TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski'nin "B20 - Türkiye Diyaloğu" webinarı konuşması

B20 bu çerçevede kapsayıcı ve sürdürülebilir politikalar konusunda ısrar etmeye devam etmelidir.

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski'nin "B20 - Türkiye Diyaloğu" webinarı konuşması

Sayın Raci Kaya, Sevgili Emma, Değerli Katılımcılar,

Sizleri, şahsım ve TÜSİAD Yönetim Kurulu adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

B20 oluşumu, G20 ülkeleri iş dünyasının ortak sesidir. Büyümenin, istihdamın, teknolojiye dayalı kalkınmanın lokomotifi olan B20 üyeleri, küresel ekonominin en önemli oyuncularını temsil etmektedir. TÜSİAD, 2009 yılı Londra Zirvesinden bu yana Türk iş dünyasını temsilen G20 özel sektör zirvelerine katılmakta ve iş dünyamızın görüşlerinin G20-B20 platformlarına taşınmasına aracı olmaktadır.

B20 Zirvesi 7-8 Ekim tarihlerinde Roma’da salgından ötürü hibrit olarak gerçekleştirilecek. Zirve öncesinde, İtalya Dönem Başkanlığı ile işbirliği içerisinde İtalya B20 çıktılarının Türk iş dünyasıyla paylaşılması ve G20 ile etkileşimin arttırılması amacıyla “B20 – Türkiye Diyaloğu”nu gerçekleştiriyoruz. Bugünkü etkinliğimizin gerçekleştirilmesinde katkısı bulunan tüm paydaşlarımıza, Confindustria başta olmak üzere çok teşekkür ediyorum.

Confindustria ile uzun yıllardan bu yana hem Avrupa İş Dünyası Konfederasyonu BusinessEurope içinde yer alıyoruz hem de ikili seviyede yakın bir iş birliği yürütüyoruz. Ayrıca B20 iş dünyasının temsil örgütü Küresel İş Koalisyonu (Global Business Coalition) gibi çok taraflı platformlar çerçevesinde de işbirliğimiz bulunuyor. Salgının getirdiği kısıtlar altında Confindustria’daki dostlarımız B20 sürecini hem büyük bir özveri ve başarıyla hem de kapsayıcılık ve şeffaflıkla yürütmekteler.

Ülkemizin G20 Sherpa’sı Sayın Raci Kaya’ya da etkinliğimize katılarak bu diyalog sürecine destek verdiği için ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Sayın Kaya, G20 gündeminde Türkiye’nin öncelikli olarak gördüğü alanlar ve tutumlarımıza ilişkin bizleri aydınlatacak.

Bugün B20’nin “Ticaret & Yatırım”, “İstihdam & Eğitim”, “Enerji & Kaynak Verimliliği” ve “Dijital Dönüşüm” Görev Güçleri’nin politika önerilerini ele alacağız. Bunun yanında B20 Uluslararası Danışma Kurulu’nun öncelikli alanı olan “iklim değişikliği ile mücadele” ve “kadının güçlenmesi” konularını Türkiye ve İtalya’dan Görev Güçleri’nin çok kıymetli temsilcileri ile değerlendireceğiz.

Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da B20’ye katkı vermeye devam ettik. B20 bünyesinde kurulan Uluslararası Danışma Kurulu’nun (IAC) Sayın Zeynep Bodur Okyay ile birlikte üyesiyim. Uluslararası Danışma Kurulu’nun az evvel belirttiğim gibi 2 temel önceliği bulunmakta. Zeynep hanım bu konularla ilgili yaptığımız tartışmaları bizimle zaten paylaşacak ancak şunu belirtmek isterim: Küresel sorunlar küresel yanıtlar ve kapsayıcı politikalar gerektiriyor. İklim değişikliği, salgın gibi sorunlar cinsiyet eşitsizliklerini, çevresel felaketleri ve göçü şiddetlendirmekte. Kapsayıcı politikalar üretmeksizin, toplumun yarısını yani bu sorunlardan en olumsuz etkilenen grup olan kadınları bu süreçte yalnız bırakarak krizden çıkmamız mümkün değil. B20 bu çerçevede kapsayıcı ve sürdürülebilir politikalar konusunda ısrar etmeye devam etmelidir.

Sadece Türkiye ve İtalya değil tüm ülkeler ve ekonomilerin farklı derecelerde etkilendiği büyük bir krizden geçiyoruz. Küresel kriz dönemlerinde uluslararası işbirliğinin önemi daha da ön plana çıkıyor. 7-8 Ekim’deki B20 zirvesinin ardından Ekim sonunda Roma’da G20 zirvesi ve Glasgow’da BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında 26. Taraflar Konferansı (COP 26) gerçekleştirilecek. Kasım ayı sonunda ise Dünya Ticaret Örgütü’nün 12. Bakanlar Konferansı Cenevre’de toplanacak. Uluslararası platformlarda cereyan eden gelişmelerin birbirinden kopuk değil birbirleriyle etkileşim içerisinde hareket eden ve birbirini besleyen yapılar olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu vesileyle, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda açıkladığı Paris Anlaşmasını onaylama sürecini Glasgow öncesi tamamlama iradesinden duyduğumuz memnuniyeti de sizlerle paylaşmak isterim. Uzun bir süredir iş dünyası olarak talep ettiğimiz bu konuda yol haritasının etkili bir şekilde uygulanmasındaki çabalarımıza uluslararası tüm paydaşlarımızın katkısı ve işbirliği çok kıymetli olacaktır.

Değerli Konuklar,

G20 İtalya’nın bu yıl önceliklerini 3P / People-Planet-Prosperity yani İnsanlar-Gezegen -Refah çerçevesinde tanımlamasını çok önemli buluyoruz. Gittikçe birbirine daha bağlı ve bağımlı olan bir dünyada, çok-taraflılık önümüzde duran sorunlara en iyi çözüm olabilir. Önümüzdeki yıl Endonezya tarafından yürütülecek G20 ve B20 dönem başkanlığının da benzer bir çerçeve içerisinde şeffaf ve kapsayıcı politikaları önceliklendirmesini temenni ediyoruz.

Diyalog toplantımızın hepimiz için faydalı geçmesini ümit ediyor, sözü B20 İtalya Başkanı değerli Emma Marcegaglia’ya bırakıyorum.