Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 18, 2020 0
Editor Temmuz 1, 2020 0
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 15, 2020 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 26, 2024 0
Editor Ocak 10, 2021 0
Olaylarda Kongre’de görevli bir polis memuru dahil beş kişi hayatını kaybetti.
Editor Mart 4, 2021 0
İTÜ, “Mühendislik ve Teknoloji” ile “Doğa Bilimleri” Alanlarında Lider Üniversiteler...
Editor Ocak 4, 2021 0
‘Polis Katili’’ Ayrıksı Kitap tarafından yayımlandı.
Editor Ocak 1, 2022 0
Örgüt, son olarak mağazalardaki virtin mankenlerine de savaş açtı.
Editor Haziran 17, 2021 0
ÖRGÜ, TIĞ İŞLERİ YAPANLAR VE HALI SİLKELEYENLER RİSK GRUBUNDA
Editor Kasım 20, 2021 0
Dedim Olabilir Dijital versiyonu NFT olarak satışa çıkıyor
Editor Haziran 3, 2021 0
SOYGUN SONA ERİYOR
Önümüzdeki bir kaç yıl içerisinde, 2030'lara varmadan dijital zekanın tüm alanlarda insan zekasını geçebileceği öngörülmekte. Bu yaşanılan değişimle birlikte tüm Dünya'da çok farklı bir mental algı düzeyine gelinebileceği tahmin ediliyor. Bu şöyle ki, nasıl ki Dünya'da yaşanılan büyük çaplı değişimler (örneğin, pandemi) dünyadaki tüm algıyı değiştirmesi ve güvenlik önlemlerinde büyük artış sebebiyle terör saldırılarılarının azalmasına neden olmakta (geçtiğimiz pandemide terör saldırı sayısı oranında Dünya'da çok büyük bir düşüş yaşandı), dijital zeka döneminde de güvenliğin giderek artması ve bir çok şeyin artık dijital zeka tarafından düzenleniyor olmasından dolayı farklı bir Dünya'da yaşanabileceği öngörülmektedir.
Teknolojik tekillik (singularity), geleceğimizi çok farklı bir şekilde şekillendireceği çok net. Bizler ülke olarak, Dünya'nın geleceğindeki değişimlere çok hızla adapte olup, hatta bu değişimde olası liderlikleri üstlenerek (örneğin, yıllar önce Birleşik Arap Emirlikleri'nin Dijital Zeka Bakanlığı kurması gibi) geleceğe hızla yürümeliyiz. Bu liderliklerden biri örneğin "biyoteknolojinin tarım ve gıdada yoğun bir şekilde uygulanması" konuları olabilir düşüncesindeyim. Çünkü bu ülkenin topraklarından doğmuş bir çok ana konu var.. Bunlardan biri "savunma teknolojileri yani Osmanlı Devleti'nin geliştirdiği silah ve savunma teknolojileri", bir diğeri ise "buğdayın ehlileştirilmesi, ekmek, yoğurt, pastırma, şarap, aşılama, bostan kurma, ıslah" gibi daha yüzlercesini sayabileceğim tarımda ve gıdada biyoteknolojinin kullanılması olmuş. Biz savunma alanında ülke olarak çok ama çok değerli atılımlar yaptık. Yapmaya da devam ediyoruz, çünkü genlerimizde var. Aynı genler biyoteknoloji alanında da var. Odaklanmamız gereken bir diğer konu da tam olarak bu.. Gelişmişliği yakalamamızın, "gelişmiş ülke" olmamızın tek yolu bu iki alanda ülkemizi alabildiğine geliştirebilmek.