Yaşamdaki zorluklarla başa çıkmak için insan pek çok yola başvurur

Kimisi işe yarar; kimisi ise bırakın işe yaramayı, yarayı derinleştirir, kanatır.

Yaşamdaki zorluklarla başa çıkmak için insan pek çok yola başvurur
Yaşamdaki zorluklarla başa çıkmak için insan pek çok yola başvurur. Kimisi işe yarar; kimisi ise bırakın işe yaramayı, yarayı derinleştirir, kanatır.

Hele sözkonusu başkalarının yaraları ise; en iyi niyetlimizin de düştüğü tuzaklar olur.

Bu tuzaklardan en çok düşüleni Brena Brown konuşmasında keyifli bir dil ve net bir adreslemeyle yapar ve der ki
"Birisi bizimle acı hissettire­n bir şey paylaştığında, biz buna karşılık - en azından- diyerek  olumlulaş­tırıyoruz.­"

*Öyle değil mi gerçekten de bir düşünün, ne çok kullanılıyor bu ifade.

*En azından bir evin var
*En azından sağlığın yerinde

*En azından işinden olmamışsın
.................

*Peki, derdinizi anlattığınız kişiden bunu duymak iyi geliyor mu sahiden?

*Niyet ile etkinin uzak düştüğü hallerden biri oluyor bence bunun sonu.
*Niyet iyi olsa da, bir an önce o zorluğu aşmasına yardımcı olduğumuzu ve hatta ne kadar empatik olduğumuzu sansak da; maalesef işe yaramadığı gibi, karşımızdakini yalnızlaştırıyor, anlaşılmadığını hissettiriyor.

*Burada Brena Brown'ın %100 katıldığım sözü devreye giriyor;

"Empatik bir cevap  -En azından...­- gibi bir kelimeyle başlamaz"

Bir diğerine gerçekten destek olmak ve empati kasımızı da güçlendirmek  istiyorsak; Onun durumunu olumlulaştırmamız bir işe yaramaz!

Bunun yerine; 
* İyi bir dinleyici olmak,
*Karşımızdakine alan açmak,
*Varsa çözüm talebi, o hallerde öneri sunmak ama bunu yaparken de - en azından- demekten sakınmakla başlayalım.

*Zoraki bir olumluluktansa, sessizce birinin yanında durabilmenin kıymetini bilelim.

İlknur Uslu

Psikolog & Yönetici Koçu & Eğitmen