GÜNDÜZ KUŞAĞI: ALACAKARANLIK KUŞAĞI

Bugün sizlere sabah programlarından, ne yazık ki ‘kadın kuşağı’ denilen formattan bahsetmek istiyorum

GÜNDÜZ KUŞAĞI: ALACAKARANLIK KUŞAĞI
Bugün sizlere sabah programlarından, ne yazık ki ‘kadın kuşağı’ denilen formattan bahsetmek istiyorum. Sizler için kendimi feda ettim, oturup izledim: Hangi kanalı açsam program konsepti şöyle:
Genelde yüzü botoks, dolgu, kaş, kontörden aynı ifadesizliğe dönmüş bi kadın sunucu; bir doktor veya kendine kafa karıştırıcı 'şifalı ot uzmanı, sağlıklı yaşam mentoru, herbalist, ketojenik diyet uzmanı, alkalisyen' gibi ilginç meslek ismi takmış birileri bişeyler anlatıyor; kadınlar da 'o ne meslek bilmiyom ama çohacayip önemli bir mertebe ossa gerek' modunda ağzı açık dinliyorlar.
Gelen kişi her türlü hastalığı otlarla nasıl tedavi ettiğini anlatırken; çağırılan bi imam Allah'ın izniyle bu tedavileri onaylıyor; sonra nedense hep birlikte stüdyonun köşesindeki mutfağa geçiliyor. Bir teyze o sırada pişirdiği kurufasulye yemeğinin tarifini öyle ciddiyetle anlatıyor ki teyze sanırsınız balık filetosundan Sole Meuniere pişirmiş, tadan konuklar da o ciddiyetle o an hepsi bir gurme, damaklarında kurufasulye lezzetini gözleri kapalı hissederek yemeye çalışıyorlar.
Bu arada uzman, otlarını karıştırıyor imam içerken, kadınlar yağ karışımlarını saçlarına sürüyor ve aniden çalmaya başlayan oyun havasında göbek atmaya başlıyorlar. İmam yeniden abdest almama isteğiyle oynayanlara bakmamaya çalışırken; kadınlar çılgınlarca memintolarını sallıyor; en tombik memeli en hunharca sallayana; arkada yeni hazırlanan ot karışımı her gece memealtı pişiğine sürmesi için hediye ediliyor. Bu arada stüdyonun diğer köşesinde nedense üçgen vücutlu atletli bi adam kendi kendine devamlı ağırlık çalışıyor, barfiks çekiyor. Kamera bi oturan tombik teyzenin göbeğine, bi sporcu adamın kaslarına zoom’layarak sporun önemini görsel olarak da bizlere sunuyor.
Sunucu kadın, botokstan mimiği kaybolmuş garip ifadesiyle yapmacık bir sevecenlikle; para tutulup her sabah stüdyoya taşınan yurdum teyzelerine 'kurban olduğuum teyzeeem, saçına kurban yengemmm' gibi garip sesler çıkararak sarılıyor; stüdyoda bir anda bir garip hüzün... Bakıyosun iki dakka önce erik dalını gevreten teyze, şimdi hönkürdeyerek ağlıyor.
Benim için çok yararlı oldu; işte öğrendiklerim; salgında yapılması gerekenler:
Mentor abla dedi: Öncelikle sakin olun, hasta olmak iyi bişeydir, vücut ifrazatları, ter, salya-sümük vasıtasıyla tüm toksinler atılır, bi çeşit detokstur hastalık! İmamımızın onayladığı üzre eğer ruhunuzu dualarla temiz tutarsanız virüs de bi candır aslında; onla yaşayıp gitmeyi öğrenirseniz o virüs bile kendine yapılan iyiliği unutmaz, size zararı değil yararı olur. Her minnak canlının yaşama hakkı vardır ve onlarla da herşeyi; gerekirse akciğer ossun kan ossun paylaşmamız vâciptir.
Herbalist amca ekledi: Tabi ki otlarla iyileşecektir herkes; zaten doktorların amacı size sentetik ilaçları dayayıp hepinizi zehirlemektir!!! Sakın yoğunbakıma düşene kadar doktorların dediği ilaçları içmeyiniz; hem yoğun bakıma düşünce bize burdan canlı yayına bağlanırsınız doktora sayar söver, dava bile açar, reytingimizi yükseltiriz!
Örneğin, zencefili rendeleyip, suyunu sıkıp posasını burun deliklerine tıkarsanız; burnunuzun akmadığını görürsünüz; zencefil çok pahalı diyenler burunlarına sarımsak tıkayarak da burun akmasını engelleyebilirler.
Sirke biliyosunuz her derde devadır. Bi bardak elma sirkesini dikip için, delinen midenizden virüsleriniz akaar gider, iyileşirsiniz! Çocuğunuz gazdan uyumuyor mu, pamuğa sirke damlatın, koklatın iyice çocuğa; bakın nasıl da rahatladı mışıl mışıl uyuyor!?!
Bu arada; programın başında sunucu ablaya bağlanıp 20 yıldır kocasının bulunamadığını söyleyen bıyıklı teyzeye müjde veriliyor: Kocası üst sokaktaki kıraathanede elinde suç âleti ıstakayla yakalanıyor; sevenler kavuşturuluyor; o an stüdyoda gözyaşları sel!..
Ve yine çalınan bir kasap havası, haydi kadınlar halayaa; yeminle ben virüs olsam bu manyaklara bulaşmam!
Şimdi lütfen sakin olun; o elinizdeki kumandayı usulca yere bırakın; doktor olarak tavsiyem ruh sağlığınız için lütfen televizyon izlemeyin özellikle sabah kuşağını! Ben sizler için izledim etkisindeyim yeminle anestezist olarak ben ilaçla insanları böyle uyutamıyorum; bi çeşit hipnoz... Töbeler ossun herşeyi alkışlamak, ‘ay anam kııız’ demek, bilumum otları kulağıma sokmak, memleket meselelerini düşünmeden halay çekmek filan istiyorum!!!
Dr. Figen Demir Kardeş (Hunili Doktor)
Bir 7 kişi ve yazı görseli olabilir