İlk hata, insanlar hakkında fikir vermez.

Çünkü ilk hatada gizlenmiş bir çok şey olabilir.

İlk hata, insanlar hakkında fikir vermez.

İlk hata, insanlar hakkında fikir vermez.

Çünkü ilk hatada gizlenmiş bir çok şey olabilir. Kaygı, endişe, panik, yeterince bilgi sahibi olmamak, acele karar vermek, durumu yönetememek, sonuçları öngörememek, tepkiyi tolere edememek bla bla.

Ama ikinci hata, artık bunların tümüyle yüzleşmiş olmayı gerektirdiğinden o zaman “hata” olma kontenjanından çıkar ve boyut değiştirir. Artık eylem/davranış hukuki haliyle de “kasta” dönüşmüştür. Bu halde ne olur, hukukçu diliyle anlatayım, kişi mükerrer olur ve artık ertelenmiş yahut ötelenmişse de, cezanın infazı gerekir.

Ortaokuldayım, kolejde okuyorum. Derslerim iyi. Yabancı bir ingilizce öğretmenim var adı Mrs. Kareen. Sınavda 55 altında (5 lik sistemde 3’e denk geliyor) alanları bir sınıfa topluyor. Telafi dersi veriyor. Sınavdan 40 gibi bir not almışım. Telafi sınıfına gidip oturdum. Hoca geldi. Ezgi sen çık dedi. Dedim hocam, ben 40 aldım, kalmam gerek. Oyalama beni, arkadaşlarının vaktinden çalma, git evde kendin çalış dedi. Utansam mı, gurur mu duysam bilemedim.
Bir daha 40 almadım. Mrs. Kareen’in o tavrı beni daha çok mahcup etti, daha çok çalıştırdı.
İlkin günahı olmaz demişti bana bir nevi, sen “anlık bir hatadan ibaret değilsin” gücü vermişti. O bana yetti.

Benzer durumlar okul hayatım boyunca ve iş hayatımda da sık sık karşıma çıktı. Bir nevi ilkin dokunulmazlığı, bana çok fırsat sundu. Tekrar düşünme, yeniden değerlendirme ve bu defa doğru yolu seçme konusunda önümü açtı.

O yüzden, kadim bir öğretinin hafif mizahi halidir “ilkin günahı olmaz.”

Ama günahsız ilk, tekerrüründe bütün gemileri yakabilir, bunu da unutmamakta yarar var gibi:)

**Günler sonra işe gideceğim için aşırı heyecanlıyım, sağlığımız yerinde oldukça ancak konuşmaya, dertleşmeye mecalimiz oluyor değil mi?

Harika bir gün olsun.

Ezgi Erkin Kozanlı

Avukat&Arabulucu