Hayatın ne olduğunu görmek için, önce içimizdeki kargaşadan sıyrılmak gerekiyor.

Kötü yaşarım korkusuyla, hiç yaşanmadan biten hayatlar var.

Hayatın ne olduğunu görmek için, önce içimizdeki kargaşadan sıyrılmak gerekiyor.

Hayatın ne olduğunu görmek için, önce içimizdeki kargaşadan sıyrılmak gerekiyor.

Kötü yaşarım korkusuyla, hiç yaşanmadan biten hayatlar var. Evren hareketi sever, hiç bir şey yapmadan seyredenlere, üretmeden mazeret üretenlere bir şey katmaz.

Sığ düşünceleri bize empoze eden zihniyete ”bilgi çeşitliliğimizle, derinliğimizle” karşı çıkabiliriz. Dışarıdan bakmak mümkün değilse de kendimizi güncelleyebiliriz. Saat bile gün içinde en az iki kere akreple yelkovan tekliye biliyor.

Hermann Hesse' nin seslenişiyle:
"Hiçbir insan yüzde yüz kendisi olamamıştır ama yine de herkes gücü yettiğince ilerler bu yolda, kimi biraz daha gözü açık, kimi biraz daha gözü kapalı."

Kendimize göre bakarsak hayata, sadece kendimize ait tarafını görürüz. Genele bakmak için ise, evrensel olanı düşünmeliyiz.

Bunun yanında; herkes için geçerli evrensel bir anlam yoktur, her birey için yaşamın anlamı farklı olabilir. Önemli olan o bütünün parçasıyken, yaşamı yaşanılır kılmak. Çünkü, hayatın dinamikleriyle yaşamın içerisine akarız…

Çözümü olan her sorun ”küçük sorundur aslında.” Yaşamımız boyunca hepimizin yaşadığı sorunlar olmuştur, çözümsüz görünen, bizi yaşamın bitim noktasına getiren.

Oysa belli bir zaman sonra, aslında hiçbir şeyin durağan olmadığının, acının, sevincin, kederin zamanla yer değiştirdiğine kendimiz şahit oluruz.

Olcay Kasımoğlu/Şair/Yazar/Eğitimci

İlk Yardım Eğitim Merkezi Mesul Müdürü

olcay-ksmgl.blogspot.com
Bu resim için alternatif metin açıklaması yok