‘BİR KÖY VAR UZAKTA’, İlham Verecek ve Örnek Oluşturacak Gerçek Bir Köy Belgeseli

Mahmut Dündar, Bir Köy Var Uzakta. Ulukışla Elmalı Köyü Monografisi Ankara 2020: Akademisyen Kitabevi.

‘BİR KÖY VAR UZAKTA’, İlham Verecek ve Örnek Oluşturacak Gerçek Bir Köy Belgeseli

Mahmut Dündar, Bir Köy Var Uzakta. Ulukışla Elmalı Köyü Monografisi, Ankara 2020: Akademisyen Kitabevi.

‘BİR KÖY VAR UZAKTA’, ilham verecek ve örnek oluşturacak gerçek bir köy belgeseli, monografi, bir belgesel anlatı… Kitap 2020 yılı son aylarında yayın hayatına girdi. Niğde’nin Ulukışla ilçesi Elmalı Köyü yirminci yüzyılın 1940’lı yıllarından bugüne öyle güzel betimleniyor ki, bir köydeki hemen herşey, iklimi, coğrafyası, tarihi, edebiyatı, şiiri, ağıdı, destanı, okulu, insanı ve yaşantısı öyle içtenlikle kaleme alınmış ki, hemen herşey öyle güzel belgelenmiş ki, insana böyle bir belgesel keşke Anadolu’daki herbir köye, keşke benim köyüme de nasip olabilse dedirtiyor.

Köyün iklimi, edebiyatı ve tarihi mi olurmuş demeyin, bunu merak ediyorsanız, şiirlerini, destanlarını ve bir köy nedir merak ediyorsanız kitabı elinize alın ve köyün son 70-80 yıllık sürecine tanıklık edin. Bu gerçek köy belgeseli, Elmalı köyünde doğup büyüyen, köyün bir evladı olarak edebiyat öğretmeni olan yüzlerce lise öğrencisinin hayatına dokunmuş Mahmut Dündar tarafından kaleme alınmış. Eser, yazarın 27 yıl devam eden bir çabasının ve emeğinin ürünü olma özelliği taşıyor. Uzun yılları alan bu süreçte belgeler özenle toplanmış, bayramda seyranda, hemen her fırsatta köylülerle konuşulan herşey not edilmiş ve herşey özenle ortaya konulmuş. ‘Bir Köy Var Uzakta’ kitabı size masallardaki gibi bir köy sunmasa da, betimlenen doğasıyla, köklü kültürel özellikleriyle bir İç Anadolu köyünü yaşatıyor. Köyün tarihine, edebiyatına, köylülerin dünden bugüne evine ve yaşamlarına konuk oluyorsunuz. Kitabın en ilgi çeken özelliği, köyün hikayesinin aslında çoğunlukla köylüler üzerinden, her kesim insan üzerinden, onlarla uzun bir süreçte yapılan sohbetler üzerinden, köyün kıt-kanaat koşullarından çıkıp okuyan, öğretmen-mühendis-doktor olan insanlar üzerinden anlatılıyor olması. Köyün adetleri, gelenek ve görenekleri, geçim derdi, inanış biçimleri, ahlak anlayışı, dilekler, dualar, beddualar, davranış biçimleri, insanı karşılama şekilleri, dili kullanış biçimleri, deyimleri, sözleri ve

kendine özgü sözcükleri ve zamansal süreçte okullarda okunan şiirler, oyunlar, tekerlemeler, sağlık, tören, düğün, nişan, ne varsa sanki eksiksiz herşey yansımış kitaba. Son 70-80 yıldır İç Anadolu köylerinde kullanılan araç gereçler, köyün kendine özgü giyim-kuşamı, düğünleri, kap-kacak, imkânları-imkânsızlıkları inanılmaz gerçekçi şekilde sergilenmiştir. Kaynaklar dipnotlarda bilimsel bir şekilde belirtilmiştir. Köy geçmişi olan bir okurun bu kitapta kendi köyünden de çok şey bulması kaçınılmaz.

İnsanlığın yaşadığı-yaşatıldığı yerlerdir hala köylerimiz, ancak köylerde ölmeye yüz tutan birçok gelenek de yok değil. Mahmut Dündar, uzun yılları alan bir emek sonucunda köyün her türlü özelliğini bu eserinde belgelediği için, aslında köyünü ölümsüzleştirmiş, ve diğer köyler için şu an yaşayanlara örnek olabilecek bir esere imza atmıştır. Kitap, ilham versin, insanlara örnek olsun, tüm Anadolu köylerinin geçmişi, yaşantıları ve öyküleri yazılarda ve eserlerde vücut bulsun, köylerin yazılı belgeselleri, anlatı ve romanları olsun dilerim. Sonuç olarak, “söz uçar, yazı kalır” diye atalarımız bize ne güzel tavsiye etmemiş mi. Andre Gide’ye göre de, birşeyleri yazmak ölümün elinden o birşeyleri kurtarmak demektir.

Prof.Dr. Nevide Akpınar Dellal

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi