Oyunculuktan yazarlığa adım atan Alper Kul, D&R Home’un konuğu oldu!

Sevilen oyuncu Alper Kul, D&R canlı yayınında sevenleriyle buluştu. İlk romanı Dışardakiler’i kitapseverlere sunan Alper Kul, gazeteci ve yazar Şebnem Burcuoğlu’nun moderatörlüğünde keyifli bir sohbet gerçekleştirdi. Kul, ilk kitabı ve hayatıyla alakalı bilinmeyenleri D&R takipçileriyle paylaştı. 

“Dışardakiler“ adlı romanıyla ilk kez okurlarla buluşan oyuncu Alper Kul, D&R Home’ da gerçekleşen canlı yayında Şebnem Burcuoğlu’nun sorularını yanıtladı. İnsanın özüne dönmesi ve farkındalığıyla ilgili konulara değinen Kul, Burcuoğlu ile samimi bir sohbet gerçekleştirdi. 

“Pandemi, askerlik ve depremden sonra hayatımın üçüncü krizi!”

Pandemi döneminde insanın özünü arama ve kendini bulma yolculuğundan bahseden Kul, “Herkes kendi hayatının başrolünü yaşıyor. Hayatınıza girenler yardımcı oyuncu oluyor. Hayatı anlamaya çalışıyorsun. Pandemi öncesinde de bunu biliyor olmamız gerekiyordu. Bir tane hayatın var. Ne kadar yaşayacağını bilmiyorsun. Bu benim hayatımda üçüncü krizim oldu. Birincisinde askerlik yaptım. Tam bir kışı Bitlis’te askerlikte geçirdim. Diğeri de Değirmendere depremi enkazlarında çalışmıştım. Allah bir daha yaşatmasın. Bizler, sadece yaşadığımız sınırlar içerisinde gücümüzün farkındayız. Aslında çok kuvvetli organizmalarız. “ dedi. 

Üç yıl süren kitap yazma sürecini D&R takipçileriyle paylaşan oyuncu, titiz çalışmasını şu sözlerle anlattı, “ Metin okumak benim mesleğimin bir parçası. Oyun yazarlığı ile ilgili bir alışkanlığımın olması zaten şaşırtıcı değil. Ama bu sefer bilmediğim bir yola girdim. Yazmaya başladığımda daha çok okumaya başladım. Çünkü kitap hemen kendini yazdırmadı. Kitabımda sekiz-on karakter var. Üşengeçlik yapmadım uçağa atladım Karadeniz’e gittim.  Her şeyi hakkı ile yazmak lazım. Yazdığım üç yıl boyunca gerçekten keyif aldım. Güldür Güldür ile Avrupa turnesi yapmıştık. Ben hiçbir yeri görmedim. Sahne sonrası odaya geçip yazıyordum.”

“Anadolu insanının merhametine inanırım”

Dışardakiler’de plaza ve köy hayatından iki ayrı insanın öyküsünü anlatan Kul, kitabındaki “Para mutluluk getirir mi?” sorusuna “Demir karakteri yakışıklı ve zengin ama dostları yok, yalnız. Sadece para kazanmaya odaklanmış. Etrafı dolu ama bomboş bir durumdan bahsediyorum. Para odaklı sistemin sorgulaması aslında… Demir, para ve mülkiyet kavramı olmayan insanlarla karşılaşınca mutlu oluyor. Şımarıklıkla ilgili kitaba koyduğum bir simge… Fidan karakteri ise yüz yıl önce içinde olduğumuz Anadolu’dan, mülkiyet kavramının olmadığı bir dünyadan.  Bizim insanımızın merhametine inanırım. Yolda kalmışa yardım ederiz, aç olana yemek veririz, paylaşırız. Düşene tekmeyi vurmayız. Burada iki dünyanın karşılaşmasını bir kadın ve bir erkek üzerinden ele aldım. Tabii ki burada ortaya bir aşk çıkacak. İki taraf da hayatını sorgulamaya gidiyor. Demir’e daha çok ödev düşüyor, o daha çok sorguluyor.” yanıtını verdi. 

“Dört günden fazla tatil yapmamıştım”

Kendi gibi oyuncu olan Aylin Kontente ile evli olan Kul, eşiyle tanışmasını ve evliliğin kendinde yarattığı değişimleri sevenleriyle paylaştı. Eşiyle çok farklı iki insan olduklarını belirten oyuncu, “Aylin ile biz tam dokuz yıl önce tanıştık. Güldür Güldür seçmelerinin hemen akabinde... Özel bir insan olduğunu anlayabildiğim için çok şanslıyım. Kendime “aferin” dediğim noktalardan da biridir Aylin. Kendimi gerçekten bu anlamda takdir ediyorum. Belli bir yaşı aştıktan sonra garip bir şekilde kendi tecrübelerinin, fikirlerinin, siyasi görüşünden tut herhangi bir inanca kadar en doğrusu onun olduğunu düşünüyorsun. Aylin ile aslında çok farklıyız. Ben Trabzonlu’yum enerjim hiç bitmez. Aylin de İzmirli. Evlendik ve tatil planı yapıyoruz. Üç aylık tatil planı... “Olabilir mi böyle bir şey?” diye düşünüyorum. Her konuda ezberim bozulmaya başladı. Ben 4 günden fazla tatil yapmamıştım. Orta halli bir aileden geldim. On beş yaşımdan beri çalışmak zorundaydım. Borç öde, onu yap bunu yap… Hak etmek ile ilgili çok gitmişim üstüme. Tatili bile hak etmediğimi düşünüyordum.” ifadelerini kullandı.