Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 18, 2020 0
Editor Temmuz 1, 2020 0
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 15, 2020 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 26, 2024 0
Editor Ocak 16, 2021 0
Yetki belgesi olmayan emlakçılara dikkat
Editor Nisan 18, 2021 0
Amerika'nın 2. batarya üretim tesisini Tennessee, Spring Hill'e kuracağını açıkladı.
Editor Nisan 8, 2020 0
Yüz siperlikleri Türkiye’nin çeşitli illerinde sağlık kuruluşlarına gönderildi.
Editor Haziran 12, 2020 0
DSÖ, düzenli egzersizin kalça kırığı riskini yüzde 40 azaltabileceğini söylüyor....
Editor Eylül 22, 2020 0
GÖNÜL ELLERİ ÇARŞISI ORGANİK PAZAR’DA EKOLOJİK ÜRÜNLER İLE YERİNİ ALDI
Editor Haziran 16, 2020 0
KUIS AI Lab, programa kabul edilip, merkezde görev alacak öğrencilere burs olanakları...
Editor Nisan 17, 2021 0
Amgen Türkiye’de staj, proje iş birliği imkanı ve eğitim seminerleri ile ödüllendirilecek.
Editor Ocak 13, 2020 0
Conrad İstanbul Bosphorus, 14 Şubat Sevgililer Günü’nü unutulmaz kılmak isteyen...
Editor Temmuz 26, 2021 0
Doğru ambalajlama gıdanın kalite kaybını azaltıyor
Editor Temmuz 18, 2021 0
Ciltte kuruluk, kaşıntı, pullanma, kızarıklığa neden olan egzama, birçok insanın...
Ortak hedefleri gerçekleştirmekte en önemli pürüz hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı alanındadır ve ülkeler arasında yararlı ve sağlıklı iş birliği geliştirmeyi olumsuz etkilemektedir. Her ne kadar farklı şekil ve seviyelerde olsa da Türkiye’nin ve AB bünyesinde her ülkenin kendi iç hukukun üstünlüğü sorunları mevcuttur. Fransa’da yargı ve yürütme güçlerinin elleri, diğerinin cebindedir, İtalya’da Mario Draghi yargının İtalya’nın gelişimini yavaşlattığı düşüncesi ile reform başlatmak istemiştir. Almanya’nın yargı bütçesi İngiltere’nin iki katından fazla, hâkim sayısı İngiltere’nin 8 katıdır. Balkan ülkeleri AB’nin kendilerine önerdiği yargı yapılanmasından ve getirdiği sorunlardan şikayetçidir. AB, Polonya ve Macaristan ile zorluklar yaşadığı yargı bağımsızlığı sorunlarına, ülkelerdeki yargı zümresinin kaliteli hizmet üretmediği gibi hesapverir de olmamasının etkisini dikkate alarak başka bir açıdan da bakmalıdır.
Türkiye’nin de sorunları kendine özgüdür ancak kendisi çözüm üretebilecek kapasitededir. Çözüm için zorlayıcı ve cezalandırıcı yöntemler yerine teşvik edici yöntemler geliştirilmelidir. AB, sadece ekonomik konulara ve başlıklara (Chapterlara) odaklanmamalıdır; bu konularda hiçbir ilerleme olmasa bile 23. ve 24. no’lu başlıkları her hâlükârda açmalı ve sonuçlandırmalı; yargı, hukukun üstünlüğü ve temel haklar konuları karşılıklı ilişkilerde pürüz konusu olmaktan en önce çıkarılmalıdır.