“Çevreye Duyarsız Kalmayan Çevrenin Genç Sözcülerinden Yeni Bir Çalışma”

“Öğrenciler Işık Kirliliğine Dikkat çekti”

“Çevreye Duyarsız Kalmayan Çevrenin Genç Sözcülerinden Yeni Bir Çalışma”

Akademik eğitimin yanı sıra kültürel ve sosyal çalışmalarıyla da adından söz ettiren Bilfen Liseleri, ulusal ve uluslararası pek çok projeye destek veriyor.

2020 yılından bu yana her yıl farklı bir çevre problemini gündemine alan Bilfen Anadolu Lisesi ve Bilfen Üsküdar Fen Lisesi öğrencileri bu sene “IŞIKLAR KAPANSIN, YILDIZLAR PARLASIN’’ diyerek işe koyuldu ve “Işık kirliliği”nin çevre üzerinde etkilerine dikkat çekmeye çalıştılar.

2023 – 2024 eğitim sürecinde de etkinliklerine devam eden Bilfen Liseleri öğrencileri bu yıl da Türkiye Çevre Eğitim Vakfının (TÜÇEV) yürüttüğü “Young Reporters of the Environment” (Çevrenin Genç Sözcüleri) programına katılarak çevreye olan duyarlılıklarını bir kez daha göstermek için yeni bir projeye imza attılar. Yıllardan beri şiirlere, şarkılara, resimlere, öykülere, romanlara ilham olan gökyüzü ve yıldızların, kültürümüze katkı sağlamanın yanı sıra birçok canlı ve insanlık için hayati önem taşımakta olduğuna dikkat çektiler ve “Işık kirliliği”nin insanlar, hayvanlar, bitkiler, ülke ekonomisi ve iklim değişikliğine etkisi üzerine farkındalık çalışmaları yaparak kitlelere seslerini duyurmayı hedeflediler.

‘IŞIKLAR KAPANSIN, YILDIZLAR PARLASIN’’

Çevrenin Genç Sözcüleri Çamlıca ekibi, Türkiye Çevre Eğitim Vakfının (TÜRÇEV) düzenlediği ulusal yarışma kategorisine bu yıl da makale, fotoğraf ve röportaj kategorilerinde katılarak 2023 – 2024 eğitim yılında “Işık kirliği”ne dikkat çekmeye odaklandı. Bu konuda yazdıkları makale, okul çapında düzenledikleri fotoğraf yarışması, sokak röportajları ve bu alanda uzman bilim insanları ile yaptıkları röportajlar sayesinde insanlara gereksiz ve bilinçsiz ışık kullanımının yarattığı zararları anlatmaya çalıştılar.

Çevrenin Genç Sözcüleri Çamlıca ekibi, ışık kirliliği hakkında bilgiler edinip okul içinde ve dışında bu bilgileri çevreleri, sosyal medya platformları, YouTube adresleri aracılığıyla paylaştılar ve ardından makalelerini oluşturdular. Makalede öğrenciler ışık kirliliği hakkında görüşlerine; “Birçoğumuz kirliliğin sadece hava, su ve toprakta olduğunu düşünürüz oysaki ışık birçok problemi ortaya çıkarabilecek büyük bir kirleticidir. Yapay ışığın uygunsuz veya aşırı kullanımı, insanlar, hayvanlar, bitkiler ve iklim açısından ciddi çevresel sonuçlar doğurmaktadır. Işık kirliliğinin esas kaynakları, sokak aydınlatmaları; park, bahçe ve spor alanlarının yanlış ve aşırı aydınlatmaları; turistik tesislerin, binaların dış cephe aydınlatmaları, reklam panoları; iç mekân, vitrin aydınlatmaları; güvenlik amacıyla yapılan aydınlatmalar, evlerden, binalardan taşan ışıklardır. Bu ışıklar insanların aydınlatılmasını istediği alanlara odaklamak yerine, gökyüzüne saçılmaktadır ve bu ışıklar için harcanan elektrik de boşa harcanmaktadır. Bu harcanan elektriğin kaynağının da fosil yakıtlar olduğu unutulmamalıdır. Aslında bu kaynaklara bakıldığında ışık kirliliğinin endüstrileşmenin bir yan etkisi olduğu söylenebilir.” şeklinde yer verdiler.

Öğrenciler özellikle ışık kirliliğini ve bu atık sürecinin etkilerini daha iyi anlayabilmek için araştırmalarına devam ederken birçok uzmandan görüş aldılar. Çevrenin genç sözcüleri olarak ESTÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Ekoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cengiz TÜRE ve İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Doğanay TOLUNAY değerli bilgileri ile öğrencilere katkı sağladı.

ESTÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Ekoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cengiz TÜRE’ye “Işık kirliliğinin canlılar üzerindeki etkisi nedir?” sorusunu yönelttiğimizde aldığımız cevaplar durumun ciddiyetini ortaya koyuyor. Sayın TÜRE’ye göre “Hayvanların bulunduğu ortamı görmesi, avını

izlemesi, düşmanından kaçması ve besinini bulması için gün ışığı yeterlidir. Eğer ışık istenilen standartların üzerinde ise hayvanların metabolizmalarındaki dengeli ve sağlıklı aktivasyonları bozulur. Bitkilerde ise fazla ve zamansız ışık fotosentez ritmini bozar, lezzetli meyve ve sebze üretimini engeller. Ayrıca, kelebek ve böceklerin hareketleri ışıktan etkileneceği için bitkilerdeki tozlaşma davranışları da etkilenir.”

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Doğanay TOLUNAY da aynı soruyu çarpıcı örnekler vererek cevapladı. TOLUNAY, “Ateş böcekleri eşini karanlıkta bulabilir, aydınlıkta bunu yapamaz. Kuşlar, göç zamanlarında fazla ışıktan dolayı yönlerini bulmakta zorlanır ve ayrıca ışıl ışıl gökdelenlerin etrafında sürekli dönerken yorulur ve düşüp ölürler. Ayrıca kuşların kuluçka zamanlarında yumurtadan çıkış süreleri de ışıktan etkilenir. Türleri tükenme tehdidi altında olan Caretta Caretta yavruları yumurtadan çıkıp denize ulaşmak için ayın yansımasını kullanırken fazla ışık olduğunda yönlerini bulmaları zorlaşır. Balıklar ise sürekli ışık alan ortamda yüzerken yorulur ve büyüyüp gelişemez.” şeklinde açıkladı.

Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV)

Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) 1993 yılında, Turizm Bakanlığı önderliğinde, Mavi Bayrak Programı'nın ülkemizde de başlatılabilmesi amacı ile kurulmuştur. Akdeniz çanağında turizmde gelişmiş olan ülkelerde yaygınlaşmaya başlayan, sağlıklı yüzme suyu, donanımlı plaj ve iyi bir çevre yönetimi ile çevre bilinçlendirme etkinliklerini içeren Mavi Bayrak'ın turizm ve çevre açısından da önemli olduğu yaklaşımı ile çalışmalarına başlamıştır.