“COĞRAFYA KADERDİR” SALDIRISI
Coğrafyaya kaderi belirleyicilik, yönlendiricilik, dayatmacılık özelliği verilmiştir.
Editor
0
“COĞRAFYA KADERDİR” SALDIRISI
Nurullah Çetin
Türk milletinin özgüvenini, büyük bir medeniyet kurma azmini, yeniden tarihin efendisi olma heyecanını yok etmek; gelişme, ilerleme, tekâmül ve terakkî iradesini kırmak için “bizden adam olmaz” ya da “coğrafya kaderdir” gibi laflar dolaştırılıyor. Bilerek ya da bilmeyerek dolaşıma sokulan bu tür lafları reddediyoruz.
İbn-i Haldun: “Coğrafya kaderdir. Nerede doğarsan oranın kirine, çerçöpüne batar, oranın suyuyla yıkanır, oranın güneşiyle kavrulursun; oranın iklimi biçimlendirir geleceğini” demiş. “Coğrafya kaderdir” sözü İslam imanına aykırı bir cümledir. Bu cümlede insan iradesini kısıtlayan, sınırlayan hatta yok sayan cebriyeci bir yaklaşım var.
Coğrafyaya kaderi belirleyicilik, yönlendiricilik, dayatmacılık özelliği verilmiştir. Materyalist bir yaklaşımdır. Maddeye tanrısal bir güç atfedilmiş. İslam’da insanın cüzî iradesi tercih noktasında, kendi kimlik ve kişiliğini, yapıp etmelerini, kararlarını ve hedeflerini belirleme konusunda özgürdür.
Hangi şart ve ortam altında olursa olsun insan iradesi özgürdür ve bütün seçimlerini özgürce yapar.
“Coğrafya kaderdir” derseniz o zaman İslam’ın ön gördüğü imtihan sırrı devre dışı kalır.
Ayrıca “coğrafya kaderdir” sözü İslam imanına tamamen ters olan Naturalizm felsefesine uygun bir sözdür. Naturalizme göre insan kimlik ve kişiliğinin oluşumunda içinde yaşadığı fiziksel çevre belirleyicidir. Mekâna tanrısal bir güç veriliyor. Ben bir Müslüman olarak bunu kabul edemem.
Mesela genelde bir insan, özelde bir Müslüman Afrika’da da, Asya’da da, Avrupa’da da, başka bir yerde de en yüksek bir medeniyet kurabildiği gibi en geri bir medeniyete de düşebilir. Tarih boyunca bu değişimler hep görüldü. İnsan hangi coğrafyada olursa olsun coğrafi şart ve imkânlara mahkum olamaz, tam tersine coğrafyayı kendisine mahkum ve ram etme irade ve potansiyeline sahiptir.
O yüzden “coğrafya kaderdir” diyerek kimse Türk milletine bu coğrafyanın içinde bulunduğu olumsuz durumları dayatamaz, biz bunu kabullenmiyoruz. Türk-İslam ruh ve iradesiyle bu coğrafyayı kendi irademize boyun eğdirteceğiz ve büyük, zarif, insanî, İslamî, millî nitelikli Türk-İslam medeniyetini modern şartlarda yeniden diriltme iradesine sahibiz.
Türk coğrafyaya râm olmayacak, coğrafyayı kendi iradesine boyun eğdirecektir. İçinde yaşadığı coğrafi şartlar ne olursa olsun; akıl, zekâ, beyin, iman, kalp güçlerini seferber edecek ve coğrafyasını kendisi yeniden şekillendirecektir.
