Kuru Otlar Üstüne filmi, bu yıl En İyi Uluslararası Film dalında Oscar adayı seçildi.

Nuray karakteriyle En İyi Kadın Oyuncu ödülünü Merve Dizdar almıştı.

Mart 9, 2024 - 11:10 Updated: Mart 9, 2024 - 11:12

Kuru Otlar Üstüne filmi, bu yıl En İyi Uluslararası Film dalında Oscar adayı seçildi.

"Bana öyle geliyor ki dünyada güzel olan her şey, daha insana ulaşamadan, insanın kendi ördüğü ağlara takılıyor."

Sonunda filmi izleyebildim. Filmin süresi 3 saat 15 dakika. Bu kadar uzun bir süreye ve bu kadar ağır ilerlemesine rağmen izleyiciyi hiç sıkmadan peşinden sürüklemeyi başarabilmiş bir film Kuru Otlar Üstüne!

Anımsarsanız Cannes Film Festivali'nden eli hiç boş dönmeyen yönetmen Nuri Bilge Ceylan'ın bu filminde canlandırdığı Nuray karakteriyle En İyi Kadın Oyuncu ödülünü Merve Dizdar almıştı.

Şikago Uluslararası Film Festivali'nde En İyi Yardımcı Performans Gümüş Hugo Ödülü'nü Sevim rolüyle Ece Bağcı aldı.

Kuru Otlar Üstüne filmi, bu yıl En İyi Uluslararası Film dalında Oscar adayı seçildi.

Bundan sonra yazacaklarım zorunlu olarak spoiler içerir. Spoiler sevmeyenler okumayabilir!

Film, Resim öğretmeni Samet'in etrafında şekilleniyor daha çok. Filmde ilk dakikalarda Samet'in öğrencisi Sevim'e duygusal yaklaşımı, ona diğer òğrencilerinden farklı davranması dikkat çekiyor. Ancak ben hep iyimser yaklaşıyorum Samet'e. Normal davranıyor, bunda bir anormallik yok, diye düşünüyorum. Bu düşüncem filmin yarısına kadar sürüyor.

Filmin devamında ise Samet'in gerçek yüzünü görmeye başlıyoruz. Karşımızda hayattan ne istediğini tam olarak bilmeyen, çıkarcı, bencil bir Samet buluyoruz. Tek derdi bir an önce zorunlu görevini tamamlayıp İstanbul'a gitmek!

Samet için ne arkadaşlığın ne dostluğun önemi vardır. Karşısındaki insanların ilişkilerini, duygu ve düşüncelerini hiç önemsemez. Bir kadın tarafından beğenilmemenin hayal kırıklığını yaşar. Böylece kirli oyunlar oynamaya başlar en yakın arkadaşlarına.

Film artık Nuray, Samet ve Kenan'ın etrafında daha çok gelişir.

Samet ve engelli öğretmen Nuray'ın "İlk Akşam Yemeği" sohbetleri oldukça önemli ve hararetli tartışmaları yansıtır. Nuray'ın Ankara'daki büyük patlamada bacağını kaybettiğini öğreniriz. Nuray anlattıkça yarasının kanadığını hissederiz. Samet ise sadece kendi gurur kırıklığının ve kazanan kişi olmanın hayali peşindedir.

Tam bu noktada yönetmenin "dördüncü duvar tekniğinin" devreye girmesiyle kendimize geliriz. Bu teknik şöyle gelişir: Nuray, Samet'ten salonun ışıklarını kapatmasını ister. Samet, ışıkları kapatırken birden bir kapıyı açar ve film ekibinin önünden geçerek lavaboya gider. Böylece kurmaca, gerçeklikle yüzleşir.

Her ne kadar Samet, kötü bir oyuncu olarak antipati kazansa da karakteri canlandıran Deniz Celiloğlu'nun rolünü çok başarılı oynadığını belirtmekte yarar var.

Film Erzurum'un Karayazı ilçesinde ve İncesu köyünde çekilmiş. Son sahneler ise Adıyaman'da...

Merve Dizdar'ın Cannes'daki ödül konuşmasından:

"Nuray karakteri inandığı şeyler ve varoluşu için mücadele veren ve bu uğurda bedeller ödemek zorunda bırakılmış bir kadın. Ne yazık ki yaşadığım coğrafyada bir kadın olmak Nurayların duygusunu doğduğum günden beri ezbere bilmeyi gerektiriyor."

Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun!