Acı içinde geçen günler, beynim, dilim tutuldu..Herkesin acısını en derinden paylaşıyorum, yaralılara acil şifa diliyorum..
Herkes tek yürek olarak elinden geleni sonuna kadar yapmaya çalışıyor..
Okuduklarım, izlediklerim, bölgede olan arkadaşlarımdan, müşterilerimden duyduklarım, dinlediklerim..
Sorular, kafamda deli sorular..
Yaşadığımız felaket ve sonrasındaki adımlar konusunda SORULAR..

*Devletimizin felaket planı ve hazırlığı neydi? Neler farklı yapılmalı?( Biz şirketlerde bile Felaket senaryolarına göre Felaket ve Devamlılık Planını çalışırız) İlk 24 saat, 48 saat...
* Önlemler konusunda neler yapılmalıydı/ yapılmalı?
*Planlama, organizasyon ve koordinasyon konusunda nerelerde hata yaptık? Şuan neleri farklı yapmalıyız?
*Doğru zamanda, doğru yerde, doğru kişilerin bulunmasını nasıl sağlayacağız?
*Önlem aksiyonları, yeni sistem ve prosesler, kanunlar, yönetmelikler, denetim mekanizmaları ne olmalı?
* Yeni geleceğimizi nasıl planlamalıyız? Bu değişimi nasıl yöneteceğiz?
*Bölgenin sosyal ve ekonomik olarak ihtiyaçlarının karşılanması için aksiyon planı, bütçe ve kaynaklar organize bir şekilde belirli mi?
* Bölgedeki bu durumun Türkiyemiz üzerinde kısa, orta ve uzun vadeli etkileri neler olabilir ve bunlara ilişkin neler yapılmalı?
* Bu dönemde YILMAZLIK (resilience ) oldukça önemli..Herkes için duygusal ve sosyal olarak da, ekonomi açısından da..
Çok farklı duygular yaşıyoruz, acı, üzüntü, pişmanlık, korku, öfke, sinir gibi..Bu duyguları yönetebilmek ve değişimi sağlayabilmek için YILMAZLIK..

Dil, din, parti, grup, şirket, taraf ayrımı yapılmaksızın BEN den BİZE geçmemiz gereken bu dönemde soracağımız SORULAR..