Beynin CEO’su NEOkorteks

Alt kat komşuları güzel bir hatun görür. Yavluya bak yavv! Taşşş mübarek taaşş!

Beynin CEO’su NEOkorteks

Beynin CEO’su NEOkorteks tüm sistemleri bir orkestra şefi edasıyla batonunu (şef çubuğu) sallayarak yönetirken atarlı eski beyni, duygusal limbik sistemi kontrol altında tutar.

Pek akıllı, mantıklı davranışlar sergilemesi ile meşhurdur. İçkisi, sigarası yoktur. Hatunlarla gezip çapkınlıkta paraları dökeyim katiyen işi olmaz. İşinden evine, evinden işine. Öyle mazbuttur yani.

Alt kat komşuları güzel bir hatun görür.

-Yavluya bak yavv! Taşşş mübarek taaşş!

(Limbikte dopaminler, serotoninler, libidolar tavan.)

Neo hemen duruma el koyar: “Şışştt! Sakin olun bakimm! Oturun oturduğunuz yerde. Fingir fingir fingirdemeyin! Huuu! Kime diyorumm NAcc(iii)! (NAcc: akkumbes çekirdeği)

(Bu arada limbik “çok da tın!” modunda bildiğini okur tabii, o da ayrı bir konu .)

Planlı ve programlı bir hayatı sever: Limbik sistem "akşama ne yesek?" diye düşünürken o beş yıllık kalkınma planını yapmıştır bile.

-Valla hatun! Koronaydı, enflasyondu, döviz kuruydu, depremdi derken inşallahü teala ölmez de hayatta kalırsak, her gün kenara elli kuruş koyduğumuzda otuz beş yıl sonra o tatile çıkarız.

Limbik ve sürüngenin aksine çok sabırlıdır.

-Amigdalasını (Latince badem) kırdığımın limbik sistemi, bi şeye de trip atma bee! Alt tarafı randevuya beş dakka geç kaldı çocuk. Ne o öyle hemen “ayrılıyoruz Mert” mesajları.

Kararlıdır: Koyduğu hedefe doğru pes etmeden ilerler.

-Elonnn, hayatımm! Vazgeç artık. Yine patladı bu roket. Ona verdiğin parayla Hawaii’de villa alırdık.

Vazgeçmem Grimess vazz geçç meemm. O Mars’a gidilcekkk, o villa Mars’a dikilcekk.

(Ben magazincilerin yalancısıyım. Grimes Elon’un sevgilisiymiş. )

Ahlâklı ve dürüsttür: Öyle “ihaleyi yandaşa vereyim, emminin oğluna üç maaş bağlatayım, vatandaştan çalıp para cukka yapayım” katiyen işi olmaz.

Limbiği ve sürüngeni çekip çevirir, ortalık dağılmışsa siler süpürür, toz alır. Her şeyi büyük bir dikkat ve titizlikle yapar.

-Bak sürüngen son kez söylüyorum, şu çorapları koltuğun kenarına koymaa! Bitmiyor bu beynin işi yahuu! Çamaşır, bulaşık, yemek hep bende.

Limbikte ya da sürüngende kavga varsa hemen tarafları uzlaştırır, kaostan hoşlanmaz. Ona göre sorun varsa çözüm de vardır.

Arkadaşlarr! Sükûnetimizi muhafaza edelim lütfen! Hadi şimdi meditasyon zamanıı, diyafram nefesi alıyosss, dokuza kadar sayıp yedi saniyede veriyosss ve sakinleşiyosss.

Yapılacak işleri listeler, organize eder, tüm girdi-çıktı ne varsa hepsini kontrol eder. Ondan habersiz kuş uçmaz.

(Bu arada limbiğn rüyası: Amigdalaaa. Aşşa mahallede kavga var. Dalalım mı çocuklaraa? Şiiştt! Sessiz ol uyandırma neo’yu.)

Bir kusuru vardır: Çok düşünür. “Düşün düşün de nereye kadar mirim? Bu kadar ayrıntıya girmeye ne gerek var?” deseler de aldırmaz, tüm detayları analiz eder, istatistiksel verileri toplar ona göre kararını verir.

Soyut bir bilgiyi alır onu allem eder kallem eder işler hafıza mekanizmasında tahlil eder, diğer kortekslerden gelen tüm bilgilerle sentezler, yeniden yapılandırır ve hayata geçirir.

Yazar, çizer takımıyla entel-dantel takılmayı pek sever.

Nev-i şahsına münhasır, pek sofistikedir.

Evrimden taze çıkmıştır, gıcır gıcır ve çok havalıdır.

Canım neom benim yaa! Valla iyi ki varsın. Varlığında bile bu kadar akla mantığa sığmayan şeyler oluyor yokluğunu düşünemiyorum.

Elif Sözer

Yüksek Mimar