Merkez Bankasında skandal “Paşa Baba” iddiası ve sorular

“Sizin için Amerikalardan geldik”

Merkez Bankasında skandal “Paşa Baba” iddiası ve sorular

Merkez Bankası çalışanı Bozkurt’un Sözcü’de yer alan TCMB Başkanının babası tarafından işten atıldığı iddiası ekonomi, siyaset ve bükokrasi çevrelerinde yankılandı. Sorular yanıt bekliyor. (Göresel: Sözcü haberi)

Merkez Bankası (TCMB) çalışanı Büşra Bozkurt’un, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın babası Erol Erkan tarafından işten çıkarıldığı iddiasıyla Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi CİMER’e şikâyette bulunduğu bildirildi. Sözcü Gazetesinde Cem Yıldırım’ın haberinde, Erol Erkan’ın bankada gayri resmi olarak yönetici konumuna getirildiği, personelin işe alınması, çıkarılması, tayin gibi konularda yetkilendirildiği iddia edildi. Sözcü’nün “Sen benim tütbanlı bacımı” üst başlığıyla verdiği habere göre, şikayetçi Bozkurt CİMER’e 5 Ocak 2024 tarihindeki başvurusunda, Baba Erkan’a bankada oda, koruma ve makam aracı tahsis edildiğini öne sürdü.

Bozkurt, Merkez Bankası Başkanlık katında 4 yıldır protokol görevlisi olarak çalıştığını belirtmiş. O yıl Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan TCMB Başkanlığını Murat Uysal’dan alıp Naci Ağbal’a vermişti.

“Sizin için Amerikalardan geldik”

Şikayetçi Büşra Bozkurt, CİMER’e verdiği dilekçede gelişmeleri şöyle anlatmış:

“Sayın Başkanımız Hafize Gaye Erkan Hanım’ın babası Erol Erkan Bey ve annesi Gamze Hanım protokole giriş yaparken, Erol Bey yanımdan geçerken, ‘Bana bir uğrayabilir misin?’ dedi. Uğradım, ‘Başkanın odasına güvenilir ve sabit insanların giriş çıkış yapmalarını istiyorum. Siz de güvendiğimiz bir çalışansınız’ dedi. Sonra İnsan Kaynaklarını arayarak benim artık kendilerine hizmet vereceğimi söyledi” ifadelerini kulandı.

“Erol Bey’e, ‘Benim okula giden 7 yaşında bir çocuğum var. Onu her gün okuldan almak zorundayım. Evli bir kadınım. Bu saatlere kadar çalışmak bana zor gelebilir’ dedim” açıklamalarının yer aldığı dilekçede, “Erol Bey sinirlendi ve yüksek sesle, ‘Bunu söyleyen elemana çalışmıyor gözüyle bakarım. Biz sizin için Amerikalardan kalkıp geldik. Tüm düzenimiz bozuldu. Seni çalıştığın yerde oturtturmayacağım’ diye tehdit etti.”

“Bunların canını yakmazsak”

“Olayın ardından çıkışımın talimatı verildi. Destek hizmetleri müdürümüzle konuştuğumda, ‘talimat babadan geldi. Yapabileceğimiz bir şey yok maalesef’ diye yanıtını aldığını öne süren Bozkurt, göreve iadesini istedi.  Sözcü’nün haberinde Erol Erkan’ın TCMB Başkanı kızı Hafize Gaye Erkan ABD’deyken bile makam aracıyla bankaya gidip “teftiş yaptığı” iddia edildi.

Büşra Bozkurt dilekçesinde, baba Erol Erkan için “Garip bulduğum şey kendisine bir oda ayrılması ve bize bu şekilde hükmedebiliyor olması. Genel müdürlere bile emir veriyor. ‘Bunların canını yakmazsak çalışan bulamayacağız’ diyebiliyor” ifadelerini kullandı. Erol Erkan’ın kendisine mobbing uyguladığını, bankanın her türlü imkanından faydalandığını iddia eden Bozkurt, Erol Erkan’ın, Başkan Erkan ABD’deyken bile makam aracıyla bankaya gelip, teftiş yaptığını yazdı. Bozkurt’un dilekçesinde Baba Erkan’ın başkan yardımcısı odasını kullandığı, bu odada özel bakıcıyla Başkan Erkan’ın bebeğinin bakımına yardımcı olduğu, talimatlarıyla çok sayıda personeli yerinden ve işinden ettiğini de öne sürdü.

Paşa Baba soruları

Sözcü’nün haberi hem ekonomi hem siyaset hem de bürokrasi çevrelerinde yankı yaratırken bir dizi soru yanıt bekliyor:

  • TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan gerçekten babası Erol Erkan’a makam odası, koruma ve araç tahsis etti mi?
  • Baba Erkan gerçekten TCMB yönetici ve çalışanları üzerinde idari etki sahibi mi, bunu kimin verdiği, hangi yetkiyle, ne zamandan beri yapıyor?
  • Erol Erkan’ın herhangi bir resmî görevi var mı, bunun karşılığında kadro ya da sözleşmeli olarak ücret alıyor mu?
  • Baba Erol Erkan idari işlerin yanı sıra faizler, döviz kurları diğer TCMB işleyişine dair bilgilere erişimi var mı?

Hatırlanacağı gibi Merkez Bankası Başkanı Erkan’ın bir süre önce Hürriyet Gazetesine tüketici fiyatlarına dair bilgileri apartman görevlisi “Sadık Abi” den de aldığını,  31 Mart seçimlerinden sonra kemer sıkma politikaları sorusuna da vatandaşın “kemerini yeterince sıktıkları” yanıtını vermişti.