamışsın sen.
“Çevir gazı yanmasın…”
Sabıkaları vardı bunun gibi başka başka.
Dilindeydi cemaatin.
Şikâyetler gidince görev yeri değiştirildi.
Meslekten çıkarılmalıydı bize göre.
Doğrusu oydu.
Gittiği yerin daha müsait olduğu görülüyor bu gibi işler için.
Huylu huyundan vaz geçmez.
Dememiz o ki;
“Cami”, “minber”, “vaaz kürsüsü” rastgele kişilerin teslim edileceği yerler değil.
Özü sözü başka, içi dışı başka olanların yeri olmamalı o gibi makamlar…
Sonuç itibariyle camilerin para toplama merkezine dönüştürülmesi yanlış.
Para da toplanır yardım da istenir elbet.
İçeride, dışarıda deprem, sel, yangın, savaş hali vs. bin bir türlü hali var dünyamızın.
Kimsenin bir sözü olamaz ona
Yanlış olan her Cuma aynısının yapılıyor olması. Onu demek isteriz sadece.
Allah yardımseverlerimizin sayılarını arttırsın. Yardımlarını kabul etsin.
Açık, şeffaf şekilde, özveriyle, amaca uygun o yardımları yerine ulaştıranlardan da Allah razı olsun.
Cumanız ve her gününüz mübarek olsun.
Osman ERENALP
23 Eylül 2022 Ankara