GÜLE AŞIK ÇOCUK ( MASAL )

Geçmiş zaman için yaşamak zormuş,

GÜLE AŞIK ÇOCUK ( MASAL )

Geçmiş zaman için yaşamak zormuş,
Yeşil alanları betonlar sarmış,
Çok da sıkışıkmış, haneler darmış
Bunun içinde Zeki çocuk varmış.
*
Yalvarırmış anne ve babasına
Hayret ederlermiş tüm çabasına
Sonunda dönmüşler ilk yöresine,
Okula gidenler Gülleri görmüş.
*
Hacı amcasıyla olmuşlar adaş,
Onunla gelişmiş Gül yavaş yavaş,
Müsait zamanda verilmiş uğraş,
Güle aşık olmuş çocuk arkadaş.
*
Boş plastik su kabı topluyormuş,
Dibinin nemini de yokluyormuş
Gülleri Atasından saklıyormuş,
Hacı amcasında Duraklıyor muş.
*
Zamanla fidana çiçek bürünmüş,
Saksıdan tarlaya konup serilmiş,
İbretlik gayrete ödül verilmiş,
Güle Aşık ZEKİ buna sevinmiş.
GÜLE AŞIK ÇOCUK MASALI KONUSUNA GİRİŞ:
Evvel zaman içinde yaşam sürerken, biri ağlıyormuş biri dilerken. Gülü seven çocuk Hayır dilerken, sıkılıp bunalmış gerçeği derken. Mecburen gurbete gitmiş anne ve babası, dönmek için sürmüş bazen çabası. Sıkılmış bunalmış koca şehirde, yeşillik kalmamış betonlu yerde. Nihayet duaları kabul oluyormuş. Tayinimiz çıkacak diye konuşuluyormuş .Arayıp, tarayıp boş daire bulmuşlar. vakti zamanı gelince de oraya taşınmışlar, tam yerleşemeyince de yatmamışlar,.
yorgunluğu üzerinden kolayca atamamışlar.
Zeki sabah ezanın sesi ile uyanmış, balkonun demirlerine dayanmış, çevresine bakarak hayaller kurmuş, düşünmek için koltuğuna oturmuş. Sağında solunda binalar çokmuş, önemli ölçüde yeşillik yokmuş. Karşıdan görünüyormuş okulun yolu, çalmak için erken imiş sınıfın zil. Oğlum neredesin diye, Baba bağırmış annesi balkondan kahvaltıya çağırmış. Sofraya oturunca Zeki babasına okulun Uzaklığını sormuş,
Baba okunma yaya olarak gidebilecek miyim ? deyince :
Babası Yusuf Bey oğlum okulun evden görünmüyor diye telaşlanma. Elbette gidersin, karşıdaki pembe binanın arkası senin okulun demiş. Annesi Gülfidan hanım da. - Oğlum bugün seni okuluna ben götüreceğim baban evin eksiği ile ilgilenecek, hem onun iş yeri senin oraya ters düşüyor demiş. Bundan memnun kalan Zeki . - Olur anneciğim kıyafetlerimi koliden çıkar da giyinip gidelim diye heyecanlanmış.
Bir süre sonra evden birlikte el ele çıkan anne oğul okulun yolunu tutmuşlar. Zeki bir daha yalnız gelir giderim düşüncesiyle çevresini tanımaya çalışıyormuş. Okuluna yaklaştığını yollardaki öğrencilerin çoğalmasından anlamış. Yüksek binaların arasından geniş alana kurulan yeşil pembe renkli Okulu karşıdan görünmüş heyecanından hemen koşmak istemiş ama annesi normal adımlarla yürüyünce ona ayak uydurmak zorunda kalmış.
Okulu içerisinde yeni dikilmiş çam fidanlarına ayrı ayrı dekor verilmiş, okulun spor alanları, Park alanları çok güzel temiz Dizayn edilmiş, Büyük şehirdeki Okulunun bu kadar geniş alanı yokmuş o yönden mutluymuş. Gülfidan Hanım gerekli evrakları okul müdürüne sorduktan sonra Zekinin sınıfını da öğrenerek çok sevdiği evladını emin ellere teslim edip eve dönmüş. Zeki sınıf arkadaşları ile kaynaşmaya başlıyormuş. Nereden geldin diyenlere de başkentten Şehrime geldim diyormuş.
İlk günde okulun paydos zili çalınca o istikamete giden çocukların peşinden gidiyormuş ama biraz mesafeli olunca okulun mutlaka kestirme ara sokakları vardır diyerek araştırmaya yapıyormuş Eve geldiğinde anne babası sevinmiş babası- Yusuf Aferin oğlum ilk gün de bize Güven verdin Yolları sokakları karıştırmadan yuvamıza ulaştın demiş. Annesi de destek vererek buradan giden her yol okula ulaşıyor demiş.
Nihayet kiralık eve yerleşmişler ama çevresinde aradığı güzelliği, yeşilliği bulamıyorlarmış. Bulunduğu daire zemin kat olsa da onur sitesi güzel isimmiş Onur duyulacak ölçüde değilmiş. Zekiyi onurlandıracak bir değişiklik veremiyormuş. Duygularını ailesinden bir müddet gizlemeye çalışıyormuş, okuluna farklı sokaklar'dan gitmeye çalışırken müstakil bir evin bahçesinden mis kokuların geldiğini hissediyormuş .
Maalesef duvarlar boyundan yüksek olunca nereden geldiğini tam algılayamıyor muş. Her gün farkı sokaklar'dan okulundan evine dönmeye başlamış. Uğur sokaktaki mis kokunun gelişiyle o yolu benimsemiş. Bahçe duvarının boyu boyunu aşınca baştaki kaldırım taşlarını üst üste koyarak o mis kokunun geldiği bahçeye bakmaya çalışmış ama üst üste konulan taşlar dengesiz olunca devrilmiş.
Bunun gürültüsünü duyan Gülleri sulayan Hacı Amca demir kapıdan çocuğu görmeden izliyormuş Zeki çocuk taşları bir güzel bağlantılı koyunca üzerine çıkıp bahçeye kısa sürede olsa izleyip Okulunun yolunu tutmuş yaşlı hacı amca bu çocuğun hırsız olmayacağını ihtimal vermiş ama dikkatini de çekiyormuş. Öğrenci Zeki çocuğu görse de görmezden gelmeye devam ediyormuş. Her gün evinden 5-10 dakika erken çıkan Zeki çocuk bu zamanı birbirinden güzel rengarenk mis kokulu güllere ayırıyormuş okuldan gelirken de evine 5-10 dakikalık gecikmeyle varıyormuş.
Hacı amca Bazen onu tül perde ardından pencereden izliyormuş. Zeki çocuk bahçedeki Güllere aşık olmuş her gün izlemeden gidemiyormuş. Bir gün okul arkadaşlarından birinin elinde Gül görmüş ve sormuş - Mert arkadaşım bu gülü nereden kopardın deyince- Mert de dedemin bahçesinden demiş. Zeki çocuk beni dedenin bahçesine götürür müsün, benimle Gülleri kokla mama izin verir misin? diye sormuş.
Mert de dedeme haftada bir uğrarım giderken Sana bildireyim demiş. Bu güzel olumlu cevaba sevinen Zeki çocuk Mert arkadaşının haberini beklemeye koyulmuş,yine Hacı amcanın bahçesini izlemeye devam ediyormuş. Cuma günü okulun bayrağı tatil olunca İstiklal Marşı eşliğinde ay yıldızlı bayrak göklere çekilmiş bu arada Mert tören bitince - Zeki Arkadaşım bu gün Hacı dedemi ziyaret edeceğim gelmek istersen benimle gelip Gülleri koklayabilir sin deyince: - Zeki'de coşmuş, adeta sevincinden uçmuş, çantasını alır almaz ben hazırım arkadaşım demiş.
Birlikte yürüyorlarmış ama Mert Zekinin gittiği yoldan gidince içinden acaba Mert Hacı amcanın torunu mu Uğur Sokağa yöneldi derken Dedesi de torununun cuma günleri okul dönüşü geleceğini hissederek yola çıkmış bir baksa ki torununun yanında her gün bahçesinin bizden gizli izleyen çocuğu bilmiş,mahcup etmek istememiş. Mert dedesinin kollarına atılmış Dedesi de koklayınca Mert dedesine.
-Bu da benim okul arkadaşım Zeki senin Güllerini merak etmiş izin verirsen koklayacak demiş. Hacı Amca çocuğu zaten biliyormuş gülleri uzaktan izlemeye devam etmesine de dayanamıyormuş. Torunu Mert'i yere koyunca, Zeki çocuğa da kucaklamış ama ona adaşım benim demiş ama Mert de bu samimiyeti kıskanmış. - Dede adaşım ne demek? -Hacı Amca cevap vermiş iki insanın ismi aynı olursa Adaş olabiliyor deyince torunun içi biraz rahatlamış.
..
Zeki çocuk Hacı amcasının isminin aynı olduğunu öğrenmiş, bu yüzden hayran kalmış, bunu fırsat bilerek artık uzaktan izlediği güllerin arasında kendimi buluvermiş. Aman Allah'ım ne kadar güzel. Bir daha yakından kokusu daha da net geliyor. Burada Laleler, Menekşeler, güller, papatyalar, çiğdemler var, dalındaki güller sanki Yediveren renkli rengarenk allısı, morlusu, pembesi, kırmızısı beyazı,sarısı, her birisi Kraliçe gibi güzellik yarışına çıkmışlar.
Bahçedeki güzelliklere hayran kalan Zeki çocuk heyecandan meraktan zaman ne diyeceğini şaşırmış, bunun farkında olan hacı amca - Zekiye kokladığı güllerden bir demet dalından kopararak hediye etmiş. Mert için sorun değilmiş. Çünkü anne ve babası o akşam dedesine geleceklermiş. Anne Gülfidan hanım oğlunun geç kaldığını farkına varınca yola çıkmış okul yoluna doğru Uğur sokaktan ilerlerken oğlunun bir demet gül ile Bahçeden çıktığını görünce şaşırmış.
Oğlum ne işin var elin bahçesinde derken hacı amca ve Mert gelmiş okul arkadaşının dedesi verdiği deyince hacı amca ile ile tanışan Gülfidan hanım oğlunun Güllere aşık olduğunu onun için evden erken çıktığını ve okul dönüşünde eve geç geldiğini hissediyordum ,Bugün biraz daha gecikince yola çıkmak zorunda kaldım demiş. .Güller için teşekkür ederim . Zeki de Gülfidan hanım Evin yolunu tutmuşlar O günden sonra Zeki planlar kurmuş bu güllerden sizde de olmalı diye ama oturduğu kiralık evin avlusu bile kademe taşı olmuş Toprak yokmuş herkes karşı çıkar diye korkmuş.
Zeki çocuk Hacı amcasına selam verip uğruyor Gülleri seyredip okuluna gidiyormuş okul dönüşünde düşüncesini Hacı amcasına iletmiş. Benimde güllerim olsun istiyorum her gün buraya gelip gitmekten mahcup oluyorum, güllere de aşık olunca da izlemeden rahat edemiyorum demiş. Hacı amca Üzülme adaşım onun kolayı var bu güllerden senin de olur İstersen demiş .
Zeki çocuk merak etmiş benim çevremde bahçe yok ki demiş. Hacı amca Önce sen boş plastik su kaplarını topla ben de bunların dallarını budarken budanan dalları sana ayırırım topraklara yatırırız kapların içinde de bunlardan gelişip açabilir, iyice Büyüyünce de uygun bir yere götürebilirsiniz demiş. Buna çok sevinen Zeki çocuk her gördüğü boş su kaplarını toplayıp bağlayıp birleştirirken babası görmüş. - Bunlar ne oğlum Ben senin okumanı isterken sen çöpçülüğü mü,? hurdacılığı mı? başı boş gezmeyi mi ? hayal ediyorsun deyince.
- Zeki çocuk ne cevap vereceğini şaşırmış.- Babası Yusuf çabuk bunları çöpe koy gel yoksa Onur Sitesi sakinlerinin arasında itibarımız sarsılır deyince. - Zeki çocuk biriktirdiği boş su kaplarını çöpe koymak yerine Hacı amcasının yanına getirmiş. Bu durumu ona izah etmiş. Hacı amcasının boş deposu varmış Oraya birlikte koymuşlar bir müddet çekimser kalan çocuk Güllere Aşık oluşundan cesaretini toplayarak, sabırla azmederek yine boş su kaplarını toplanmaya devam etmiş. Nihayet budama mevsimi gelince bir gün anne ve babasından Mert arkadaşına gitmek için izin alan Zeki çocuk Hacı amcası ile birlikte Su kaplarına birer gül fidanlarını yatırmış epeyce çok olunca da hacı amcasına karşı yine mahcup oluyormuş.
Zekinin güle aşık hareketine, yetiştirmek için gayretlerine hayran kalan Hacı Amca onun kendi elleriyle güllerini büyütmesine izin vermek için su hortumunun, suyun yerini göstermiş. Fırsat buldu mu zamanını güllere ayırıyormuş. Bundan Gülfidan annesinin de bilgisi varmış. Zeki çocuk güllerinin açmak üzere olduğunu, büyüdüğünü okulun cumartesi pazar tatil günü fidanlarını evimizin önüne taşıyalım deyince:
Gülfidan annesi sevinmiş ve olumlu karşılamış. Onur sitesinin yol kenarlarına tomurcuk gül fidanlarını sıralanmış ve her biri yan yana da dizilince kalp ve sevgi simgesini oluşturmuşlar. Onur Sitesi Sakinleri balkondan Camlardan anne ve oğlunun örnek davranışlarını dikkatle izliyorlarmış. Nihayet yavaş yavaş tomurcuk güller açmaya başlayınca da güzelim mis koku Yayılıvermiş. Baba Yusuf Bey eve gelirken gördüğü manzaradan haz duyup çok hoşlanınca: Gülfidan hanıma bu memnuniyetini bildirirken Gülfidan hanım da Zeki oğluna Teşekkür et bunlar onun marifeti, hani bir zaman çöpçü mü, hurdacı mı olacaksın bu boş su kaplarını niye topladın diye kızmıştın, oğlumuz güle aşık olunca azmederek acı amcasının desteği ile bunları yetiştirmiş Ben de buraya taşınmasına izin verdim demiş .
-Yusuf oğlunun kucaklamış tebrik etmiş ama içinde bir tedirginlik varmış. Acaba Onur Site sakinleri bu duruma ne der diye kuşkusunu bir türlü üzerinden atamıyormuş. Her gördüğü Site sakinleri Yusuf Bey'i tebrik etmeye başlayınca bu durum onu çok memnun etmiş . Komşu sitelerde de Gülü seven aşıklar orada toplanıyor, resimler çekiliyormuş. Onur sitesinde bir gün toplantı olmuş gülü seven Zeki çocuğun örnek davranışına duyarsız kalmayalım onu ödüllendirelim diye karar almışlar. Ayrıca su kaplarının altı altındaki kaldırım taşlarını kaldıralım onların olduğu yerde kalıcı toprakla buluşturarak,muhafaza ederek gelişmesini sağlayalım demişler. Ayrıca Onur sitesine ait olan Yusuf beyin oturduğu daireyi ödeyebileceği şartlarda satalım , hem onları kiradan kurtaralım, hemde parasını aranız da taksim edelim, herkes acil ihtiyacını giderir demişler.
Onur sitesi sakinleri cumartesi pazar günü hep birlikte devir daim işini gerçekleştirip , düzene koyduktan sonra bu arada ikramlar yapılırken ödül törenini de gerçekleştirmişler. Zeki çocuk ödül alınca çok mutlu olmuş. BU ONUN HAYATINDA İLK ALDIĞI BAŞARI ÖDÜLÜYMÜŞ. plaketin yanı sıra para da takdim etmişler. Her sene Gül fidanlarını daha da geliştirerek fidanları artırmışlar, adeta duvar oluşmaya başlamış. Bunu örnek alan diğer Site sakinleri Gülü seven Zeki çocuktan ilham alarak site girişlerine,çevresine gül duvarları oluşturmaya başlamışlar. Mahallede her gören Zeki çocuğa teşekkürlerini sunuyormuş. Anne ve babada çocuklarının azim ve gayretinden Onur duruyorlarmış . Bundan böyle taş yığınları üzerine çöpe attığımız boşa giden su kaplarını Zeki çocuk gibi değerlendirsek ,her birine gül dalı koysak her taraf güllük gülistanlık olur demişler. Zeki çocuğun başarısı okulda da yankılanmış. ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİLER DE ZEKİYİ TEBRİK ETMİŞ. Bunu tüm çocukların, büyüklerin benimsemesi gerektiğini ilan etmişler.. Zekinin yaşadığı mahalleden mis koku çevreye yayıldıkça mahallenin adı da Gülcü mahallesi olarak değiştirilmiş. GÜLE AŞIK ÇOCUĞUN HAYALİ MUTLULUKLA DEVAM ETMİŞ. hoşça kalın mutlulukla kalın çocuklar diliyorum sevgilerimle..
TÜRKİYE İLESAM il temsilcisi Tüm sanatçılar derneğinin Isparta Burdur il başkanı GBYŞ Derneği Zekice kültür ve sanat evi kurucusu ZEKİ ÇELİK İPEK YOLU HABER AJANSI ISPARTA İL MÜDÜRÜ