Beyrut'tan Bekaa Vadisi'ne doğru yola çıktığınızda 90 kmlik yol bir türlü bitmiyor.

Vadiye giden yol, önce tırmanıp sonra inilen dağlar......

Beyrut'tan Bekaa Vadisi'ne doğru yola çıktığınızda 90 kmlik yol bir türlü bitmiyor.
Beyrut'tan Bekaa Vadisi'ne doğru yola çıktığınızda 90 kmlik yol bir türlü bitmiyor.

Vadiye giden yol, önce tırmanıp sonra inilen dağlar, bölgenin Hizbullah kontrolünde olması ve 6 ayrı kontrol noktasında durdurulmamız sebebiyle uzadıkça uzuyor. Binalarda daha önce çatışmalar olduğuna dair izler var, şüphesiz ve her halinden belli; Ortadoğudayız.

Yol bayraklar ve posterlerle dolu, burada legal bir örgüt olan Hizbullah sembollerinin, destekleyici duvar resimlerinin yaygınlığına şaşırıyoruz. Durdurulduğumuz barikatlarda silahlı görevliler, neden orada olduğumuzu ve pasaportlarımızı soruyor, kendimi bir belgesel çekiminde gibi hissediyorum, bize mihmandarlık yapan yerel rehberimizce az konuşmamız ve asla fotoğraf çekmememiz konusunda uyarılıyoruz.

I.Selim, Mercidabık Muharebesi'nde Memlükleri yendikten sonra, 1516'da tüm bu coğrafyayı fethetti, 1918 Mondros Ateşkes Antlaşması'na kadar Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçasıydı bu topraklar. Yöreye Yavuz Sultan Selim, konargöçer Türkmen obalarını yerleştirmişti. Bugün bir avuç kalsalarda hala orada olduklarını görüyoruz. Yolda mola verdiğimiz Türkmen köyündekilerle ana dilimizde anlaşıyoruz. Türkiye'den oralara kadar gelip hal hatırlarını sormamız onları da bizi de çok mutlu ediyor, akşam düğünlerine davet bile ediliyoruz. Osmanlı'nın Ortadoğudan çekilmesiyle ayrı düştüğümüz kardeşlerimizin öyle dokunaklı hikayeleri var ki etkilenmeden edemiyoruz. En nihayet, tek bir kare bile alamadan 3 saatlik yolculuğu tamamlıyoruz.

Suriye sınırına kadar gelerek, böylesi zahmete girdiğimiz #Baalbek Antik Kenti gittiğimize değiyor.

Binlerce yıl önce Fenikeliler tarafından kurulan sonra Roma Imparatorluğu vilayeti olan, güneş tanrısı Jüpiter'e, Venüs ve Merkür'e adanmış mabedleriyle "Güneş Şehri" anlamına gelen #Heliopolis ismiyle anılan Roma gücünün ve doğu-batı ticaretinin en önemli merkezindeyiz artık.

UNESCO Kültür Mirası listesindeki, Baalbek'i diğer Roma şehirlerinden ayıran, dünyadaki en büyük ve en etkileyici kalıntılarından bazılarını içeren devasa "Tapınaklar Kompleksi" aslında. Özellikle #JüpiterTapınağı, muazzam boyutu ve inşasının muazzam ölçeği ile aklımızı başımızdan alıyor, bu cüsseli blokların nasıl olup yapılabildiğine arkeologların cevap aradığını ve neden "Devler Ülkesi" dendiğini artık daha iyi anlıyoruz. Fotoğraflara bakanlar, canım Ayşegül Cihan'i nokta kadar gördüklerinde zaten ne demek istediğimi anlayacaklar :)

Tapınaklara ek olarak, antik Baalbek kentinde bir Roma tiyatrosu, bazilika, bir dizi yeraltı tüneli ve odası da dahil olmak üzere pek çok kalıntı var, karmaşık oymaları ve ayrıntılı kabartmaları başka hiçbir Roma yapısında görmek mümkün de değil.

1898'de II.Abdulhamit'in davetiyle ziyaret eden Alman Imparatoru II.Wilheim'e ait mermer yazılar şehri süslüyor. Buradaki yapıların çoğu hala sağlam ve günümüzde binlerce yıldır çeşitli imparatorlukların ve kültürlerin etkilerini sergileyen zengin ve çeşitli tarihin ne demek olduğunun kanıtı olarak ziyaretçileri için ayakta duruyor..

Onur Küçükkaramıklı

Co-Founder at SONA Underwater Dive Technology
Resim önizleme
Resim önizleme
Resim önizleme

Resim önizleme
+4