Sonraki İçerik
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 18, 2020 0
Editor Temmuz 1, 2020 0
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 15, 2020 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 26, 2024 0
Editor Kasım 4, 2020 0
Başarılı Oyuncu, İki Filmiyle 20.Uluslararası Frankurt Türk Film Festivali’nde
Editor Şubat 25, 2020 0
Çocukların temiz hava solumasına önem verin
Editor Mayıs 19, 2021 0
Kadıköylüler tek bir yürek olup, hep bir ağızdan İstiklal Marşı’nı okudu.
Editor Mart 22, 2020 0
İş hayatı bir denge üzerine kuruludur
Editor Ocak 23, 2020 0
Yurtbay Seramik'in, İspanya'nın dünyaca ünlü geleneksel boğa güreşi gösterilerinden...
Editor Ocak 1, 2021 0
9884757 sayılarına isabet ederken satılan tek çeyrek biletin sahibi 25 milyon TL’lik...
Editor Ocak 11, 2022 0
“Mizaç Temelli Eğitim Modeli”
Editor Mart 18, 2020 0
“Öğrencilerimiz ve akademisyenlerimiz bu konuda deneyimli”
Editor Haziran 16, 2020 0
“Baba en güvenli liman”
Editor Aralık 11, 2020 0
2021 yılı boyunca fondan yararlanması planlanan bağımsız inisiyatifler:
Bu belgeden size bir kaç çarpıcı veri sunmak istiyorum. Türkiye'de en çok üretilen tıbbi ve aromatikler haşhaş, kimyon, anason, kekik, gül, nane gibi bitkiler.. En çok doğadan toplanan ise Defne..
Türkiye tıbbi ve aromatik bitki bakımından öyle düşünüldüğü gibi çok da zengin bir ülke değil diğer büyük üreticilere kıyasla.. Çin'de mesela medikal amaçlı yetiştirilen 4000'in üzerinde tür var. Türkiye'de ise bu sayı 500..
Size yine bilmenizi istediğim farklı bir bilgi vereyim. Türkiye tıbbi ve aromatik bitki ekim "sahası" olarak Dünya 2.si. Birincisi ise Hindistan.. Ama aramızdaki fark az değil. Tam olarak birinci ile yani Hindistan ile aramızdaki üretim saha farklı 20 kata yakın.. Yani Hindistan yanında oldukça küçük bir üretim sahamız var.
Türkiye yine tıbbi ve aromatik bitki olarak nitelendirilen ham maddeler arasında 8 kata kadar bir fark var. Yani Hindistan bizden 8 kat daha fazla üretiyor. Aslında saha ve verim bakımından mantıksal olarak değerlendirdiğimizde iyi bir yerdeyiz. Ama yine de ulaşmamız gereken mesafe oldukça fazla.
Tamam, biz ülke olarak üretiyoruz.. Ama ürettiklerimizin kalitesi, ne ürettiğimiz, ürettiğimizden ne elde ettiğimiz, katma değer yaratmamız.. Bu konularda işte inanılmaz derecelerde fazla kat etmemiz gereken yol var. Zaten raporda da bundan bahsediliyor.
Şimdiye kadar bahsetmediğim (üretim kıyas hacminin azlığından dolayı) Amerika ürettiği tıbbi ve aromatik bitkilerden 72 milyar dolar gelir elde etmişken, yani 72 milyar doları ülkesine kazandırmışken, Türkiye bunca üretime karşın sadece bu konuda 0.37 milyar dolar kazandırmış.
Demek ki burada başka bir şey yapmamız gerekiyor. Bir şeylerin bu durumda problematik gittiği aşikar değil mi? Problemin ne olduğunu bu zamana kadar hep söyledim. Yüksek katma değerli ürün.. Standardize ürün.. Tağşişsiz, içeriği zengin ürünler yapmamız lazım. Türkiye'de tıbbi-aromatik bitkilerdeki ürünlerin kirliliğinin önüne geçmeliyiz. Siz de mutlaka rastlamışsınızdır, elde edildiği hammaddenin kendinden daha ucuz bir litre o ürünün yağı satılıyor ülkemizde.
Tüm bunların önüne geçip, tıbbi-aromatik bitkilerden "aktif-standardize bileşen" üretimine geçmek durumundayız. Bu üretimlerin tamamını "süperkritik ekstraksiyon teknolojisi" ile yapmalıyız. Formülleri hep burada paylaşıyorum. Eğer esansiyel yağ içeren bir bitki ise öncelikle esansiyel yağı süperkritik karbondioksit ile almalı, geriye kalan posadan örneğin çok az bir etanol (%10) girişi ile tüm polifenolleri yine aynı bitkiden ekstrakste etmeli ve son ürüne gitmeliyiz.