*** FALCI ***

Söylediğin sözlerle, çeldin bir an aklımı.

*** FALCI ***

*** FALCI ***

Söylediğin sözlerle, çeldin bir an aklımı.
Duygu mantığı yendi, değiştirdin fikrimi.
Avucunun içinde, tutunca ellerimi.
Hissetsen şaşırırdım, Leyla’sı hallerimi.

"Hürrem Sultan" diyorsun, iki sözün birinde.
Birazcık düşünürdüm, olsam senin yerinde.
Ne bir sarayım oldu, ne bir gönülde tahtım.
Her zaman çelme taktı, gülmeyen kara bahtım.

Ebem kirmanı gibi dönsem de yana yana.
Aşk çölünde gezmeyi, çok gördü felek bana.
Su içtiğim pınarları, sanki birer serpti.
Yaşadığım her günüm, bir birinden haraptı.

Dört yanım karaçalı, düze varmadı yolum.
Esamesi kaybolmuş, kırk yamalı bir çulum.
Ömrüm hazan olsa da, geçmeyecek açlığımı.
Bitmedi bitmeyecek, bu bedevi güçlüğüm.

Damlalarım gözümde, ne tükendi be bitti.
Dillenmeyen bu yara, beni perişan etti.
Ben dertten kaçar, oldum huzur ise hep benden.
Mutlu bir gün görmeden, bu can çıkacak tenden.

Dünyayı da verseler, hiç birinde gözüm yok.
Gülmeyen bu kadere, artık benim sözüm yok.
Deme ki şimdi bana, umudunu yitirme.
Unut gitsin geçmişi, hiç aklına getirme.

Sabret sen biraz daha, mesut anlar kapında.
Mangal gibi yürek var, o yıkılmaz yapında.
Beyaz atlı prensin, bir gün seni bulacak.
Mutluluk kapınızda, asil köle olacak.

Ahşaptan yapılacak, dört odalı eviniz.
Düşmanı çatlatacak, içinde ki seviniz.
Uyuyup uyandıkça o yâr seni öpecek.
Âleme rest çekecek, başına taç yapacak.

Çık hadi mahremimden, derinlerime girme.
Yalan sözler söyleyip, boşuna ümit verme.
Sus artık ne olursun, lal olsun o dillerin.
Tutmasın ellerimi, bırak titrek ellerin.

Kapat şu avucumun, daha falıma bakma.
Ben zaten derbederim, yeter içimi yakma.
Sevgiler gerçek olsa, fallara gerek var mı?
Anlamadım ben zaten, düşman mı yoksa yâr mı?

Samyeli bu dünyaya, tek geldi, tek gidecek.
Ne el açacak artık, nede minnet edecek.
Dünya koskoca bir han, bende bir garip yolcu.
Yalan sözlere artık, inanmıyorum falcı.

Safiye SAMYELİ

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, oturuyor